Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland, Türkiye’de bireysel hak ihlali başvurularını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni örnek alarak değerlendiren Anayasa Mahkemesi’ni övdü.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın da katıldığı “Basın özgürlüğü hâlâ demokrasi için bir ön şart mı?” başlıklı konferansta konuşan Thorbjørn Jagland, hükümetlerin milli güvenlik gerekçesiyle ifade özgürlüğünü çok kolay kurban edebildiklerini dile getirdi.

2. Dünya Savaşı’nın, Almanya’daki farklı seslerin Naziler tarafından susturulması ve sistemli şekilde yalan üretilmesiyle mümkün olduğunu hatırlatan Jagland, nefret söylemlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini de vurguladı.

İnternette ifade özgürlüğünün savunulması için güçlü ve eşgüdümlü bir yaklaşımın gerekli olduğunu vurgulayan Genel Sekreter Thorbjørn Jagland, “Türk yetkililer bu yıl güvenlik gerekçeleriyle Twitter’ı tümden yasakladığında Bay Arslan’ın mahkemesi bunun anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.” dedi. Jagland, bu tür yasakların, demokratik hayatı yok etmek isteyen teröristlere yaradığına dikkat çekti.

Söz konusu eğilimin sadece Türkiye’de değil, Avrupa ülkelerinde de görüldüğünü belirten Jagland, kişisel e-mail ve sosyal medya yazışmalarının güvenlik servisleri tarafından takibinin, özel hayatın gizliliğini ihlal etmekle kalmadığını, insanları gazetecilere konuşmaktan korkutarak ifade özgürlüğünün de önüne geçildiğini kaydetti.