Mısır’da ‘Tahriri Devrimi’ olayları döneminde eski diktatör Hüsnü Mübarek'i deviren süreci tetikleyen ve Kifaye Hareketi'nin lideri Kıpti asıllı George İshak, devrik lider Mursi ve İhvan yöneticilerine verilen idam kararlarına karşı çıktığını açıkladı.

Kahire Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz Cumartesi günü, askeri müdahaleyle görevinden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile Müslüman Kardeşler'in hemen hemen tüm yöneticilerine idam kararı vermişti. Bu karara Avrupa Parlamentosu, ABD Kongresi ve Uluslararası Af Örgütü ciddi tepki göstermişti. Ülke içinden ise en sert tepki Kıpti asıllı Hıristiyan kanaat önderi ve politikacı George İshak’tan geldi. İshak, son verilen idam kararlarının acil durdurulması gerektiğini vurgulayarak bir suç varsa bu tip siyasi davalara Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin bakması gerektiğini savundu.

Kurduğu Kifaye (yeter) Hareketi'ne, Hıristiyanların yanı sıra laikler, İslamcılar, solcular ve liberalleri katarak Mısır’da bir ilki başaran İshak, özellikle 2011’deki ‘Arap Baharı’ sürecinde Tahrir Meydanı'nda Müslümanlar namaza durduklarında polisler saldırmasın diye nöbet tutarkenki resmi, tüm dünya kamuoyuna yansımıştı. Aynı resmi halen Twitter profilinde kullanan George İshak, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de Kahire’de özel görüşmüştü. Tahrir Devrimi'ni ilk tetikleyen Temmerrüd Hareketi'nin de kurulmasına vesile olan İshak, devrimi başlatanların kendileri olduğunu Müslüman Kardeşler'in ise üç gün sonra destek verdiğini belirterek eleştirilerini de yöneltti.

Öte yandan 2014’te Mısır’da gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlık seçimlerinde, asker müdahalesiyle Muhammed Mursi’yi deviren dönemin Savunma Bakanı General Abdulfettah es-Sisi’ye karşı tek aday olan Hamdin Sabbahi ise “İdam kararları sorunu çözmüyor” diyerek verilen hükümleri eleştirdi. Sabbahi daha önce de İhvan lideri Muhammed Bedii hakkında verilen karar için, “Hiçbir vatan evladı idamı hak etmiyor” demişti. Ayrıca ülkenin önde gelen ve Devlet Başkanı Sisi yanlısı olan gazeteci yazarlar, verilen idam kararlarının uygulanmayacağını ve kademeli olarak cezaların düşeceğini savunuyor.