Fransa'da adı Muhammed olanların iş bulma zorluğunun, diğerlerine göre 4 kat daha fazla olduğu açıklandı.

Fransa'da Montaigne Enstitüsü tarafından 'çalışma ortamında dini ayrımcılık' başlıklı araştırmanın sonuçları yayınlandı. Fransa'da ilk kez gerçekleştirilen araştırmada İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik dinlerine mensup olanlar dikkate alındı. Araştırmanın sonuçları ise Müslümanların Fransa'da diğerlerine göre iş bulmasının ne denli zor olduğunu ortaya koydu. Fransa'da aynı şartları barındıran iki kişiden Müslüman'ın dindar bir Katolike göre iş bulma şansının iki kat daha az olduğu belirtildi. Ayrıca Yahudilerin de ayrımcılıktan etkilendiğine değinildi.

Rapora göre, iş başvurusunda bulunan Katoliklere verilen olumlu cevapların oranı yüzde 20,8, işe kabul edilen Yahudilerden oranı ise yüzde 15,8 olarak açıklandı. Diğerleriyle aynı şartları barındıran Müslümanlardan ise işe girmeyi başaranların oranı sadece 10,4'de kaldı. Montaigne Enstitüsü, raporunda, Fransa'daki Müslümanların Amerika'daki siyahilere göre daha fazla ayrımcılığa maruz kaldığına da dikkat çekti.

KLİŞELER İŞVERENLERİ KORKUTUYOR

Araştırmayı gerçekleştiren Sorbonne Üniversitesi Öğretim Görevlisi Öğretim Üyesi Doçent Dr. Marie-Anne Valfort, ayrımcılığı işverenlerde Müslümanlar hakkındaki var olan klişe düşüncelerinin neden olduğunu savundu. Valfort, "İslam hakkındaki aşırılık yanlısı olduğu ve kadınlara eşit bakılmadığı gibi klişe düşünceler, Müslümanları işe alırken iş verenleri korkutuyor." ifadelerini kullandı.

Fransa Ayrımcılık Gözlem Merkezi Başkanı Jean-François Amadieu ise iş verenlerin belirsizliği en aza indirgemeye çalıştığını savundu. Amadieu, Müslümanların inancıyla işini, müşteri ilişkilerini karıştırıp karıştırmayacağını bile sorgulamadan iş başvurularına olumsuz cevap verildiğini kaydetti. Jean-François Amadieu, buna gerekçe olarak da patronların Müslüman biri kadının bir gün işe başörtülü gelebileceği korkusunu yaşamalarına bağladı.

AYRIMCILIĞA MARUZ KALANLARIN YÜZDE 64'Ü MÜSLÜMAN

Raporu Cihan Haber Ajansı'na değerlendiren Fransa İslamofobiyle Mücadele Merkezi (CCİF) Sözcüsü Yaser Louati, Fransa'da Müslüman olmanın, Müslüman ismi taşımanın ayrımcılığa uğramak için en büyük neden olduğunu söyledi. Yaser Louati, CCİF'in uzun süredir duyurduğu ayrımcılığın bir akademik çalışma tarafından doğrulandığını vurguladı. Fransa'nın en iyi üniversitesinden en iyi notlarla da mezun olmanın da ayrımcılıktan kurtulmaya yetmediğini aktardı. CCİF Sözcüsü, Fransa genelinde negatif ayrımcılığa maruz kalanların yüzde 64'ünü de Müslümanların oluşturduğuna dikkat çekerek, artık hükümetin bunu sonlandıracak bir adım atması gerektiğini kaydetti.

ÖNYARGILARDAN BATI ÜLKELERİ SORUMLU

Fransa İslamofobiye karşı Ulusal Gözlem Evi Başkanı Abdullah Zekri ise raporun sonuçlarının kendisini şaşırtmadığını söyledi. Fransa'da Müslümanların terörle bağdaştırıldığına dikkat çeken Zekri, "Terörü isteyen Müslümanlar değil." ifadelerini kullandı. Başta Amerika olmak üzere Batı ülkelerinin son dönemde Müslümanlara karşı oluşan önyargılardan sorumlu olduğunu savunan Zekri, "Artık buna bir son vermek gerekir. Bu böyle devam etmez.'" uyarısında bulundu.

NEGATİF AYRIMCILIKTAN TÜRKLER DE NASİBİNİ ALIYOR

Ayrımcılıktan Fransa'da yaşayan Türkiye asıllı Müslümanlar da nasibini alıyor. Fransa'nın en iyi hukuk fakültelerinden mezun olup avukatlık stajını da yeni bitirdiğini söyleyen Muhammed Hakan, iş başvurularının hiçbirinden olumlu cevap alamadığını söyledi. Paris ve çevresinde 150'ye yakın avukatlık bürosuna iş başvurusunda bulunduğunu kaydeden Türkiye asıllı Fransız vatandaşı Hakan, "Şartları yerine getirmediğim gerekçesiyle olumsuz cevap aldım." dedi. Aynı okuldan mezun olduğu arkadaşlarının ise hepsinin bir işe girebildiğine dikkat çeken Muhammed Hakan, Fransa'da hızla artan ayrımcılıkta en büyük sıkıntının ise ayrımcılığı belgelemek olduğuna dikkat çekiyor. Muhammed Hakan yaşadıklarını ise "İsmim Muhammed değil de François olsaydı bu çektiğim sıkıntıların belki de çoğunu çekmeyebilirdim." diyerek özetledi.