Başbakanlık görevine geldiği 22 Kasım 2005 tarihinden sonra Almanya’da ilk kez bir iftar yemeğine katılan Başbakan Angela Merkel, Müslümanlara sıcak mesajlar vererek içteki birlikteliğin daha da kuvvetlendirilmesini istedi.

Hıristiyan Birlik Partili (CDU) Başbakan Merkel, “İslamiyet’in Almanya’ya ait olduğu hiç şüphesiz bir gerçektir.” dedi. Hıristiyan, Müslüman ve Musevilerden oluşan katılımcıların yer aldığı davet Federal Dışişleri Bakanlığı’na bağlı misafirhanede gerçekleşti.

Merkel iftar yemeği öncesi yaptığı konuşmada “Aşırı dinci terörün bizi bölmesine ve Almanya’daki Müslümanları da tümüyle zan altında bırakmasına izin veremeyiz. Buna cevabım açıktır: Almanya’daki Müslümanlara yönelik her türlü dışlama, onları genel zan altında bırakmaya yönelik her türlü eylem yasaktır. Ayrıca şunu da unutmuyoruz. Dünyadaki terör mağdurlarının çoğunluğu Müslümanlardır.” ifadesini kullandı.

Almanya’da on yıllardır yaklaşık 4 milyon Müslümanın yaşadığını hatırlatan Merkel, “Müslümanlar ülkemizin refahına katkılar sağlamak için canla başla çalışıyorlar. Birçok biçimde yaptıkları gönüllü çalışmalarla da bizim toplumumuza angaje olarak katkılar sunuyorlar. Müslümanların büyük bir bölümü kanunlara ve Anayasaya sadık vatandaşlardır. İslamiyet’in Almanya’ya ait olduğu hiç şüphesiz bir gerçektir.” dedi.

“CAMİLERE YAPILAN SALDIRILAR BİZE YAPILMIŞTIR”

“İnananlara ve ibadethanelere sürekli olarak saldırılar yapıldığını müşahede ediyoruz.” tespitini dile getiren Angela Merkel, “Sinagoglar hedef seçiliyor, camiler ve kiliseler de. Bu tür eylemler bize karşı yapılan saldırılardır. Bunlar ülkemizdeki inanç özgürlüğüne, demokrasimize, barış içindeki birlikte yaşamımıza yapılan saldırılardır.” tepkisinde bulundu. Din ve inanç hürriyeti için toplum olarak “açık bir konum belirlenmesinin zaruri olduğunun” altını çizen Merkel, “Suskun bir çoğunluk olunmadığı, bilakis ayırımcılık içeren davranışlara kararlılıkla karşı çıkıldığı gösterilmelidir.” diye konuştu.

İnançlı bir Hıristiyan olduğunu ve üç dinin köklerinin Hz. İbrahim’e dayandığını hatırlatan Merkel, farklılıkların yerine ortak yönlerin toplumda ön plana çıkarılmasının önemine vurguda bulunarak “Başkalarının bakış açıları ve düşüncelerine gözlerimizi ve kulaklarımızı açmalıyız ve başkalarının gözleriyle de kendi kökümüzü inkâr etmeden, farklılıklarımızı da unutmadan dünyaya bakmalıyız. Bilakis çeşitliliğimiz bizi zenginleştirmektedir.” dedi.