Kıbrıs'ta Kayıp Şahıslar Komitesi, 1963'te öldürülen Şevket Kadir ve İbrahim Nidai'nin cenazelerinin, gömülmelerine yardım ettiği için vicdan azabı çeken bir Rum'un ihbarı sayesinde bulduğu bildirildi.

Kıbrıs’ta 1963 yılında ortadan kaybolan ve 52 yıl boyunca kendilerinden haber alınamayan Şevket Kadir ve İbrahim Nidai adlı Türklerin gömülü olduğu yer, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne gelen bir ihbar sayesinde bulundu.

Kadir ve Nidai’nin bulunmasında şu an 85 yaşında ve yatalak olan bir Rum'un itirafıyla mümkün oldu. Söz konusu Rum Mart ayında komitede görevli 2 Rum’u arayarak büyük vicdan azabı duyduğunu belirtti ve Türklerin gömülü olduğu yeri söyledi. Adı gizli tutulan Rum, Kadir ve Nidai’yi öldürmediğini, ancak gömülmelerine yardım ettiğini kaydetti.

Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) Girne sorumlularından olan Nidai ve Kadir’in, Girne’den Lapta’ya dönerken Karaoğlanoğlu Acısu adıyla anılan bölgede barikat kuran Rumlar tarafından alıkonulduğu biliniyordu. Rumların Türkleri araçlarıyla birlikte yakınlardaki bir kömür ocağına götürdüğü, infaz ettikten sonra da yine araçlarıyla birlikte ocaktaki çukurlardan birisine gömdükleri kaydedildi.

“ONU BULMANIN SEVİNCİ VAR”

Öldürülen isimlerden olan Şevket Kadir’in oğlu, "Babamdan bir parça bulunacak ve bu benim babamdır diyebileceğiniz bir durumla karşı karşıyayız. Bir taraftan onun yokluğunun verdiği acı vardı şu an onun bulmanın getirdiği bir sevinç var.” dedi.

“ARABALARI İLE BİRLİKTE GÖMMÜŞLER”

“Lapta bölgesindeki Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) yetkilisi İbrahim Nidai ve yine o dönemde Lapta Kulübü’nün kurucu ilk genel sekreteri o tarihe kadar babam Girne’ye gitmeye karar veriyorlar.” diyen Şefket Kadir’in oğlu şunları anlattı:

"Girne’ye giderken durumun pek parlak olmadığını da biliyorlar. Ama barikatta Rum polisinin sorduğu soruya da ‘Bölgede bizim erzak bitti. Çocuklara erzak almaya gidiyoruz. Durum karışıktır ama niyetimiz budur" diye cevap verip barikattan geçiyorlar. Resmi kayıtlara geçmiş bir bilgidir. Bunun dışında Girne bölgesinde yetkililerle görüştükten sonra tekrard Lapta’ya dönüyorlar. Lapta’ya dönüşleri sırasında Acısu bölgesinde barikat kurulduğunu fark ediyorlar. Barikatta kimlik kontrolü yapılıyor. Bu kontrol sırasında Türk oldukları anlaşılınca orada arabadan indirilip öldürülüyorlar. Sonra da arabalarına konup bu bölgelerdeki yerlere arabaları ile atılıyorlar. Dozerlerle üzerleri kapatılıp tanınmaz bir hale getiriliyorlar. Bu acının milliyeti yoktur. Bu acıya sebep olanların çok da umudunda olduklarını düşünmüyorum.”

BABASININ MEZARININ KARŞISINDA EV ALMIŞ

Öldürülen İbrahim Nidai'nin oğlu ise babasının acısını bu yaşına kadar çektiklerini kaydetti. Babasının kalıntılarının bulunmasının kendilerine büyük bir heyecan verdiğini dile getiren oğul Nida, “Onun acısını bu yaşa kadar çektik. Onun bulunması büyük bir heyecan verdi. Anneme daha o kadar anlatmadım. Yeri bulundu dedim. Çünkü annem 80 yaşında... Yavaş yavaş anlatmak istiyorum. Kendisini heyecanlandırmak istemiyorum. Kocası bulundu diye kafasının rahat olmasını istiyorum. Babamız kaybolduğunda arkalarından çok fazla söylenti çıktı ama Allah büyüktür. Bugüne geldik. Burasını aldığımda hiç bilmezdim babamın karşıda şehit olduğunu...” şeklinde konuştu.