Almanya’da yaşayan Müslümanlar gençlerden daha çok kabul görüyor. Müslümanlarla aynı ortamı paylaşma imkanına daha çok sahip gençler, öğretmenlere başörtüsü serbestisinden, sünnet yasağına, İslam Din Dersi’nin okutulmasından, cami inşasına kadar birçok konuda Müslümanlarla dayanışma içinde. Araştırmayı değerlendiren bilim kadını Naika Foroutan, “Bu gibi tartışmalar ‘göç ötesi toplum’un emareleridir. Artık söz konusu olan bir ‘bez parçası’ değil. Burada aidiyet ve eşitlik müzakere ediliyor.” dedi.

Genç Almanlar, yetişkin Almanlara göre Müslüman topluma daha açık ve Müslümanların farklı kimliğine olan yaklaşımlarında daha demokrat. Berlin Ampirik Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Enstitüsü'nün (BIM), araştırmasına göre16 ila 25 yaş grubundaki Alman gençler yetişkin Almanlara göre Müslümanlar söz konusu olduğunda daha açık ve toplumdaki bu çeşitliliğe yaklaşımda daha demokrat bir duruş sergiliyor.

Bunun sebebi ise bu yaş grubundaki gençlerin kültürel, dini ve demografik olarak çeşitlilik arz eden bir toplumda doğup büyümüş olmaları ve çeşitliliği günlük hayatlarının doğal bir parçası olarak görmeleri. ‘Almanya’daki Gençlerin Din Toplum ve Din Hakkındaki Düşünceleri’ başlığını taşıyan araştırmaya göre bu durum sadece Batı Almanya’da değil, Doğu Almanya’da da söz konusu. Berlin Humboldt Üniversitesi’ne bağlı BIM, araştırma için 1104 gencin görüşüne başvurmuş. Genç İslam Konferansı’nın federal kongresinde de tanıtılan araştırmada Mercator Vakfı’nın da maddi katkısı olmuş.

ÖĞRENCİLERİN DÖRTTE ÜÇÜ BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMENE HAYIR DEMİYOR

Araştırmaya göre, 16-25 yaş grubundaki gençler yetişkinlere kıyasla Müslümanları sadece soyut olarak kabul etmiyor, aksine somut meselelerde destek çıkıyor. Bu gençlerin çoğunluğu sünnetin yasaklanmasına karşı çıkıyor. Yüzde 70’i ise İslam Din Dersi’nin okutulmasından yana tavır koyuyor, temsil gücü olan camilerin inşa edilmesine sınır getirilmesine karşı çıkıyor ve tesettürlü öğretmenlere başörtüsü taşıma hakkı verilmesini istiyor. Hatta henüz öğrenci olan gençlerin dörtte üçü bu hakkın verilmesinden yana.

Araştırmayı hazırlayanların çıkardığı sonuca göre yeni nesil, başörtüsünü yabancı veya korku uyandıran bir işaret olarak değil, kişinin inancına ait dini bir sembol olarak görüyor. Yetişkin kesimde ise sünnet yasağını uygun bulanların oranı yüzde 64, öğretmenlere başörtüsü yasağı isteyenlerin oranı yüzde 52 ve cami inşasının sınırlandırılmasından yana olanların oranı ise yüzde 44 olarak hesaplanmıştı.

ARTIK BİR ‘BEZ PARÇASI’ DEĞİL, AİDİYET VE EŞİTLİK MÜZAKERE EDİLİYOR

Araştırmayı gençlerin başörtüsüne bakışı üzerinden değerlendiren BIM Başkanvekili Naika Foroutan, “Federal Anayasa Mahkemesi’nin başörtüsü yasağını kaldırmasından sonra bizi eyaletlerdeki kanun koyucuların bu kararı hayata nasıl geçirecekleri ile ilgili çok heyecanlı bir tartışma bekliyor.” dedi.

Bu gibi tartışmaların ‘göç ötesi toplum’un emarelerinden olduğunu anlatan Foroutan, “Artık söz konusu olan bir ‘bez parçası’ değil. Burada aidiyet ve eşitlik müzakere ediliyor. Bir göç ülkesi haline gelen Almanya’nın nasıl değiştiği, İslam’ın bu ülkeye ait olup olmadığı ve bunun ne anlama geldiği konuşuluyor.” dedi. Bununla birlikte bu tarz tartışmaların kutuplaşma tehlikesini de içinde barındırdığına dikkat çeken bilim kadını, bu bakımdan yeni neslin ne kadar açık olduğunu gösteren bu gibi araştırmaların önem taşıdığını ifade etti.

Araştırmaya göre genç Almanlar göçmenlerle daha sık irtibat kuruyor ve kurdukları ilişkilerden elde ettikleri bilgiyi de yetişkinlere kıyasla şahsi tecrübeye çevirebiliyor. Bununla birlikte elde ettikleri bilgi birikimi Müslümanlarla daha çok alışveriş için hala yeterli değil. Gençlerin yüzde sekizinin Müslümanlarla hiçbir irtibatı yok. Bu oran daha yaşlı yetişkinlerde yüzde 22’ye ulaşıyor. Araştırmaya tabi tutulan grubun Müslümanlar hakkında edindiği bilgi genellikle medya üzerinden değil, okulda ve şahsi irtibat üzerinden oluşuyor. Müslümanlar hakkındaki bilgiyi televizyon üzerinden alanların oranı yüzde 28,2. 25 yaşın üzerindekilerde ise bu oran yüzde 46,3’e yükseliyor.

Gençler yetişkinlere göre Müslümanlar hakkında daha çok bilgi sahibi olsa da, bu sonuç, Almanya’da Müslüman ve göçmenlere olan bakıştaki açığı kapatmak için yeterli değil. Araştırmaya tabi tutulan gençlerin yüzde 61,4’ü Müslümanlar hakkında fazla bilgiye sahip olmadıklarını söylüyor. Araştırmayı hazırlayanlar, Almanya’da yaşayan Müslümanlarla ilgili tartışmalarda sürekli krize yol açan konuların ele alınmasından yola çıkarak, bu konunun medyada çeşitlilik, farklılık, demokrasi, eşitlik azınlık hakları zaviyesinden de ele alınması gerektiğini savunuyor.