Almanya’da her dört kişiden biri kanserden ölüyor. Her yıl kansere yakalananların sayısı yaklaşık 500 bin, ölenlerin sayısı ise yaklaşık 250 bin. En tehlikeli tür olan akciğer kanserine yakalananlarda kadınlar başı çekiyor. Erkekler, sigaraya mesafe koydukları için bu hastalığa daha az yakalanırken, Alman Kanser Araştırmaları Merkezi’nden (DKFZ) Nikolaus Becker'a göre bir zamanlar erkeklerle arayı kapamak için sigara içmeye başlayan kadınlar bugün bunun bedelini ödüyor. Son 30 yıl içindeki ölümlerde kaydedilen artış oranı yüzde 180.

Bugün Dünya Kanser Günü ve kanser, dört Almandan birinin ölümüne neden olduğu için Almanya’nın en önemli hastalığı olmaya devam ediyor. Ülkede her yıl yaklaşık 500 bin kişi kansere yakalanıyor. Bu da erkeklerin yüzde 51, kadınların ise yüzde 43’ünün kansere yakalanacağı anlamına geliyor. Kanserin Almanya’da her yıl neden olduğu ölümler ise yaklaşık olarak 250 bin olarak hesaplanmış.

Bununla birlikte yapılan araştırmalar, kansere yakalananların giderek biraz daha uzun bir hayat sürdüğünü ortaya koyuyor. Federal İstatistik Kurumu’nun verilerine göre bu hastalıktan ölenlerin ortalama yaşı yıllardır yukarı doğru çekiliyor. 2013 yılı verileri ele alındığında ölümlerdeki ortalama yaş 73,4 olarak hesaplanmış. 85 yaşın üzerinde ölen kanser hastalarının oranı ise yüzde 17. Bu oran otuz yıl önce yüzde 8 olarak tespit edilmişti.

Kanser türleri içinde en endişe verici olanı ise akciğer kanseri. Hastalık erkeklerde azalma gösterirken, kadınlarda ise tam aksine artıyor. İstatistikçilere göre akciğer kanserinden ölen kadınların sayısı bundan otuz yıl öncesine göre yüzde 180 oranında arttı. 1983 yılında bu hastalıktan 5 bin 491 kadının öldüğünü anlatan istatistikçiler 2013 yılında 15 bin 370 kadının öldüğünü söylüyor.

Becker, erkeklerde akciğer kanserinden ölümlerin sayısındaki azalmaya sebep olarak sigara kullanımının azalmasını gösteriyor. “Alman Kanser Atlası“ kitabının yazarı Becker’e göre, kadınlar ise bir zamanlar erkeklerle arayı kapatma isteğinin cezasını çekiyor.

KANSER TEDAVİSİNDE YENİ BİR DÖNEME GİRİLDİ

Kanserden ölenlerin ciddi rakamlarla anılması tedavi imkanlarının önemini de gündeme getiriyor. Son yıllarda doktorlar kemoterapi yerine bağışıklık sisteminden yararlanmak istiyor. Bu tedavi belli bağışıklık hücrelerinin aktive olmasını sağlıyor. Bu hücreler, tümörlü hücreleri tanıma ve etkisiz hale getirebilme özelliğini taşıyor.

Ancak özellikle akciğer ve cilt kanseri hastalarında gösterdiği etki bilim adamlarını daha çok araştırmaya sevk ediyor. Alman DKFZ’e göre kalın bağırsak ve pankreas kanserinde bu yöntem az miktarda başarı getirmiş. DKFZ Başkanı Otmar Wiestler, bütün dünyada bu yönde araştırmaların yapıldığını ve birçok firmanın da ilaç ürettiğini kaydetti. Wiestler, “İlaç sanayinde de biyoteknolojide de tam anlamıyla bir altın arama atmosferine girildi.” şeklinde konuştu.

Bu tedavi yönteminin izlendiği ilaçlara Almanya’da ulaşmak ise henüz mümkün değil. Uzmanların tahminine göre ABD’de satılmasına izin verilen bu ilaçların kullanımı bir sene içinde Almanya’da da mümkün olacak. Hastaların ödemesi gereken miktar ise 15 bin ila 20 bin Euro arasında değişecek.

Kansere genetik etkilerin yanı sıra kötü beslenme, çevre, hayat ve çalışma şartları, alkol, sigara ve hareketsizlik sebep olabiliyor.