Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde 6 Mayıs 2013 tarihinde başlayan Neonazi cinayetleri davası bugün 2. yılına girdi. Süreci Cihan'a değerlendiren müdahil avukat Mustafa Kaplan, NSU'ya yardım edenlerin olabileceğini, fakat bunun için delil olmadığını belirtti. Zschaepe'nin örgütün fark edilmemesini sağladığını ve muhasebesinden sorumlu olduğunu ileri süren Kaplan, sanıklardan sadece Carsten S.'nin açıklamalarını samimi bulduğunu söyledi.

Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde (OLG) görülen Neonazi cinayetleri davası bu gün 2. yılına girdi. Davayı Cihan Haber Ajansı'na değerlendiren müdahil avukat Mustafa Kaplan, NSU'ya yardım edenlerin olabileceğini, fakat bunun için delil olmadığını belirtti. Basına yönelik akreditasyon sorunu nedeniyle ancak 6 Mayıs 2013 günü başlayabilen davada şimdiye kadar 202 duruşma görüldü. Halk arasında ve bazı avukatlar tarafından Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne cinayet mahallerinde yardım yapan kişiler olduğu en çok gündeme getirilen konulardan biri oldu.

Bu iddia ve davada gelinen son durum hakkında NSU davası müdahil avukatlarından ceza hukuku uzmanı Mustafa Kaplan önemli değerlendirmelerde bulundu. "Doktor ya da avukat ihtiyacı olanlar aramaya yakın çevreden başlarlar” diyen Kaplan şu şekilde konuştu: “Suç işleyecek kişilerde genel olarak yakın çevrelere bakarlar. NSU'nun banka soygunları da saklandıkları yerlere yakın bankalardan oldu. Ama cinayetler hep uzak ve farklı kentlerde oldu. Bu kentlerde terör örgütüne yardım eden kişiler olabilir, ancak bunları ortaya çıkaracak veya birilerini suçlayacak ipucu yok.”

Eski istihbarat memuru Andreas T. hakkındaki iddiaların da buna benzediğini söyleyen deneyimli avukat, 2006 yılında Halit Yozgat'a yönelik cinayet saldırısı esnasında ya da öncesinde cinayet mahallinde olduğu iddia edilen T. hakkında; "Bu adamın cinayet mahallinde ne işi var? Bu ne iğrenç bir ‘tesadüf’." diyerek tepki gösterdi. Buna rağmen başta T. olmak üzere çok sayıda kişinin mahkemede ifadesinin alındığını hatırlatan Kaplan, ancak onu suçlayacak somut bir delilin ortaya çıkmadığını kaydetti.

ZSCHAEPE, TERÖR ÖRGÜTÜNE NORMAL BİR AİLE SÜSÜ VERMİŞ

"İçimizdeki kötü his, insanları suçlamak için yeterli değil." diyerek sözlerine devam eden avukat, davada yargılanan sanıklar hakkında da ilginç görüşler beyan etti. Savcılığın, baş sanık Beate Zschaepe'nin örgütteki rolünü 'ortak' olarak gördüğünü savunan müdahil avukat, "Cinayet mahallerinde olduğu ispatlanamayan Zschaepe, yaşadıkları semtlerde örgüte normal bir aile tablosu çizdi ve etrafa bu havayı verdi. Şahitler de bunu doğruluyor. Ateşe verilen evde ele geçirilen belgeler arasında, üzerinde Zschaepe'nin parmak izleri bulunan haber kupürleri bulundu." dedi ve savcılığın bunu 'örgüte ortaklık" olarak değerlendirdiğini belirtti. Bunun dışında Zschaepe'nin örgütün para işlerinden sorumlu olduğunu ve ölen üyeler Uwe Mudlos ve Uwe Böhnhardt'ın parayı ondan aldıklarını söyledi.

"SADECE CARSTEN S. SAMİMİ AÇIKLAMALAR YAPTI"

Davada yargılanan sanıklardan sadece Carsten S.'in samimi bir şekilde suçunu itiraf ettiğini ve açıklamalarıyla davaya katkı sağladığını belirten Kaplan, alınan ifadeler neticesinde Ralf Wohlleben'in ise tutuksuz yargılanma talebinin reddedildiğini söyledi. S., Wohlleben'in siparişi üzerine cinayetlerin işlendiği Ceska 83 marka silahı teröristlere götürdüğünü itiraf etmişti. Sanık Holger G.'nin yazılı açıklamasının ise davaya pek katkı sağlamadığını anlatan ceza hukuku uzmanı, tutuksuz yargılanan Andre E.'nin ise ağır bir ceza almayacağı tahmininde bulundu.

İKİNCİ YIL RÖPORTAJLARI

Bavyera Televizyonu (BR) da sekizi Türk olmak üzere 10 kişinin öldüğü cinayet serisi ve iki bombalı saldırı ile 15 banka soygununun ele alındığı NSU Davası’nın ikinci yılı için röportaj çalışması yaptı.

DİTİB tarafından yapılan basın açıklamasında ise yarın Münih'te maktuller için dua edileceği belirtildi.