Fransa’da her dönem sıcaklığını koruyan 'üniversitelerde başörtüsü yasaklansın' tartışması yeniden gündemde. Türkiye'nin de çok yabancı olmadığı bu tartışmayı yeniden Fransa’nın gündemine taşıyan ise başörtülü öğrenci önünde ders vermeyi reddettiği için bir öğretim üyesinin görevden alınması. Şubat ayının hemen başında Paris XIII Üniversitesi’nde meydana gelen bu olay, üniversitelerde başörtüsü konusunu yeniden Fransa’nın gündemine taşıdı.

Olay sonrası, Nicolas Sarkozy’nin genel başkanlığını yaptığı ana muhalefet Halk Hareketi Birliği (UMP), başörtüsünün üniversitelerde yasaklanması için harekete geçti. UMP milletvekili Eric Ciotti’nin meclise sunduğu yasa teklifine 42 UMP milletvekili de imza atarak destek verdi. Ana muhalefet partisinin başlattığı bu girişimin, Fransız medyasındaki etkisi ise yasanın meclisten geçme ihtimaline orantılı olarak oldukça düşük oldu. Ancak Kadın Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Pascale Boistard’ın, Nicolas Sarkozy’ye yakın sağ eğilimli Le Figaro gazetesine verdiği röportajda başörtüsünün üniversitelerde yasaklanmasını destekleyen açıklamaları ile konu bir anda Fransa’nın gündemine taşındı. Pascale Boistard röportajında, kişisel olarak üniversitelerde başörtüsünün yasaklanmasından yana olduğunu söyleyerek, "Bence kamusal alanın bu kısmında başörtüsü yasak olmalı. Üniversiteler her şeyin konuşulduğu mekanlar. Üniversite rektörleri bu konuyu öğrencileriyle konuşmalı." ifadelerini kullandı.

BİN ÖĞRETİM GÖREVLİSİNDEN SERT TEPKİ

hükümet kanadından gelen bu açıklama, yasa tasarısını sumam ana muhalefet milletvekillerini sevindirirken üniversitelerde ise derin endişeye neden oldu. Önerinin mimarı milletvekili Eric Ciotti, Twitter’dan "Pascale Boistard haklı. Laiklik her vatandaş tarafından savunulmalı." ifadelerini paylaştı. Akademisyenler ise üniversitelerde başörtüsünü yasağı taleplerinin yeniden gündeme gelmesine, yayınladıkları bildiriyle sert tepki gösterdi. Fransa’nın tüm üniversitelerinden toplam bin öğretim görevlisi ortak yayınladıkları bildiride 10 seneden beri başörtüsünün, ırkçı politikacılar tarafından, ucuz kadın hakları söylemleri ile siyasi malzeme haline dönüştürüldüğüne dikkat çekti. Ayrıca Kadın Haklarından Sorumlu Devlet Bakan Pascale Boistard’a da sert sözlerle yüklenen Fransız akademisyenler, "Kadın Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı olarak üniversitelerde başörtüsüne karşı olduğunuzu söylediniz. Eşitlik ve özgürlük karşıtı böyle bir tavrı nasıl takınabilirsiniz?"sorusunu yöneltti. Bildirideü "Siz böylece kadınların sözcüsü değil ancak kendi siyasi ve medya kariyerinizin sözcüsü olabilirsiniz’." ifadelerine yer verildi.

"LAİKLİK YASASI KAMUSAL ALANDA DİN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLIYOR"

Üniversite Rektörleri Konferansı Başkanı Jean-Loup Salzmann da üniversitelerde başörtüsünün yasaklanmasına kesinlikle karşı olduğunu söyledi. Paris XIII Üniversitesi Rekörü Salzmann, böyle bir cinsiyetçi yasanın ters etki yapacağı uyarısında bulundu. Fransa'da 1905'te kabul edilen laiklik yasasının kamusal alanda din özgürlüğü sağladığının da altını çizen Salzmann, "Genç kızların üniversitelerde de dahil olmak üzere inançlarının gereğini yerine getirmelerini ne adına engelleyeceğiz?" sorusunu yöneltti.

