Filipinler'den, 14 Aralık özgür basına darbe operasyonu kapsamında 50 günü aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde alıkonulan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'ya destek geldi. Ülkenin en yüksek trajlı "Philippine Daily Inquirer" adlı gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Raul C. Pangalangan, Türkiye'de basın özgürlüğüne yapılanları hayretle izlediğini belirterek, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağını söyledi. Kendisi de hukuk profesörü olan ve Harward Üniversitesi tarafından hukuk dalında birçok ödüle layık görülen Raul, Karaca'nın tutuklu bulunmasına tepki göstererek hukukçuların medyayı baskıdan ve tacizden kurtarması gerektiğini kaydetti.

Daha önce de Filipinler'in önde gelen gazetecilerinden Randy David de Türkiye'de özgür basına yapılan 14 Aralık operasyonunu ve gözaltıları eleştirmişti. Harward Üniversitesi'nden 1986 yılında en iyi tez ödülü "Laylin"i ve 1990 yılında uluslararası barış üzerine en iyi tez ödülü "Sumner"ı alan başarılı hukukçu Raul, elinde "özgür basın susturulamaz" dövizini tutarak Türkiye'de yaşananlara tepki gösterdi ve Karaca'ya destek verdi.

Aynı zamanda Filipinler'in en iyi üniversitesi University of Philippinnes'deki (UP) Uluslararası Kamu ve Anayasa Hukuku bölümünde akademisyen olarak çalışan Prof. Dr. Raul, görev yaptığı üniversitenin kampüsünde Cihan Haber Ajansı'na verdiği röportajda, "Filipinlerin en büyük gazetesinin yayın müdürü olarak Türkiye'de 14 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve hala tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'ya yapılanları yakından izliyorum. Daha önce kendi ülkemizde de böyle bir baskı ve sansürle karşılaştık. Fakat tarih bize göstermiştir ki; gerçeklerin ortaya çıkmasından asla kaçılamaz." dedi.

HUKUKÇULAR, MEDYAYI BASKIDAN VE TACİZDEN KORUMALI

Sözlerine hukukçu kimliğiyle devam eden Raul, Türkiye'de özgür basına yapılan sansürün ve baskının çok üzücü olduğunu söyledi. Bu durumun sona erdirilmesi için Türkiye'deki hukukçuları göreve çağıran ünlü hukuk profesörü Raul, "Umudum hukuk kurallarında. Adalete bağlı kurum ve kuruluşlar, bizler, devreye girerek medya çalışanlarını baskıdan, tacizden ve tutuklamalardan korumalıyız." ifadelerini kullandı.

Öte yandan, "Hukukçuların görevlerini yerine getirmek suretiyle basın özgürlüğüne yardım etmesi halinde, Türkiye'de insan haklarının korunmasına yardımcı olunacaktır." diye konuşan tecrübeli hukukçu Raul, böylece "Türkiye insan haklarını korumanın tadına varacaktır." ifadesini kullandı.