CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği’nin 1 Kasım’da yapılacak genel seçimlerde güvenliğin nasıl temin edileceği konusunda endişeli olduğunu söyledi.

Brüksel’deki temaslarının ardından basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, terör olayları dolayısıyla Brüksel’in seçim güvenliğine ilişkin endişeler taşıdığını söyledi. Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ve AP Türkiye raportörü Kati Piri ile görüşen Kılıçdaroğlu sabah saatlerinde de Avrupa İlerici Çalışmalar Vakfı'nda (FEPS) bir konuşma yaptı.

7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcilerinin 1 Kasım seçimlerini de takip edeceklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, AB’nin başta basın hürriyeti başta olmak üzere, yargı bağımsızlığı ve Kürt meselesi gibi konularda ciddi endişelerini paylaştıklarını vurguladı. Kılıçdaroğlu Avrupalı yetkililerin bütün bu konularda Türk makamlarını uyardıklarını aktardı.

CHP lideri FEPS’te yaptığı konuşmada ise AB yetkililerinin çok sayıda rapor yazdıklarını fakat raporların gereğini yapmadıklarını, kendilerine sorduklarında da ‘raporda ifade ettik’ cevabını verdiklerine işaret ederek AB kurumlarının sessizliğini eleştirdi.

KILIÇDAROĞLU’NDAN ÖZELEŞTİRİ

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Avrupa’daki Türk seçmenlerden yeteri kadar destek alamadıklarının hatırlatılması üzerine özeleştiri yaptı. Kılıçdaroğlu, Avrupa’daki Türklerin, yaşadıkları ülkelerde CHP’nin kardeş partileri Sosyalistler ve Yeşiller’e oy verirken, Türkiye’deki seçimlerde CHP’yi 3. parti haline getirmelerinden partisini sorumlu tuttu. "Avrupa’daki vatandaşlarımızı suçlayacağımıza kendimize özeleştiri getirmek gerekiyor." diyen Kılıçdaroğlu, CHP’nin zamanında sağlıklı diyaloglar geliştiremediğini kabul etti. CHP lideri kendisinin Avrupa’da 10 ilde buluşmalara katılacağını ve parti programlarını daha iyi anlatmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

PİRİ: BASIN HÜRRİYETİ OLABİLECEK EN KÖTÜ DURUMDA

FEPS’te Kılıçdaroğlu ile panele katılan AP Türkiye Raportörü Kati Piri ise basın hürriyeti konusunda çok endişeli olduklarını tekrarlarken, Türkiye’de basın özgürlüğünün hiçbir zaman mükemmel olmadığını ancak şu an olabilecek en kötü durumda olduğunu söyledi. Piri, Türk halkının 7 Haziran’da açık şekilde başkanlık sistemini istemediğini ilan ettiğini ancak seçim sonuçlarına saygı gösterilmediğini kaydetti.