Avrupa Parlamentosu, iki yıldır Türkiye'de gerçekleştirilemeyen Uluslararası Dil ve Kültür Festivali'ne kapılarını açtı. Programı değerlendiren TUSKON Başkanı Rızanur Meral, bu sene 13.sü düzenlenen festivalinin AP himayesi ve çatısı altında yapılmasının çok etkileyici olduğunu söyledi. AP eski danışmanı ve gazeteci Ali Yurttagül de, festivale dünyanın dört bir yanından öğrencilerin katılımının sağlanmasının hayranlık verici olduğunu dile getirdi. AP’deki gösteriyi izleyen Alman Milletvekili Gabriele Preuss ise “Müziğin insanları birleştirdiğini bu programda bir kez daha gördüm.” ifadelerini kullandı. Cumartesi akşamı düzenlenecek dev gala gecesi öncesinde konuşan Belçika Aktif Dernekler Federasyonu (FEDACTIO) Genel Koordinatörü Yüksel Kaya da, 7 kıtadan 350 öğrenciyi Brüksel'de misafir ettiklerini dile getirdi.

RIZANUR MERAL: TÜRKİYE'DE YAPILAMAMASI BÜYÜK HAYIRLARA VESİLE OLDU; ÜLKEMİZİ ÇOK GÜZEL GÜNLER BEKLİYOR;

Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen programın ardından konuşan TUSKON Başkanı Rızanur Meral, en iyi yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu söyledi. Meral, “Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’nin AP himayesi ve çatısı altında yapılıyor olması gerçekten çok etkileyici. Bizler iş dünyasından insanlar olarak en iyi yatırımın insana yapılan yatırımın olduğunu görüyor ve düşünüyoruz. Bu faaliyetleri gördükçe de Türkiye’nin önünün çok açık olduğunu görüyoruz. Türkiye’yi çok parlak ve güzel günler bekliyor.” dedi.

Meral, festivalin Türkiye’de iki yıldır yapılamamasını ise şöyle yorumladı: “Çok büyük hayır olduğunu görüyoruz. Zaten dil olimpiyatları kabuğunu zorluyordu. Şimdi muhtelif şeyler vesile oldu ve kabuk kırıldı. Şu anda artık dünyaya mal olmuş bir organizasyon olarak karşımızda ve bunun çok güzel hayırlara vesile olduğunu görüyoruz.”

AP MİLLETVEKİLİ PREUSS: PROGRAMDAN GERÇEKTEN ÇOK ETKİLENDİM

Avrupa Parlamentosu'nda gerçekleştirilen özel gösteriden çok etkilendiğini belirten AP Milletvekili Gabriele Preuss ise “Çok etkilendiğimi söylemeliyim. Müziğin insanları birleştirdiğini bu programda bir kez daha gördüm. Çok disiplinlilerdi ve sesleri harika. Beni şaşırtan özellikle folklor kıyafetleriyle modern şarkılar söylenmesi oldu.” dedi.

Ülkesi Almanya’da genelde geleneksel kostümlerle geleneksel şarkıların söylendiğini belirten Preuss, “Buradaki gösteri benim çok hoşuma gitti. Ben bir Türkiye dostuyum. Başlangıçta Türkiye’ye ait birçok şey görme imkanı oldu. Daha sonra ise her millet kendi sanatına ait eserler ortaya koydu.” şeklinde konuştu.

AP ESKİ DANIŞMANI YURTTAGÜL: ŞAŞKIN VE HAYRAN OLMAMAK MÜMKÜN DEĞİL

Avrupa Parlamentosu eski danışmanı ve Zaman Gazetesi Yazarı Ali Yurttagül, bu tür organizasyonları 'şaşkınlıkla' karşıladığını ifade etti. Yurttagül, “Aslında bu okulları dünyanın her çapında bu tür organizasyonlarla gördüğüm zaman ‘nasıl mümkün olabilir’ sorusunu soruyorum. Çünkü biz Avrupa Parlamentosu’nda çalıştığımız için kültür politikasının ne kadar pahalı ne kadar zor ve ne kadar emek isteyen bir iş olduğunu çok yakından biliyoruz. Böyle dünya çapında bir ağ kurulup dünyanın her tarafından çocukları bir araya getirmenin ne anlama geldiğini, küçük bir konferansta bile ne gibi zorluklarla karşılaştığımızı biliyoruz. Bunun için aslında hayran olmamak mümkün değil.” diye konuştu.

Programın AP himayesi altında organize edilmesi hakkında da konuşan Yurttagül, “Bence bu okullar konusundaki görüşler son zamanlarda oldukça etkinleşmeye başladı; çünkü herkes bunu soruyor. İngiltere, Fransa ve Amerika gibi ülkeler milyarlarca para harcayıp buna benzer okullar inşa etmeye çalışıyorlar. Ama Türkiye’de bu işi bir sivil toplum kuruluşunun yapması çok ilginç. Mesajları çok iyi. Bu mesajlar tamamen hümanist. Hiçbir zaman içinde herhangi bir art niyeti olmayan mesajlar ve bunu yerinde görmek de mümkün.”

YÜKSEL KAYA: 7 KITADAN 350 ÖĞRENCİ BRÜKSEL’DE MİSAFİRİMİZ

Belçika Aktif Dernekler Federasyonu (FEDACTIO) Genel Koordinatörü Yüksel Kaya, 7 kıtadan yaklaşık 350 öğrenciyi birkaç gündür misafir ettiklerini söyledi. AP’de milletvekilleri ve AB çalışanlarına özel bir program yapıldığını dile getiren Kaya, “Avrupa Birliği’nin bütün çeşitlilikleri bünyesinde barındıran özelliğiyle çok uyuşan bir program oldu. Çünkü kendi mottosu zaten çeşitliliğin bir zenginlik olduğunu anlatması.” diye konuştu.

Farklı diller ve farklı kültürler, farklı kıtalar ve farklı ülkelerden gelen öğrencilerin birlikte aynı sahnede buluştuklarını vurgulayan Kaya, şöyle devam etti: “Öğrencilerin beraberce aynı sahneyi, aynı dünyayı nasıl paylaşılabildiklerini, aynı şarkıyı nasıl birlikte söyleyebildiklerini ve aynı koroda farklı seslerle nasıl güzel bir ahenk oluşturduklarını görmüş olduk. Asıl program cumartesi akşamı; ama bunun burada olmasının da sembolik bir önemi vardı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un himayesinde, yani parlamentonun manevi desteğiyle Brüksel’deki organizasyon gerçekleşiyor. Onun da ayrı bir değeri var bizim için.”