Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya’ya ‘Ukrayna’dan çekilmesi durumunda ekonomik ilişkileri geliştirme ve hatta serbest ticaret bölgesi oluşturma’ teklifinde bulunduğu ortaya çıktı. İlgili teklif büyük yankı oluşturdu. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya’ya karşı eleştirilerini devam ettirerek “Rusya, Avrupa barış düzeninin temel ilkelerini çiğnedi.” dedi.

“Kırım’ın ilhakının kabul edilemez olduğunu” kaydeden Merkel, “Rusya’nın Kırımı işgali ile İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşturulan barışçıl birlikte yaşam kurallarının ihlal edildiğini” söyledi.

İsviçre’nin Davos şehrinde düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu’nda konuşan Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Başbakan Merkel, “Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların şu anda kaldırılması olası değildir.” restini çekti.

Angela Merkel Ukrayna krizi kapsamında bugüne kadar yürütülen müzakere sürecinde “çok sayıda gerilemeler olurken, az da olsa ilerlemelerin de olduğuna” dikkat çekerken, “Rusya’ya yönelik yaptırımlar ancak, yaptırımlara gerekçe oluşturan nedenlerin ortadan kalkması durumunda kaldırılabilir. Şu anda ise maalesef bu seviyeye ulaşılmadı.” dedi.

“SERBEST TİCARET BÖLGESİ TEKLİF ETTİ”

Fakat Süddeutsche Zeitung tarafından ortaya atılan bir iddia gündemde bomba etkisi oluşturdu. Başbakan Angela Merkel’in Davos zirvesi kapsamında yürütülen görüşmelerde Rusya’ya Ukrayna’da barışın sağlanması durumunda “AB-Rusya serbest ticaret bölgesi kurulması” teklifinde bulunduğu ifade edildi. ‘Merkel Rusya’yla pazarlık yapmak istiyor’ başlığı ile yayınlanan haberde, “Başbakan Merkel’in Rusya’ya doğu Ukrayna’daki çatışmaların bitirilmesi durumunda AB ile geniş kapsamlı ekonomik işbirliği ve hatta bir seçenek olarak serbest ticaret bölgesi oluşturulmasını teklif ettiği” kaydedildi.

Aynı toplantıya katılan Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Yardımcısı ve Federal Ekonomi/Enerji Bakanı Sigmar Gabriel’in de “Rusya’ya alternatifler sunmalıyız.” ifadesini kullandığı, “Ukrayna’daki savaş bitimi sonrası Rusya ile sonraki adım olarak uzun vadede bir serbest ticaret bölgesi kurulmasının tartışmaya açılabileceğini belirttiği” kaydedildi.

“ABD İLE ANLAŞMA TAMAMLANACAK, DÜNYA’DAN KENDİMİZİ SOYUTLAYAMAYIZ”

Diğer taraftan ise Başbakan Merkel Davos’taki konuşmasında dünyadaki ekonomik gelişmelere de değindi. Almanya’nın önderliğinde AB ile ABD arasında müzakereleri yürütülen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) ile ilgili açıklamalarda da bulunan Başbakan Angela Merkel, “Kendimizi dünyadan soyutlayamayız. AB’nin ABD ile olduğu kadar Kanada ve Japonya ile de ticaret ortaklığı anlaşmalarına hazır olması gerekir. Almanya’nın bu benzersiz fırsatı büyüme imkânlarını artırmak ve transatlantik ticaretteki engelleri kaldırarak ticareti hızlandırıp hacmini artırmak için kullanması şart.” dedi.

“ÖNCELİK ÖZEL YATIRIMLARIN GELİŞTİRİLMESİ OLMALI”

“Büyüme odaklı istikrarlı bir ekonominin kaçınılmaz olduğunun” altını çizen Merkel, özel yatırımların teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Merkel, “Kamu yatırımlarına ihtiyacımız var, ancak her şeyden önemlisi özel yatırımların gelişmesini teşvik edecek bir ortam gerekli.” dedi. Avrupa Merkez Bankası ile ilgili tartışmalara da değinen Merkel, Merkez Bankası’nın bağımsız olduğuna vurguda bulunarak “Merkez bankasının önlemlerinin politik mercileri ekonomik büyümeyi teşvik edecek koşulları oluşturmaktan alıkoymaması gerekir.” uyarısında bulundu. Merkel ayrıca, “Euro bölgesindeki krizin kontrol altına alınmasına rağmen, krizin henüz istenilen ölçüde giderilemediğini” de sözlerine ekledi.

“BERLİN ZİRVESİNDEKİ ANLAŞMA HÂLÂ GEÇERLİ”

Federal Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in davetlisi olarak önceki günlerde Berlin’e gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavel Klimkin arasında gerçekleşen ufak çaplı zirvede sağlanan ateşkes mutabakatının ertesi günü doğu Ukrayna’da meydana gelen ve ölümlerle sonuçlanan çatışmalara rağmen hâlâ geçerli olduğu belirtildi.

Buna göre, geçici sınır çizgisi oluşturulmasında anlaşan taraflar doğu Ukrayna’dan ağır silahları sınır çizgisinin 15 kilometre gerisine çekme kararı aldılar. Lavrov, “Rusya’nın ilgili silahların geri çekilmesi için doğu Ukrayna’daki ayrılıkçı güçler üzerindeki etkisini kullanacağı” taahhüdünde bulundu. Konuyu değerlendiren Federal Dışişleri Bakanı Steinmeier, ilgili taahhütlerin “önemli adımlar olmasına rağmen barış için bir çığır olmadığını” söylemişti.