İslam karşıtı Pegida’nın din adamlarını kullanarak taraftar sayısını artırma gayreti boşa çıktı. Münster Başpiskoposluğu, Pegida gösterilerinde öne çıkarak İslam karşıtı söylemlerde bulunan bir papazın vaizlik yetkilerini elinden aldı. Almanya’nın kesinlikle 'İslamlaşma' gibi tehdidi altında bulunmadığını vurgulayan başpiskoposluk, papazı dini otoritesini istismar etmekle suçladı.

Duisburg’daki İslam karşıtı Pegida gösterisine katılan Emmerich papazı Paul Spätling İslam aleyhine kışkırtıcı sözler söyleyince vaizlik yetkisi elinden alındı. Münster Başpiskoposluğu, Katolik Kilisesi’nin Pegida gösterileri karşısındaki resmi tavrına muhalefet eden papazın Kilise Hukuku’nun 764 numaralı kanunu uyarınca vaizlik yetkilerinin elinden alındığını duyurdu. Bu kararla birlikte Spätling’in kiliselerin içinde ve dışında Kilise adına konuşması yasaklandı.

Kilisenin bu konudaki tavrını göstermek için Münster Başpiskoposu Dr. Felix Genn papaz Spätling’in vaizlik yetkisini elinden alarak meydanlarda kilise adına konuşmasına yasak getirdiğini açıkladı. Genn, papaz Spätling’in konuşma yaparken arkasında çok sayıda aşırı sağ partilere ve gruplara ait kişilerin olduğu bir manzaranın kabul edilemez olduğunu, başpiskoposluğun bu tür konuşmalara tahammül edemeyeceğini ve tahammül etmek de istemediğini ifade etti.

Gösteride en önde yürüyenler arasında görülen ve Pegida organizatörleri tarafından sahneye davet edilen Spätling taraftarlara bir din adamının da yanlarında olduğunu söyleyerek şunları demişti: “Köln Katedrali’nde de ışıkları kapattılar. Bunu çok karanlık buluyorum. Katoliklerin de sizin arkanızda olduğunu göstermek benim için önemli.”

Konuşmasında Başbakan Angela Merkel’in “İslam Almanya’ya aittir’ sözüne eleştiriler yağdıran Spätling, Avrupa’nın 1400 yıldır İslam ile savaştığını ileri sürmüş, ardından Pegida taraftarları yüksek sesle ‘Biz halkız’ diye bağırırken elinde ikon taşımıştı.

Başpiskoposluk tarafından yapılan açıklamada Spätling tarihi ve günümüzdeki gerçekleri çarpıtmakla suçlandı. Papazın İslam’a karşı klişelere başvurduğunu ifade ederek mesafe koyan başpiskoposluk sözcüsü Stefan Kronenberg, bu açıklamaların İslam’a karşı düşmanlığı kışkırttığını ve bunun da tehlikeli olduğunu vurguladı. Spätling’in din adamı kimliği ile ve kamu önünde görünür bir şekilde bu ifadeleri kullanmak suretiyle din adamı olmaktan dolayı sahip olduğunu otoritesini istismar ettiğini kaydeden Kronenberg, bu tutum ve tavrın sağ ideolojilere, yabancı düşmanlığına ve dinlerin karşı karşıya getirilmesine yaradığını, Katolik Kilisesi’nde ise böyle bir şeye yer olmadığını duyurdu.

Açıklamada, Hıristiyanlık mesajının dışlama, kin ve şiddete değil, sevgi ve dostluğa yer verdiğine dikkat çekildi. Almanya’nın kesinlikle İslamlaşma tehdidi altında bulunmadığına değinen Kronenberg, “Bugünlerde çok sayıda insanın sokağa çıkarak bu meyanda mesaj vermesinden dolayı minnettarız.” dedi. Diğer taraftan kendi seçim bölgesi olan Duisburg’daki karşıt gösteriye katılan Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) İçişleri Bakanı Ralf Jäger, Pegida taraftarlarının içine aşırı sağcıların sızdığını belirtti.

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Duisburg’da da Düsseldorf’ta olduğu gibi organizatörlerin daha önceleri de aşırı sağcı etkinlikler düzenledikleri bildirildi. Polis sendikası (GdP) ise “Pegida, gösterileri ile KRV’de birkaç yüz şiddet yanlısı aşırı sağcıya hitap edebiliyor.” açıklamasında bulunarak gösterilerin sağcı düşünceye yöneldiğine dikkat çekti.