Ermenistan’ın başkenti Erivan’da 24 Nisan’da yapılan 1915 olaylarının yüzüncü yıl törenleri Rusya ve Türkiye arasında tansiyonu yükseltti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 23 Nisan’da Moskova’da düzenlenen bir konferansa gönderdiği mesajında “soykırım” ifadesini kullanması, 24 Nisan’da Erivan’a giderek törenlere katılması ve Rusya parlamentosu alt kanadı Duma’nın “soykırım” açıklamasını kabul etmesi Ankara’nın tepkisine neden oldu.

Dışişleri Bakanlığı sert bir açıklama ile Rusya’yı kınarken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Putin’in bu yönde bir adım atmasından dolayı kırgın olduğunu söyledi ve Kırım’ı örnek göstererek Rusya’nın kendi tarihine bakmasını istedi.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında hayatını kaybeden 20 milyon insanın içinde Ermeni halkı da vardı. Gerçekten bir tehcir ve “soykırım” yapılmış mıdır? Bu sorunun cevabını tüm ülkelerin arşivlerini açması, tarih komisyonlarının kurulması ve bilimsel olarak ispat edilmesi ile bulabiliriz. Bu yapılmadan husumet üzerinden üretilen politikalardan en çok Ermenistan zarar görüyor. Tüm bu gerçeklik ortada iken Ankara’nın doğru dış politika üretememesi sözde soykırımın 100’üncü yılında ilişkilerin gerilmesine neden oldu.

SORUNLU İLİŞKİLERE YENİ ALAN EKLENDİ

Enerji başta olmak üzere çok boyutlu ortaklık hedefinde ilerleyen Ankara ve Moskova dış politikada sorunlu alanlara bir yenisini daha ekledi. Suriye başta olmak üzere, Mısır, Irak, Kuzey Afrika, Ukrayna iki başkent arasında kırılgan alanlar olarak varlığını koruyor. Moskova, Ankara’nın bilinçli olmasa da Suriye’de terör örgütlerine yardım ettiği konusunda endişelerini koruyor. Türkiye’nin Suriye uçağını indirmesi ya da Erdoğan’ın Ukrayna’da düşürülen Malezya yolcu uçağı ile ilgili Moskova’yı suçlayan açıklamaları iki ülke ilişkilerini bozmasına izin verilmedi.

RUSYA, ERMENİSTAN’DAN VAZGEÇEMEZ

Rusya’nın 1915 olayları ile ilgili Ermenistan’a yakın politika izlemesi çıkarlarına uygun. Rusya’nın en büyük askeri üslerinden biri Ermenistan’da bulunuyor. Ermenistan, Rusya’nın Kafkaslardaki varlığını garanti ediyor. Ermenistan’ın da işgal ettiği Azerbaycan topraklarını elinde tutarak bölgede var olabilmek için Rusya’ya ihtiyacı var. Rusya’da yaşayan 3 milyondan fazla Ermeni nüfus etkili lobi gücüne sahip. Karşılıklı bağımlı olan iki başkent üçüncü ülkelere karşı birbirlerini tercih etmek zorunda.

TÜRK DİASPORASI ETKİN KULLANILMADI

Rusya’da faaliyet gösteren 3 binden fazla Türk şirketi var. 100 binin üzerinde insana iş imkanı sağlanıyor. Rus-Türk İşadamları Birliği (RTİB), Rusya Türkiye İşadamları Derneği (RUTİD), Türk-Rus Kültür Merkezi gibi diasporanın etkili kuruluşları var. Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’nin organizatörlüğünde bir çalışma yapılabilirdi. Rusya’da sokak ve caddeler Ermenistan tezlerini savunan afişlerle donatılırken, Türkiye’nin tezlerini savunan herhangi bir açıklama ya da küçük bir broşür bile ortada yoktu. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Moskova çıkarması ise çok geç kalmış ve hedefine ulaşmayan bir girişim olarak kaldı.

ERDOĞAN’IN ÇANAKKALE ISRARI OLUMSUZ GELİŞMELERİ TETİKLEDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Nisan için Rus lideri Çanakkale’ye çağırması Kremlin’de emri vaki olarak algılandı. Ankara’dan önce Erivan da Putin’i aynı gün sözde soykırım törenlerine davet etti. Çanakkale programının bir hafta önce ya da başka bir gün olması durumunda Putin’in katılma ihtimali çok yüksekti. Kremlin danışmanı Peskov’un son bir hafta kalıncaya kadar Erivan ziyareti konusunda net açıklama yapmamasını not etmek gerekiyor.

KREMLİN’İN 9 MAYIS DAVETİNE CEVAP VERİLMEDİ

Erdoğan’ın Çanakkale konusunda ısrarının yanı sıra 9 Mayıs Zafer Bayramı için Kremlin’in davetine henüz cevap verilmemiş olması Putin’in politikalarında etkili oldu. Tersinin olma ihtimali de yüksek. Türkiye’nin talepleri kabul edilmediği için Erdoğan da 9 Mayıs için olumlu cevap vermemiş olabilir. Çanakkale programı için farklı bir gün tercih edilseydi ve Erdoğan da Kızıl Meydan’da yapılacak Nazi Almanya’sına karşı kazanılan zaferin 70’inci yıl kutlamalarına daveti kabul etseydi, Moskova da açıklamaları yumuşatabilirdi. Duma “soykırım” ifadesini kullanmadan taziye açıklayabilir, ya da Putin Erivan’a gitmesine rağmen “soykırım” ifadesini kullanmayabilirdi.

PESKOV YUMUŞATMAYA ÇALIŞTI, MEDVEDEV’DEN DE AÇIKLAMA GELDİ

Kremlin Sözcüsü Peskov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ermeni “soykırım” iddiaları ile ilgili tepkilerinin Rusya Devlet Başkanı Putin’e iletildiğini söyledi. Peskov, Türkiye Cumhurbaşkanının açıklamalarına rağmen Rusya ve Türkiye arasında ilişkilerin gelişmeye devam etmesini umduklarını dile getirdi. Ancak Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev’in “soykırım” ifadesini kullandığı taziye mesajını resmi hükümet sayfasında yayınlaması Moskova’nın geri adım atmayacağını gösterdi.

Akkuyu nükleer santrali, Türk Akım’ı gibi dev projeler, 30 milyar doları aşan ticaret hacmi ve Türkiye’yi ziyaret eden 4 milyonun üzerindeki Rus turist, karşılıklı ilişkilerin garantisi olarak görülebilir. Ancak siyasi alanda yaşanan gerilimin, ekonomik sorunların yaşandığı bir dönemde diğer alanlara da yansımaması için daha sorumlu davranılması iki ülkenin de yararına olacaktır.