KKTC’nin eski Başbakanlarından Ferdi Sabit Soyer, Türkiye’de medya kuruluşlarına yapılan operasyonlara tepki gösterdi. Soyer, “Benim inancıma göre ulusal ve toplumsal bütün sorunları çözmenin en temel noktası, demokrasi ve özgürlükten geçer. Tutuklu veya soruşturulan basın mensupları olduğu sürece ne yönetenler, ne de yönetilenler rahat eder.” dedi

Sosyal medya fenomeni Fuat Avni'nin geçtiğimiz günlerde haber verdiği muhalif basını susturma operasyonuna KKTC’den de tepki geldi. Son olarak KKTC eski Başbakanlarından Ferdi Sabit Soyer, ulusal ve toplumsal sorunları çözmenin en temel noktasının demokrasi ve basın özgürlüğünden geçtiğini savundu.

Soyer, “Türkiye bugün çok zor bir dönem yaşıyor. Seçim tekrarlanıyor. Türkiye’de çatışmasızlık hali birkaç ay öncesine kadar sona ermişti. Son bir iki ay içerisinde basın haberlerine göre 117 insanın öldüğünü bunların kimisinin polis kimisinin asker olduğunu öğreniyoruz. Her gün şehit cenazeleri görüyoruz. Aynı zamanda pek çok tutuklamaların yaşandığını görüyoruz." diye konuştu.

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ SORUNLARI ÇÖZMENİN DAYANAK NOKTASI”

Türkiye'de basının özgür olmasının, sorunları özgürce tartışmasının yaşanan tüm sıkıntıları gidermede en temel dayanak nokta olduğuna dikkat çeken Soyer, şöyle dedi:

"Türkiyenin demokratikleşme ekonomik gelişmede son 3-4 yıldır çatışmasızlık noktasına, barış sürecinde tüm bu yaşananlar zarar vermektedir. Temennim bu tür tutuklamaların özgürlükleri kısıtlama çabalarının sona ermesi ve Türkiye’nin eski sükunetine geri dönmesi..."

“KKTC’DE ŞU ANDA BÖYLE BASKINLAR YAŞANMIYOR”

"Tutuklu veya soruşturulan basın mensubu olduğu sürece ne yönetenler rahat eder ne yönetitenler huzur içerisinde yaşar” uyarısında bulunan Soyer, KKTC’de şu anda bu tür vakıaların yaşanmadığına dikkat çekti.

2004'e kadar KKTC’de de bu tür sorunların yaşandığını hatırlatan Soyer, “Biz de bu sorunları yaşıyorduk. Basın mensupları casus, vatan haini diye, sivil toplum yöneticileri aynı suçlamalarla tutuklanıp askeri mahkemelerde yargılanmaya sevk ediliyorlar. Yine aynı şekilde basın organları üzerinde baskı vardı. 2004’te Annan Planı sonrası bu demokratik özellik gelişti ve gazetecilerin askeri mahkemelerde yargılanması kaldırıldı. Aynı şekilde askeri mahkemelere sivil yargıç getirildi. Basın özgürlüğünde son derece önemli gelişmeler yaşandı. Bunu korumamız gerekiyor. Buna çok tizilikle sarılmamız gerekiyor. Sonuçta biz belli dönemlerde kınalı oğlak gibi oluruz. Bunu yapmamız gerekiyor. Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin hükümetteki olması bunları olmaması için önemlidir.” şeklinde konuştu.

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KALICI HALE GETİRİLMELİ”

Basın mensuplarının haklarının korunması için etik değerlere uygun bir şekilde davranılması gerektiğine işaret eden Soyer, basın özgürlüğünün kalıcı hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Soyer, “Herkese demokrasiyi korumak ve korurken de sorumluluklarımızı ve etik değerlerimize sahip çıkılması kanısındayım” diye konuştu.