ABD’nin önde gelen dergilerinden Foreign Policy için bir makale kaleme alan France 24’ün ödüllü Ortadoğu muhabiri Leela Jacinto, ilginç yorumlarda bulundu. Jacinto, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şimdiye kadarki en tehlikeli kumar oyununu oynadığını, seçimi kazanmak için ülkeyi savaşa soktuğunu iddia etti. Jacinto, ‘Türkiye’nin IŞİD’e karşı tavrını değiştirdiği, yeni mücadele hamlesi başlattığı’ şeklindeki yazıların mürekkebinin kurumadan aslında Kürtler için oyunun hiç değişmediğinin ortaya çıktığını vurguladı.

Jacinto, iktidarda asker, Kemalistler ya da İslamcı bir gücün bulunmasının Kürtler için bir şey fark etmediğini belirterek, “Türkiye ve PKK arasında Mart 2013’ten bu yana devam eden ateşkes bitti. Hala barış umutları devam ediyordu; ancak Türk tuvaletinde bu barış hayallerinin üzerine sifon çekildi.” ifadesine yer verdi.

IŞİD ANKARA’NIN DÜŞMANLARI SIRALAMASINDA ÖNCELİKLİ DEĞİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm sürecini tek taraflı olarak bitirdiğini kaydeden Ortadoğu uzmanı gazeteci şöyle devam etti: “Şu konuda net olalım: Türk yetkililer, hiçbir zaman IŞİD’e karşı ağır bir bombardıman yapılacağını söylemedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Esed ve PKK’nın yer aldığı Ankara’nın düşmanları listesinde IŞİD’i de sıraladı. Buradaki önceliğe bakalım: Kürtler, solcular daha sonra IŞİD.”

Türkiye’de yaşanan son saldırılardan sonra Erdoğan’ın HDP ve lideri Selahattin Demirtaş’ı hedef aldığını hatırlatan Jacinto,“Erdoğan Suruç’taki patlamanın ardından iki polisin öldürüldüğü saldırıyı kınamadığı için HDP’yi eleştirdi. Erdoğan için hangi seviyede bir kınamanın gerçek bir kınama olabileceğini anlamaya çalışıyorum” diyerek Demirtaş’ın “Kan kanla yıkanmaz, ölen herkes bizim evlatlarımız” sözlerine yer verdi.

DEMİRTAŞ, ERDOĞAN İÇİN ASIL TEHDİT

Muhabir Leela Jacinto, Erdoğan için asıl tehdidin Selahattin Demirtaş olduğunu illeri sürdü. Jacinto, “ Erdoğan için genç, yakışıklı, ekrana yakışan Demirtaş gerçek bir tehdit. Solcular ve liberallerle birlikte feministlerin de desteğini alarak seçimde partisine tarihi bir başarı kazandıran Demirtaş, Erdoğan’ın kontrolsüz siyasi amaçları üzerinde alarm zillerini çaldırdı. Seçimin üzerinden yaklaşık iki ay geçti ama, AK Parti hala bir hükümet kuramadı ve ufukta erken seçim var. Bu da Türkiye’nin ‘meşhur yeni Osmanlı sultanı heveslisi’ için en uygun dönem.” dedi.

Erdoğan’ın kendisini ‘Sünni Arap kurtarıcısı‘ olarak gördüğünü illeri süren Jacinto, Cumhurbaşkanı’nın Suriye sınırındaki Kürt güçlerine de kayıtsız kalamayacağını kayd etti. Gazeteci makalesinde, ABD’nin İncirlik Üssü için varılan anlaşmada kendi çıkarlarıyla ilgilendiğini ve bu nedenle Türkiye’nin Kürtlere yönelik saldırıları için esnek bir yol izlediğini dile getirdi.

ERDOĞAN ARTIK GÜÇLÜ GÖRÜNMÜYOR

Türkiye’nin PKK ile 30 yıllık çatışmasının 40 binden fazla insanın canına mâl olduğunu hatırlatan Jacinto, “10 yıldan uzun bir süredir Türkiye politikasını yönlendiren, kurnaz ve yenilmez bir sultan görünümündeki Erdoğan, artık güçlü veya zeki görünmüyor.” yorumunu yaptı.

Suruç’taki patlamanın arkasındaki gücün IŞİD olması durumunda da bunun Erdoğan’ın suçu olduğunu iddia eden gazeteci, Pakistan örneğini vererek ‘iyi İslamcı – kötü İslamcı‘ oyununun bedellerinin ağır olacağını vurguladı. IŞİD’le savaşır gibi görünerek yine Kürtlerin hedef alındığını illeri süren Jacinto,” Çözüm sürecinin bitirilmesi ‘Kasımpaşalı güçlü adamın' başkanlık hayallerinin sarsılmasıdır.” dedi.

Erdoğan’ın siyasi oyunun seçimlerde başarısız olduğunu belirten Ortadoğu uzmanı, 6-8 Ekim’deki Kobani eylemleri ve seçim öncesinde 'İslamcı Kürtlerle' HDP’liler arasında yaşanan çatışmaların devletin hâlâ bölgede 'kara gölgesini' gösterdiğine işaret etti.

Türkiye’de 1990’larla kıyasladığında hiçbir şeyin değişmediğini ve erken seçimler öncesinde Erdoğan’ın ülkeyi savaşa sokarak destek aradığını illeri süren Jacinto, “ 'İslamcı militan' gibi davranmak Erdoğan’a yeni dostlar kazandırmayacak ve güvenliği eline almasını sağlamayacak. Aksine İslamcı militan tarzıyla solda desteğini iyice azaltacak. Kürt oylarını ise tamamen unutabilir.” ifadesini kullandı.

“Tarih yenilmez görünen liderlerin bir gecede nazikçe (ya da değil) gitmeye zorlanabileceğini gösteriyor. Güçlü Osmanlı da sonsuza kadar sürmedi.” diyen Jacinto, makalesinin sonunda “Yeni-Osmanlı’nın da sonsuza kadar sürmesi için bir neden yok” yorumunu yaptı.