İngiltere Başbakanı David Cameron, İran ve Rusya’nın Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi hakkındaki görüşünün, Amerika ve İngiltere’yle ters düştüğünü söyledi.

David Cameron, Amerikan CBS televizyonuna verdiği mülakatta, İran ve Rusya’nın, Esad rejiminin olmadığı bir Suriye’yi kabul etmeyeceğini söyledi. İngiliz başbakan, ülkesinin ve özellikle ABD’nin, dört yıldır Suriye’de devam eden iç savaşın yüzleşilen en zor meselelerden biri olduğunu belirterek, söz konusu sorun hakkında İran ve Rusya’yla görüşlerinin ters düştüğünü vurguladı.

Cameron, Suriye’de var olan iç savaşa siyasi bir çözüm bulunması amacıyla Esed'in geçici olarak kurulacak hükümette yer alabilme ihtimalini ilk kez dikkate aldığını ifade etti. Ancak İngiliz Başbakan, Esed'in IŞİD konusunda, ‘sahte’ bir tavır takınabileceğini de sözlerine ekledi.

Cameron ifadelerine şu şekilde devam etti:

“IŞİD’in Esed rejiminden daha kötü olduğu kanaatinde olan ve bu nedenle en azından örgütü yok etmek için Esed’le bir şekilde işbirliği dikkate alınamaz mı diye düşünenler olduğunu biliyorum. Bu işbirliği yapılacak en doğru, en cazip fikirmiş gibi gözükse de -ki değil- işe yaramayacak. Bizim IŞİD ve Esed olmadan, özgür bir Suriye’ye ihtiyacımız var.”

İngiltere Başbakanı Cameron ayrıca, Esed’in Suriye’de terörü ve IŞİD’in yükselişini körüklediğine ikna etmek için Rusya ve İran’la tekrar diplomatik görüşmeler yapabileceğinin de altını çizdi. Cameron, “Her ne kadar Rusya ve İran’la farklı görüşlere sahip olsak da Suriye’de yaşananlar konusunda ortak düşünüyoruz. Suriye’nin, farklı bir liderle olduğu takdirde en azından IŞİD’den kurtuluş konusunda bunun yardımcı olabileceğine dair bu iki ülkeyi ikna etmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“EĞİT-DONAT PROGRAMI ASKERİ BAŞARISIZLIK”

Öte yandan İngiltere Başbakanı, Suriyeli muhaliflerin eğit-donat programı kapsamında ABD ve İngiltere’ye yapılan ‘askeri başarısızlık’ eleştirilerin adil olduğunu ve daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği konusunda hem fikir olduğunu sözlerine ekledi.

Cameron, Suriye krizi çözüme ulaştıktan sonra Beşşar Esed’in Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gerektiği görüşünü de yineledi.