Özcan, PKK'da Afrin'e operasyon yapılacağı kaygısı oluştuğunu belirterek, "PKK coğrafyayı biliyor, lojistik problemleri yok. PKK'yı Amanoslar'da kovalamak yerine güvenli bölge konumundaki Afrin'i gözetime almalıyız" dedi. ABD’NİN POLİTİK HEDEFİ ABD Başkanı DAEŞ konusunu generallere havale etti. Bundan sonra ABD’nin politik hedefinin ne olacağını zaman içinde göreceğiz. Eğer ABD, Suriye özelinde Rusyave İran ile rekabetini sürdürecekse PKK/PYD’ye desteğini devam ettirecektir. Öte yandan Rusya, böyle bir ihtimali öngördüğünden PKK/PYD ile ilişkilerini hoş tutuyor. İki aktör arasında ki rekabetten PKK/PYD’nin faydalanacağı açık. Barzani’nin yüz üstü bırakılmasından doğan güvensizlik, ABD ile iş tutmanın ideolojik çelişkisi, Rusya ve İran’ın yeteneklerine kadar bir dizineden sayabiliriz. PKK BÖLÜNÜR bugün Türkiye Suriye sınırının 650 kilometrelik bölümünü PKK kontrol ediyor. Türkiye’nin çok yönlü, çok noktalı operasyon ve sürpriz yapma ihtimali var. Sınırdan güneye farklı yöntemlerle PKK’yı küçük parçalara bölebilir. Türkiye, PKK’ya karşı çok geniş bir cephede ve farklı karakterlerde mücadele sürdürüyor. İçeride, Kuzey Irak’ta, Suriye’de. PKK’da endişeli bir bekleyiş var. Zaman zaman da ÖSO ile PKK/PYD arasında çatışmalar oluyor. Afrin’i Münbiç’e bağlayacak kıstakla ilgili herkesin bir hesabının olduğu ortada. AFRİN’E MÜDAHALE İdlib birkaç açıdan Türkiye için önemli. Birincisi İdlib, Suriye’deki çatışmasızlık bölgeleri projesinin İran, Suriye ve Rusya ile senkronize götürülmesini sağlıyor. İkincisi İdlib, Afrin’in kuşatılmasına imkan veriyor. Afrin, PKK için 1983’den beri önemlidir. Afrin’in coğrafi özellikleri, Hatay sınırına bitişik olması önemli. Afrin’den sınırı geçen terörist gruplar, Amanoslar’da ve Kahramanmaraş’a kadar olan bölgede hareket edebiliyor. PKK, 30-35 yıldır da bu bölgede işleyen sosyal, istihbarat ağına sahip. Coğrafyayı biliyor, lojistik problemleri yok. Dolayısıyla PKK’yı Amanoslar’da kovalamak yerine örgütün dayandığı güvenli bölge konundaki Afrin’i gözetim altına almak daha akıllıca bir iş. Eğer Afrin’in devamında terör hareketleri cereyan ederse Türkiye, Afrin’e müdahaleden kaçınmayacak gibi görünüyor. SAVAŞ AĞALARI Bu türden bir iç savaş varsa, savaşın eko sisteminden beslenen savaş ağalar vardır. İdlip böylesi bir bölge oldu. Ağalar aşiretlerden, kaçakçılardan, ideolojik silahlı gruplardan oluşuyor. Artık İdlib’i sadece muhaliflerin yoğunlaştığı bir bölge olarak tarif etmek mümkün değil. Dolayısıyla bu eko sistemde ilişki kurmak dengeleri götürmek son zamanlarda üzerinde çok tartışılan, devlet altı grup diplomasisi, silahlı grup diplomasisi olara tarif ediliyor. Türkiye İdlib’de böylesine karmaşık bir sorunu yönetecek. Eğer Türkiye, HTŞ ve benzeri grupların Radikal tutumunu dönüştürmeyi başarabilir ve Rusya’yı ABD’yi ikna edebilirse süreç işler. Aksi takdirde bölge hem Suriye hem Rusya’nın hem de ABD’nin hedefi haline gelecektir. Bu durum Türkiye için hayal kırıklığı demektir. PKK ÜZERİNDE BASKI Referandumdan sonra Ankara-Bağdat ve Tahran arasında kurulan ilişkiler, PKK’yı yeni arayışlara sevk edecektir. Öte yandan Ankara-Bağdat-Tahran işbirliği PKK’yı da kapsarsa örgüt aynı anda birden fazla cephede savaşmak istemeyeceğinden, denklemin en zayıf halkasını zorlayacaktır. Türkiye, SİHA kapasitesi ile PKK’yı içeride, operasyonlarla Kuzey Irak’ta zorluyor, yıpratıyor. Yine kış mevsiminde operasyonlar devam edecek olması PKK için sorun. PKK, bu baskılardan kurtulmak için, yeni taktiksel çıkış yolları arayacaktır. Muğla’daki PKK operasyonu, Suriye istihbaratının rolü ve oyuna girdiğinin ipuçlarını veriyor. PKK'NIN ELİNDEKİ SİLAHLAR ABD, YPG’ye Rakka’da başarı sağlaması için gereken ekipmanları sağladı. Zırhlı araç, dozer, kepçe, tanksavar, haberleşeme sistemleri ve istihbarat desteği gibi. Bunun yanı sıra DAEŞ’in Irak ordusundan ele geçirdiği, ABD menşeili silahlar, yine DAEŞ’in Esad ordusundan elde ettiği silah ve mühimmatlar da PKK’nın eline geçti. PKK’nın zırhlı araçlardan ziyade tanksavar füzeleri, alçak irtifa hava savunma füzelerine sahip olması Türkiye için ciddi bir sorun.