İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Financial Times, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izlediği dış politikaları değerlendirerek, Türkiye’nin giderek yalnızlaştığını vurgulayan bir yazıya yer verdi.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Daniel Bombay’ imzalı yazıda, Erdoğan’ın Şubat ayındaki Latin Amerika turundan dönerken “Dünya nezdinde yalnızlığı umursamıyorum… Bizim için halkın nezdinde bir durumdur.” dediği hatırlatılıyor.

Erdoğan’ın sözlerinin ardından da “Türkiye’nin büyük güç olma emelleri buraya kadarmış” değerlendirmesiyle, üç yıl önce, Ahmet Davutoğlu’nın Dışişleri Bakanı olduğu dönemdeki Türkiye'nin, Yeni Orta Doğu oluşturmayı ve sahibi olmayı hedeflediği vurgusu yapılıyor.

‘ORTA DOĞU’DA AZALAN DOSTLAR’

Dış politikada yaşanan son gelişmelere yer verilen yazıda, "Ankara'nın Mısır'da, İsrail'de ya da Suriye'de büyükelçisi yok. Kahire, Türk TIR'larının Afrika ve Körfez ülkelerine taşınmasını kapsayan çok değerli bir anlaşmayı askıya alıyor. Libya Türk şirketlerinin kamu ihalelerine sokulmayacağını açıkladı. Bir zamanlar bu ülke Türk müteahhitleri için sağlıklı bir gelir kaynağıydı. Geçtiğimiz ay ise Türkiye Yemen Büyükelçiliği'ni kapatarak vatandaşlarına ülkeyi terk etme çağrısı yaptı." deniliyor.

Yazıda, Türkiye’nin 2008 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne seçilmesinin dış politika stratejileri açısından güzel bir gösterge olabileceğini, fakat 6 yıl sonra, 2014 yılında başarı sağlanamadığı belirtiliyor.

Türkiye’nin Orta Doğu’yla arasını açan en büyük nedenin ise Mısır’da seçimle başa geldikten sonra askeri darbeyle görevden alınan Müslüman Kardeşler hareketinin temsilcisi Muhammed Mursi’ye verilen desteğin olduğu iddia ediliyor.

‘ABD İLE İLİŞKİLER ZAYIFLADI’

Gazetede eskiye göre Türkiye’nin, ABD ile olan ilişkilerin zayıfladığına da dikkat çekiliyor. Bombey yazısında, ABD Başkanı Barack Obama’nın, Erdoğan’ı güven duyduğu ilk beş lider arasında gördüğü günlerin geride kaldığını belirterek, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper’ın, Türkiye’nin IŞİD’le mücadele etmek yerine başka öncelikleri olduğunu söylediğini ifade ediyor.

Ancak yazıda, Türkiye'nin bu hafta içerisinde Bağdat'a askeri teçhizat taşıyan iki uçak gönderdiği de hatırlatılıyor.

Erdoğan’ın dış politikadaki üslubunun ele alındığı yazıda, "Erdoğan'ın açıklamaları giderek daha fazla dine vurgu yapar hale geldi. En azından İslam dünyası ve Batı kıyaslamalarında bu vurgu dikkat çekiyor. Geçen yıl İslam İşbirliği Teşkilatı'nda bir konuşma yapan Erdoğan 'Yüzümüze dost gibi görünenler, bizim ölümüzü, çocuklarımızın ölüsünü seviyorlar. İnanın bizi sevmiyorlar' diyordu." ifadelerine yer veriliyor.

‘AFRİKA’DA GÜLEN ANLAŞMAZLIĞI’

Erdoğan’ın fırsat buldukça Afrika ülkeleriyle artan güçlü bağlarını dile getirdiğine değinilen yazıda, bazı Afrika ülkelerinin Gülen Hareketi ile ilişkili okulları, Erdoğan’ın talebiyle kapatmasına rağmen diğer ülkelerden okulların desteklendiğine yönelik açıklamaların geldiği kaydedilerek, bunun işlerin Afrika kıtasında da iyiye gitmediğine işaret olduğu belirtiliyor.

Yazıda, Afrika Birliği’nin, Gülen Hareketi ile kıtada oldukça etkin olan bir işbirliği kararı aldığının da vurgusu yapılarak, "Bu gelişmeler Türkiye'de hükümetin Fethullah Gülen'in uluslararası ağı ile rekabet etmesinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor." deniliyor.

Son olarak yazıda, Türkiye’nin konumu itibariyle stratejik önemini koruduğu belirtilerek, "Diplomatik çevreler Erdoğan'ın sert üslubunun dindar siyasi tabanına yönelik olabileceğini de düşünüyor." ifadelerine yer veriliyor.