İslam din dersi öğretmeni Lamya Kaddor, Müslüman gençlerin niçin Suriye'ye savaşmaya gittiğini, "Öldürmeye Hazır" adlı kitabında anlattı. Kitabın Berlin'deki tanıtımın Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert de katıldı.

İslam bilimci ve İslam din dersi öğretmeni Lamya Kaddor’un yeni çıkan kitabı ile ilgili olarak Berlin Humboldt Üniversitesi’nde, okuma ve söyleşi programı düzenlendi.

Suriye’ye giden gençler arasında bir zamanlar ders verdiği öğrencilerin de olduğunu belirten Suriye asıllı Lamya Kaddor, gençlerin radikallerin tuzağına nasıl düştüğünü anlattı.

GENÇLERİ RADİKALLEŞMEYE İTEN DİNİ SEBEPLER DEĞİL

Kaddor’a göre savaş için Suriye veya Irak’a giden gençlerin ortak özelliği Almanya’da büyümüş ve toplum tarafından dışlanma sorununu yaşamış olmaları. Bu gençlerin aslında dini arayış içinde olmadığını da kaydeden Kaddor, "Gençler dini merakla bu çevrelere yaklaşmıyor. Hepsinin kabul edilme, değer verilme ve takdir edilme açlığı var. Bu çevreler ilgi gösterince ağlarına düşüyorlar." diyor.

Dini arayış içinde olan gençlerin de internete girdiğinde karşılarına genelde radikallerin hazırladığı sayfaların çıktığını ve bunun sorun olmaya devam ettiğini belirten Kaddor, gençlerin internet üzerinden radikalleşmesinin birkaç ay gibi kısa bir süre içinde gerçekleşebildiğine dikkat çekiyor. Kaddor, anne babalara şöyle sesleniyor: "Çocuğunuz sadece dini konular etrafında düşünüyor, hayatında radikal değişikliklere gidiyor ve siyah-beyaz bir düşünce geliştiriyorsa dikkatli olmalı."

MÜSLÜMAN ÇOCUKLARIN YÜZDE İKİSİ BİLE OKULDA DİN DERSİ ALMIYOR

Lamya Kaddor, gençlerin radikal çevrelere itilmesi ile ilgili hem İslami teşkilatları, hem de Alman tarafını eleştiriyor. İslami teşkilatların pozisyon alma noktasında çekindiklerini söyleyen Lamya Kaddor, "İslami teşkilatların neye karşı olduğunu biliyoruz. Ama neleri istediklerini, neleri savunduklarını bilmiyoruz." diyor. Devletin de eksiği olduğunu belirten Kaddor, Müslüman çocuklara İslam din dersi konusunda geç kalındığını ifade ediyor.

Kaddor’a göre Almanya’da İslam din dersine katılımın en yüksek olduğu eyalet Kuzey Ren- Vestfalya (KRV). Ancak orada da bu dersi alanların oranı sadece yüzde 2. Bu eyalette 350 bin Müslüman öğrenciden sadece 6 bin 800’u İslam din dersine katılıyor. Kaddor içinde yaşadığı toplumu ise şöyle eleştiriyor: "Ben 1978 Ahlen doğumluyum. Ailem Suriye kökenli. Ama bana uzun zaman Türk dediler. Sonra Müslüman dediler. Ben hem Arabım, hem de Almanım. Ama toplum bunu kabul etmediği gibi sadece kimliğimizin bir boyutuna indirgiyor."

LAMMERT: UYUMU ALMANLAR DA İSTEMEDİ

Almanya’da geçmişte İslam eleştirisi adı altında toplumu Müslümanlar konusunda kışkırtan isimlere fazlaca yer verildiğine de dikkat çeken Kaddor, "Ancak günümüzde toplumun artık buna doyduğunu ve daha sakin ve sağduyulu kişilere ihtiyaç duyduğunu gözlemliyorum." dedi. Bir dinleyicinin siyasetten talebiniz ne yönündeki soruya ise Kaddor, “İslam düşmanlığı, suç olarak kabul edilmeli. Toplum olarak ne dinin aşırı yorumlarına, ne de İslam düşmanlığına sahip olma lüksümüz var." cevabını verdi.

Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert ise uyum için iki tarafın da önemli olduğuna dikkat çekti. Lammert, "Uyum iki tarafın da onu istemesi ile başarılı olur. Ancak geçmişte uyumun bu asgari şartı uzun zamandır iki tarafta da mevcut değildi." dedi.