Romanya basını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bükreş ziyaretini, "Türkiye'nin son yıllarda bozulan imajı sonrası Brüksel için yapılan bir makyaj çalışması" olarak değerlendirdi.

Adevarul gazetesinden Sebastian Zachman 'Erdoğan Bükreş'e niye geldi?' başlıklı haberde Erdoğan'ın ziyaretini "AB-Rusya ihtilafında Brüksel tarafında yer aldığını gösterme çabası" olarak nitelendirdi. Erdoğan’ın üç AB ülkesini ziyareti Brüksel nezdindeki yaralanmış imajı için bir makyaj çalışması olduğunu öne süren Zachman "Rusya ile imzaladığı ve AB ülkelerini devre dışı bırakan gaz iletim hattı anlaşması nedeniyle Türkiye, Brüksel tarafından şiddetle eleştirilmişti." ifadelerini kullandı.

"DEVLET ADAMI DEĞİL, SİYASET ADAMI GİBİ DAVRANDI"

"Bükreş ziyareti ‘Erdoğan’ın ısrarıyla ve son yüz metrede’ ayarlandı." ayrıntısını veren Adevarul yazarı, 3 AB ülkesini kapsayan bu ziyaretin Avrupa’daki müttefiklerin güvenini geri kazanma hamlesi olarak nitelendirdi.

Görüşmede İohannis’in gündeminde AB üyeliği temel konuyken, Erdoğan’ın kendi iç siyasetine yönelik mesajlar vermesinin dikkat çektiğini belirten Zachman, Erdoğan'ın seçimlere iki ay kala, yurt dışındaki vatandaşlarını mobilize etme maksadı güttüğünü ileri sürdü. Zachman, Erdoğan ile İohannis'in yaptığı ortak basın toplantısında devlet adamından ziyade siyaset adamı gibi konuştuğu tespitini yaptı. Türkiye’deki son gelişmelerden bahsederken, iki kez ‘partimiz AK Parti’ lafzını kullandığını anladığını belirten Zachman, Bükreş ziyaretinin hafızalarda ‘seçim dokunuşu’ olarak kaldığı tespitiyle yazısını sonlandırdı.

TÜRK DEMOKRASİSİNDEN, PUTİN MODELİNE

Adevarul yazarı Marius Dorin Lulea imzalı yorumda ise demokratik hukuk devleti çizgisinden vazgeçen Erdoğan’ın, 'Osmanlı ruhuna' ve 'büyük güce' dayanan yönetim modelini benimsediğini öne sürdü. Türk demokrasisinin sanıldığı gibi olmadığının altını çizen Adevarul yazarı, rejimin her geçen gün daha fazla Putin modeline dönüştüğünü kaydetti. Erdoğan’ın etkisi altında bulundurduğu medyayla tüm propaganda malzemelerini kullandığına vurgu yapan Lulea, her türlü akıl dışı suçlamalar ve ceza davalarıyla tüm muhaliflerin devre dışı bırakıldığı tespitini yaptı. Erdoğan’ı dünyanın en zengin lideri olduğunu öne süren Lulea, devletin Erdoğan’ın yakınlarından oluşan oligarşik bir ekipçe yönetildiğini vurguladı.

"RUSYA'YA DEĞİNİLMEDİ"

Romanya'nın ünlü gazetecilerinden köşe yazarı Sabina Fati, Europa Libera radyosuna yaptığı açıklamada, "(Romanya Cumhurbaşkanı) Iohannis-0, Erdoğan-1" yorumunda bulundu. Sabina Fati, "Zorlu Karadeniz meselesi bağlamında iki lider de, Rusya’yla ilgili bir referans vermeyerek önemli bir başarıya imza attı. Ortak basın toplantısında, Kırım’la ilgili hiçbir ifade yoktu. Sanırım Erdoğan da son dönemde Türk Akımı ile ivme kazanan Türk-Rus ilişkilerine zarar vermesinden kaçınmak için bunu bilerek gündeme getirmedi." dedi.

Ortak basın toplantısında gördüğü kadarıyla ilişkilerin yerinde saymadığını aksine geriye gittiğini öne süren Sabina Fati, şunları aktardı: "Karadeniz altından yapılacak elektrik iletim hattı için fizibilite raporunun yenileceğini öğrendim. İohannis, 'yeni fizibilite bizim lehimize' dedi ama Erdoğan 'Bulgaristan’la da görüşüyoruz, neresi avantajlıysa oradan alcağız' ifadelerini kullandı."

Güvenli ve müreffeh bir bölgenin her iki ülkenin de yararına olduğunu belirten Fati, "Ancak uluslararası kuralları çiğneyen Rusya’ya rağmen bu nasıl sağlanacak? Bu konuda ne görüştüklerini bilmiyorum." dedi.

Romen gazeteci Erdoğan ziyaretinden çıkardığı sonucu ise şöyle aktardı: "Görünen o ki, Iohannis, güzel bir ev sahipliği yapmış. Romanya’nın endişelendiği konuları masaya getirmemiş. Karadeniz havzası ikincil planda kalmış. Şu sorular cevapsız kaldı: Kırım ihtilafı yayıldığında, Çanakkale ve İstanbul boğazları nasıl işlev görecek? Kırım konusunda, Moskova’ya karşı Ankara’nın tutumu ne olacak? Özellikle, Romen-Türk stratejik ortaklığının ne tür enstrümanları uygulamaya konacak?" sorularını sordu.