Cihan pehlivanı Koca Yusuf'un Bulgaristan'ın Şumnu şehrine bağlı Karalar (Çerna) köyündeki evi müze oldu. Harabe halindeki Adana Belediyesi'nin maddi desteği ile pehlivana yakışır bir şekilde etnografya müzesine dönüştürüldü. Müzede Koca Yusuf'a ait fotoğraf ve belgelerle birlikte 19. yüzyılda köy hayatını anlatan bilgiler yer alıyor. Ana binanın yanında bir de mescit bulunuyor.

Dün gerçekleştirilen açılış, Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Hüseyin Sözlü, Bulgaristan Hak ve Özgürler Hareketi (HÖH) Genel Başkanı Lütvi Mestan'ın katılımıyla yapıldı.

Adana Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Karalar'da doğan ve Koca Yusuf kitabının yazarı olan araştırmacı yazar Mecit Sağır'ın bu işe vesile olduğunu anlattı. Sözlü, Koca Yusuf'un Türklerin bir sembolü olduğunu, fakat Bulgaristan'da doğduğu için bu ülke için de önemli bir değer olduğunu vurguladı.

Edirne Valisi Dursun Ali Şahin ise BM Kültür Kurumu UNESCO'nun bir yılı 'Koca Yusuf yılı' ilan ederek cihan pehlivanına hak ettiği değerin verilmesi gerektiğini söyledi.

HÖH Genel Başkanı Lütvi Mestan ise Adana Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün soyadına uygun olarak, Koca Yusuf'un doğduğu evi müzeye dönüştürme sözünü tuttuğunu vurgladı. Lütvi Mestan, Koca Yusuf'un birleştirici bir unsurun olduğunu ve Türkiye ile Bulgaristan arasında kardeşliğin derinleşmesinde rol oynadığını kaydetti.

Katılımcılar daha sonra açılış kurdelesini keserek, Koca Yusuf'un evini gezdi. Müzeyi inceleyen Vali Dursun Ali Şahin, Başkan Hüseyin Sözlü, HÖH Başkanı Lütvi Mestan mindere oturarak hatıra fotoğrafı çektirdi. Açılışın ardından, bu yıl dördüncüsü düzenlenen Koca Yusuf Yağlı Güreşleri yapıldı.

SIRTI YERE GELMEDİ

Koca Yusuf'un evinin müzeye dönüştürülmesine vesile olan araştırmacı yazar Mecit Sağır, 1860 yılında doğan Koca Yusuf'un Osmanlı topraklarında kendisine rakip olacak kimse bulamayınca pehlivanlardan bir ekip kurarak Fransa'ya gittiğini ve orada 'Müthiş Türkler' olarak adlandırıldıklarını anlatı. Fransa'da 'Korkunç Türk' diye anılan Koca Yusuf'a ABD'ye gittiğinde ise 'Güreşin İskenderi' lakabı takıldı. 144 kilogramlık Koca Yusuf, ABD'den ayrılırken bindiği geminin batması sonucu 38 yaşında hayatını kaybetmişti.

Bugünkü Kırkpınar güreşlerini 'minder usulü yağlı güreş' diye tanımlayan Mecit Sağır, "Koca Yusuf'un döneminde böyle bir şey yoktu. Kıran kırana mücadele vardı.Güreş bitinceye kadar, sonuçlanıncaya kadar..." şeklinde konuştu.