Yasakçı anlayışın yeniden gündeme gelmesine öğrencilerden de sert tepki geldi. Fransa’nın en büyük öğrenci sendikası Fransa Ulusal Öğrenci Birliği (UNEF) Başkanı William Martinet, "Bizim sendikamız laik ve feministtir. Biz bu prensipler dahilinde, üniversitelerde dini sembollerin yasaklanmasına karşı çıkıyoruz." diye konuştu.

SARKOZY, BAŞÖRTÜLÜ KADIN GÖRMEK İSTEMİYOR

Ana muhalefet partisinin meclise sunduğu yasa, parti içinde de krize neden oldu. Partinin ağır toplarından, 2017 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Nicolas Sarkozy’nin en büyük rakibi olması beklenen eski Başbakan Alain Juppe ile yine eski Başbakan François Fillon böyle bir yasağa kesinlikle karşı olduklarını açıkladılar. Nicolas Sarkozy ise 19 Şubat’ta yaptığı açıklamada tasarıyı savunmuştu. "Başörtülü kadın görmek istemiyoruz." ifadelerini kullanan Sarkozy, bunu kadın erkek eşitliğine de aykırı olduğunu iddia etmişti.

VALLS: BÖYLE BİR GÜNDEMİMİZ YOK

Kadın Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Boistard'a rağmen Başbakan Manuel Valls'ın açıklaması ise başörtülü öğrencileri rahatlattı. Başbakanlıkta yapılan bir toplantıda konuyla ilgili soruları cevaplayan Valls, "Bu konu kesinlikle hükümetimizin gündeminde yok." diyerek tartışmalara hükümet açısından son noktayı koydu.

FRANSA HALKI DA YASAĞA KARŞI

Fransada bir aydır devam eden başörtüsü tartışmaları başörtülü öğrencilerin de tepkisini çekti. Gazeteci Faiza Zerouala’ya konuşan 22 yaşındaki biyoloji bölümü öğrencisi Nadia, "Başörtüsü benim bir parçam. Okula bir kolum olmadan asla gelemem." ifadelerini kullandı.

Bu arada üniversitelerde başörtüsü tartışmasına Fransız halkı da tepki gösterdi. Le Parisien gazetesinde 60 bin kişinin katıldığı ankette katılımcılara, 'Üniversitelerde başörtüsü yasaklansın mı?' sorusu yöneltildi. Ankete katılan Fransızların yüzde 73’ü soruya ‘hayır’ cevabını verirken yasağa destek verenler ise sadece yüzde 23’de kaldı.

FRANSA'DA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞININ GEÇMİŞİ

Fransa'da eğitimde başörtüsü ile ilgili son yasa ise 2004 yılında çıkarılmıştı. Jacques Chirac’ın cumhurbaşkanı, Nicolas Sarkozy'nin de içişleri bakanı olarak görev yaptığı dönemde, ortaöğretim kurumlarında başörtüsü takılması yasaklanmıştı. Yasa öncesi eğitimci Bernard Stasi başkanlığında, ‘Cumhuriyette laikliğin uygulaması’ başlığıyla kurulan komisyon laiklik ilkesinin kurumlarda nasıl uygulanacağı ile ilgili yol haritasını çizmişti. 3 Temmuz 2003 ile 11 Aralık 2003 tarihleri arasında görev yapan komisyon açıkladığı sonuç raporunda dini sembollerin ilköğretim okullarında yasaklanmasını önermişti. Dönemin hükümeti de 15 Mart 2004’te çıkarılan yasa ile Fransa ve Fransız kolonileri olan deniz aşırı ülkelerdeki devlet okullarında Müslümanların türban, Musevilerin kippa ve Hristiyanların büyük haç gibi dini simgeleri görünür şekilde takmalarını yasaklamıştı. Son olarak Nicolas Sarkozy'nin cumurbaşkanlığı döneminde çıkarılan 'burka yasası' ile kadınların çarşaf giymesi üniversitelerde de dahil yasaklanmıştı.