Paris'te 7 Ocak günü Charlie Hebdo mizah dergisini yönelik terörist saldırıyı gerçekleştiren saldırganların cezaevinde radikalleştiğinin ortaya çıkması Alman makamlarını harekete geçirdi.

Cezaevi Personeli Birliği Baden-Württemerg Eyalet Başkan Yardımcısı Georg Konrath, Müslüman mahkumların radikalleşme potansiyelinin yüksek olduğunu belirterek radikal mahkumların özel bölümlerde tutulmasını talep etti. Konrath, “Paris’teki terör saldırısından sonra radikal dinci mahkumların diğer mahkumlardan uzak tutulması tartışılması gereken bir konudur. Çünkü radikal mahkumlar için diğer Müslüman mahkumlar kolay bir av olabilirler. Onları cennet vaadiyle cihat için kandırabilirler. Şu ana kadar Almanya cezaevlerinde acil önlem gerektiren bir durum söz konusu olmasa da, Suriye ve Irak’ta bulunan savaşçıların geri dönmesiyle birlikte bu durum değişebilir.” dedi.

Ayrıca Baden-Württemberg Eyalet Meclisi de önleyici tedbirler almayı planlıyor. BW Eyalet Meclisi SPD Milletvekili Nik Sakellariou konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Radikal mahkumların cezaevlerinde hangi koşullar altında kalacağı konusu üzerinde düşünmek gerekir. Geçmişte yaşanan örnekleri de göz önünde bulundurduğumuzda cezaevlerinde gruplaşmaların mutlaka önüne geçilmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.” ifadelerini kullandı.

BW Eyalet Meclisi CDU Milletvekili Karl Zimmermann ise yabancı mahkumların sınır dışı edilmesini talep etti. Zimmermann, “Radikalleşme bulaşıcıdır. Radikal dinci mahkumların cezaevinde diğer Müslüman mahkumların beynini yıkama ihtimali çok yüksek. Bu nedenle yabancı pasaportlu radikal dinci mahkumların sınır dışı edilmesi Almanya için en sağlıklı yöntemdir. Federal Hükümet’ten bunun incelenmesini talep ediyorum.” dedi.

Baden-Württemberg Adalet Bakanlığı bilgilerine göre Güneybatı Almanya’da cezaevlerinde kalan 6 bin 700 mahkumun üçte ikisi göçmen kökenli. Mahkumların dini sorulmadığından bunların ne kadarının Müslüman olduğu resmi olarak bilinmese de Konrath’in tahminine göre BW’de 2 bin 200’den fazla Müslüman mahkum cezaevinde kalıyor.