Hollanda’nın en muteber gazetelerinden NRC Handelsblad, tam 82 gündür hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın Silivri cezaevinden yazdığı mektubu, bugün okuyucularıyla paylaştı. Tutuklanmasının, ülkede aylardır devam eden ‘cadı avının’ bir neticesi olduğunu yazan Karaca, “Daha demokratik bir Türkiye için mücadelemi sürdüreceğim.” dedi.

Mektubunda 17 Aralık 2013’te bütün Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalları ortaya çıktıktan sonra Türkiye’de yargı sisteminin, son bir yılda evrensel hukuk kurallarının yanı sıra insan hak ve hürriyetlerine aykırı biçimde yeniden yapılandırıldığını hatırlatan Karaca, “Dönemin Başbakanı Erdoğan, hükümetini eleştirenlere karşı cadı avı başlatacağı sözü verdikten sonra yargı alanında iktidar hummalı bir çalışma başlattı.” ifadelerini kullandı.

“Benim tutukluluğumun ne terörle ne örgütle hiçbir ilgisi olmadığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce açıkladığı cadı avı çerçevesinde gerçekleştiğini ve bir intikam operasyonu olduğunu bütün dünya biliyor ve görüyor.” diyen Karaca, hükümetin ısrarla savunduğu “Bunlar gazeteci değil, terörist” iddiasının da hiç kimseyi tatmin etmediğini belirtti.

Mektubun yayınlandığı NRC Handelsblad gazetesi, liberal çizgisi ve yaklaşık 200 bin tirajıyla Hollanda’da yüksek eğitimli kitleye hitap eden en etkili fikir gazetelerinden biri olarak biliniyor. Her geçen gün daha da otoriterleşen AKP iktidarında basın ve ifade hürriyetini savunanların başına gelen vakaların her geçen gün arttığına değinilen mektupta, gazeteci ve televizyon yapımcısı Sedef Kabaş’ın 17 Aralık yolsuzluk dosyasına bakan hakimler hakkında attığı tweetler sebebiyle Diyarbakır’da yaşayan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink’in ise yine aynı nedenden dolayı yargılanmakta olduklarının altı çizildi.

Karaca, “Hükümetin söylemini kabul etmeyen basın yayın kuruluşları, baskı aracı olarak kullanılan vergi teftişleri ve RTÜK’ün daha önce eşi benzeri görülmemiş para cezaları ile sindirilmektedir. Yönettiğim Samanyolu Grubu’na 17 Aralıktan itibaren kesilen ceza 1,85 milyon Euro. RTÜK’ün kurulduğu tarihten bu yana herhangi bir televizyonu bu kadar yüksek ceza kesilmemiştir.” dedi.

NRC Handelsblad’ın Hollandalı okuyuculura sunduğu yazıda Karaca, Türkiye'de demokrasi ve insan haklarından yana tavır sergileyen bütün medya organlarının büyük bir tehlike altında olduğunu vurguladı ve ekledi: “Basın özgürlüğünün ayakta kalabilmesi, tüm baskılara rağmen medya kuruluşların demokratik değerlere sahip çıkılmasına bağlı”. Hidayet Karaca, Türkiye’nin daha demokratik, daha özgür, daha yaşanabilir olması, Avrupa Birliği standartlarında bir demokrasiye sahip olabilmesi, ifade hürriyetine saygı gösterilmesi için mücadelesini sürdüreceğini belirterek mektubunu sonlandırdı.