Mısırlı gazeteciler, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında idam kararı verilse de infaz edilmeyeceğini savundu.
Kahire Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz Cumartesi günü, askeri müdahaleyle görevinden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi'ye idam kararını vermişti. Sadece Mursi değil İhvan lideri ve yöneticilerin tamamına yakını bu karardan nasibini almıştı.

Verilen idam cezaları ve Türkiye'de çıkan haberler hakkında değerlendirmede bulunan ülkenin ve el-Ahram gazetesinin önde gelen yazarlarından Hani Raslan "Abdullah Öcalan'ın 1999'da Türkiye'ye teslim edilerek milliyetçi oyların yükselmesini sağlayanlar, şimdilerde Mursi'yi Türkiye'ye götürmek adı altında, kritik seçimler öncesi oy devşirme peşindeler ve böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değil." ifadelerini kullandı.

Mısır Vatan Gazetesi'nden Muhammed Hassan ise Mursi'nin idam edilmeyeceğini savunarak başka bir yere naklinin şimdilik mümkün olmadığını aktardı.

Mevcud Mısır yönetimine yakınlığı ile bilinen el-Ahram stratejik ve siyasi araştırmalar merkezi, Türkiye ve Doğu Akdeniz ülkeleri programı müdürü Muhammed Abdülkadir Halil de, Mursi ve İhvan'a verilen idam kararları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Muhammed Abdülkadir, kesin karar verilse bile Mursi'ye idamın uygulanmayacağını savundu.

Mısır kanunlarında, cezası kesinleşen kişilere ayrı ayrı iki kere temyiz mahkemesine 60 gün içinde itiraz hakkı tanıdığını belirten Halil, mahkemenin karar verme süresinin ise sınırsız olduğunu vurguladı. Halil, "Dolayısıyla Muhammed Mursi ve İhvan üyelerine idam kesinleşse de en az bir yıl kendilerini savunma hakları elinde bulunuyor." dedi.

Ayrıca gazeteci-yazar Halil, eski diktatör Hüsnü Mübarek'in de idamla yargılandığını daha sonra müebbete ve ondan sonra da bir dava hariç beraatine kadar giden davasını hatırlattı. Kahire yönetiminin idama yönelik gelen dış tepkileri de dikkate alacağını ileri süren Muhammed Abdülkadir, Mısır'ın bu işi bir şekilde çözeceğini savundu.

Diğer Mısırlı gazeteci ve Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi yanlısı Eşref Seyyid ise İhvan'a mensup bazı gençlerin, IŞİD'e bağlılığını ilan eden Ensar Beyt el-Makdis örgütüne destek verdiğini iddia ederek müftülüğün, dosyası gönderilenler hakkında idam kararı vereceğini savundu. Seyyid, haklarında kesin idam kararı verilse de söz konusu kişilerin cezasının ileride müebbete çevrileceğini ifade etti.

Öte yandan, Kahire BBC Arapça'dan Abdulbasir Hasan, makalesinde, Müslüman Kardeşler'in tüm yöneticilerinin içeride olması, yurtdışında özellikle Avrupa'da bulunan geçlerin İhvan yönetimine geçmesine vesile olduğunu belirterek bunun Mısır'da yeni bir dönemin başlangıcı olacağını bildirdi. İhvan'ın yeni jenerasyonun mevcut Mısır yönetimiyle ihtilafları çözmek istediğini ve ülkeye geri gelme arzusunda olduklarını ifade etti.

"ERDOĞAN VE AKP HÜKÜMETİ, İHVAN'IN KADERİNE ÇOMAK SOKTU"

Ayn Şems Üniversitesi Ortadoğu Araştırmalar Merkezi Başkanı ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Cemal Şakra, Erdoğan ve Ak Parti hükümetinin, İhvan'ı aldattığını savunarak hem İhvan'ın ve hem de Mısır'ın 'kaderine çomak soktuğunu' belirtti. Yanlış politikaları ve şahsi hırsları yüzünden Ortadoğu'nun bu hale gelmesinden sorumlu tuttuğu Erdoğan'ı önceden çok sevdiğini ve desteklediğini aktaran Şakra, "Mısır'ı bıraksın da Türkiye'yi ne hale getirdiğine baksın" dedi. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, "Bir dönem model almayı düşündüğümüz Türkiye, ülkemizde taraf değil de yapıcı olsa idi Mısır'da, Tunus gibi orta yol bulabilirdi." ifadelerine yer verdi.

Mısır Mahkemesi, 2013'teki askeri müdahaleden şimdiye kadar devrik lider Mursi, İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) lideri Muhammed Bedii ve hareketin ileri gelenlerinden Hayrat Şatır, Muhammed Biltaci gibi hemen hemen bütün yöneticilerin de bulunduğu bin 480 kişiye idam kararı vermişti. Bunlardan idam talebiyle dosyaları müftülüğe gönderilip kesin hüküm giyen kişi sayısı ise 479 kişi. Son 50 yılda infaz edilen İhvan üyesi de 7. Bunlardan altısının infazı Hüsnü Mübarek zamanında gerçekleştirilirken, sadece biri bu yıl gerçekleştirildi. Söz konusu vatandaşların kesin adam öldürme fiilini işledikleri için infaz edildiği biliniyor.