Türkiye’de medyaya yönelik saldırılara yönelik uluslararası camianın tepkisi devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Can Dündar hakkındaki sözleri vemedyaya operasyon iddialarına yönelik bir tepki de Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü'nden (IPI) geldi.

Kurumun Hukuk ve İletişim Direktörü Steven M. Ellis tarafından yapılan açıklamada yaşananların ‘7 Haziran seçimleri öncesi Erdoğan ve destekçileri tarafından medyaya karşı yapılan endişe verici saldırıların sonuncusu’ olduğu ifade edildi.

Açıklamada Hürriyet Gazetesi’ne Mursi haberi sonrası açılan soruşturma ve savcılık tarafından Samanyolu Televizyonu’nun uydulardan atılması talebine atıfta bulunuldu. Ellis, Dündar’a tehdidin bunların devamında gerçekleştiğini belirterek, "Medya özgürlüğü ve demokrasi prensiplerine karşı saygı eksikliği rahatsız edici." dedi.

Bir siyasetçinin söyledikleri ile icraatlarının farklı olmasının net bir şekilde kamuoyunun ilgisini çektiğini belirten Ellis, "Türk halkının özellikle seçimlere gidilen şu günlerde liderlerinin kendi adlarına ne yaptığını bilmek hakkıdır." dedi.

Seçmenlerin bilgi sahibi olmaması durumunda seçilmiş liderlerden hesap soramayacağını belirten IPI yöneticisi, "Seçmenlere kendilerinin gelecekleri hakkında bilinçli karar verme imkanı tanınmıyorsa seçimleri yapmanın ne anlamı var?" sorusunu yöneltti.

Türkiye’de özellikle genel seçimler öncesinde medya özgürlüğünde sürekli bir kötüye gidişin görüldüğü ifade edilen açıklamada Mart ayında bu bozulmaya ilişkin ‘demokrasi risk altında’ başlıklı bir rapor açıklandığı hatırlatıldı. Raporda yaşanan bu kötüleşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rolüne değinilerek yaşananlar ‘medya organlarına ekonomik baskı, siyasi havanın zehirlenmesi, ve yasal çerçevenin manipülasyonu’ şeklinde sıralandı.