Yunanistan'da yarın yapılacak kritik erken genel seçimlerden zaferle çıkması beklenen anamuhalefet partisi Radikal Sol Koalisyon'un (Syriza) ekonomik politikalar sorumlusu Prof. Yannis Milios (60), Syriza hükümetinin Türkiye ile ekonomik ilişkileri daha da geliştirmek ve yeni fırsatlar oluşturmak için çalışacağını söyledi. Cihan Haber Ajansı'na konuşan Milios, Syriza'nın hükümeti döneminde uygulayacakları ekonomik krizden çıkış programını anlattı.

Ülkeyi yönetmek için her anlamda hazır olduklarını belirten Milios, Yeni Demokrasi (ND) ve Pasok hükümetlerinin 5 yıldır uyguladıkları kemer sıkma politikalarının kemiğe dayandığını ve ilan edilen hedeflerin gürültülü bir şekilde başarısızlıkla sonuçlandığını savundu. Prof. Milios, "Syriza hükümeti ne yaparsa yapsın, Euro'da kalınacak." dedi.

Angela Merkel'in 2013 yılında açıkladığı gibi Grexit'in (Yunanistan'ın Euro bölgesinden ayrılması) mümkün olmadığının altını çizen Syriza'nın ekonomi politikalarının başındaki isim Prof. Milios, Avrupa Birliği'nden ayrılacak bir ülkenin domino etkisi yapabileceği için ortaklar tarafından desteklenmeye devam edileceğini belirtti.

İnsani krizin üstesinden gelmek için programlarını uygulayacaklarını ifade eden Milios, vaatlerini gerçekleştirecek kaynağın hazır olduğunu, kredi anlaşmalarını da yeniden müzakere edeceklerini söyledi.

Prof. Milios, ekonomik kriz döneminde Yunanistan'a verilen 240 milyar Euro'luk kredi karşılığında hayata geçirilen acı reçete sonucu 2012 seçimlerinde halkın Syriza'yı ikinciliğe taşımasının ardından başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede Syriza'nın ekonomi programını anlatmak için adeta mekik dokumuştu. Guardina gazetesine verdiği röportajda Yannis Milios, "Marksistim. Syriza'nın çoğunluğu Marksisttir. Ancak hiçbir zaman 'Sovyet tipi bir marksizm' taraftarı olmadım." ifadelerini kullanmıştı.

Syriza partisi ekonomik politikalar sorumlusu Prof. Yannis Milios'un Cihan Haber Ajansı'na verdiği röportaj şu şekilde:

-Syriza, ülkenin yönetimini devralmaya hazır mı? hangi programı hayata geçirecek?

Syriza, halkın iradesini yansıttığı için ülke yönetimini devralmaya her zaman hazır oldu.
İki buçuk yıldır ülkenin anamuhalef partisiyiz. Bu bize, Yunanistan içi ve dışında karşılaştığımız konular bize, siyasi iradenin ve halkın onurunu çiğneyen ve ülkeyi bu zor konuma düşüren hükümetlerin haricinde yeni yollar bulmak için durmadan çalışarak daha fazla hazırlanma fırsatı verdi.

-Syriza iktidara gelirse neler olabilir?

Kesin olan şaka yoluyla koalisyonun (Yeni Demokrasi-Pasok iktidarı) sunduğu bir Armagedon'un olmayacağı. Syriza, her biçimde ülkenin kalkınma ve krizden çıkış perspektifini boğazlayan sürdürülemez borç yükü için ciddi şekilde müzakere yapacak. Her şeyden önce insani krizin üstesinden gelmek için daha önce ilan ettiğimiz programı uygulamaya geçireceğiz. Halkın iradesini yansıtacak bu programın önüne hiç kimse geçemeyecek. Demokrasi, ulus ve halk egemenliği Avrupa'ya aittir.

-Parayı nereden bulacaksınız?

Selanik'te açıklanmış olan ekonomi programımızın maliyeti tam olarak hesaplanmış ve denkleştirilmiştir. En tutucu öngörülere göre de dengelidir. Örnek olarak önceki hükümetin şeffaflık ve insan hakları genel sekreteri, vergi, petrol ve sigara kaçakçılığı gibi konularda kayıt dışı ekonomi miktarının 12,5 milyar Euro olduğunu açıklamıştı. Biz programımızda bunu bütçenin yüzde 3'ü oranında hesapladık.

-Redi anlaşmasını yeniden müzakere edecek misiniz? Borç silme ve yeni memorandum olacak mı?

Syriza hükümetinde yeni memorandum olmayacak. Çünkü kredi sözleşmesinde anlaşma sağlanacak. Çünkü anlaşma iki tarafın da mutabakatı demek. Yani Yunanistan, önceden belirlenmiş herhangi bir konuyu kabul etmeyecek. Borcumuz sürdürülebilir olmadığı için müzakere başlatılacak. Sadece çok yüksek olduğu için değil, önceki hükümet bunu kemer sıkma politikaları ve durgunluk için bir tuzak olarak kullandı. Bu tuzaktan politika değişikliği olmaksızın çıkamayız. 1953'te Londra Zirvesi'nde Almanya için yapıldığı gibi Yunanistan da borcunun büyük bir kısmından muaf tutulmalıdır. Ne bu ne de öteki taraf için Avrupa'da zor zamanların olması hiç kimsenin çıkarına değil.

-Avrupa Syriza'dan niçin korkuyor?

Hayır, Avrupa Syriza'dan korkmuyor. Eğer Avrupa ve uluslararası basın-yayın organlarına bakarsanız, havanın tamamen farklı olduğunu göreceksiniz. Bu hava, hükümet tarafından girişilen halkın korkutulmasının başarısız olmuş bir sonucudur. Halk, korkulacak hiçbir şey olmadığını çok iyi biliyor. Ayrıca daha geçen seçimlerden Syriza hükümeti ile nelerin olacağına dair halkın korkutuldukları, tam olarak şimdiye kadar yaşadıklarıdır. Devasa vergiler sebebiyle evlerimizin kiracıları olduk. Maaşlar dramatik şekilde azaldı. İşsizlik kol geziyor. Onurumuzu kaybettik.

-Bir Grexit'in mümkün olduğuna inanıyor musunuz?

Grexit, AB kanunlarında öngörülmediği gibi gerçekleşmesi de mümkün değil. Çünkü Euro bölgesinin yapısı böyle. Bir ülkenin ayrılması, kademeli olarak bütün yapının çökmesi demek. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Le Monde'ye 2013 yılı Aralık ayında verdiği demecinde, Angela Merkel de söylüyor.

-(Batı) Trakya bir tarım bölgesi. Kalkınması için hedefleriniz nedir?

Bütün Yunanistan ve Trakya için entegre bir tarım-gıda kalkınma programımız var. Sonuçta ülkemizin bu konuda avantajlı olduğu görülür.

-Türkiye ile ekonomik ilişkiler politikanız ne olacak? Yeni fırsatlar var mı? Hangi alanlarda?

Komşuyuz. Bu her ne kadar bazılarının hoşuna gitmese de değişmeyecek. Birçok defa Trakya'da, hem Yunan hem de Türk kıyılarında bulunma imkanım oldu. Nerede iyi komşuluk ilişkileri var ise hem ürünlerde hem de turizmde alış-veriş oluyor. Zaten iki halk kendi aralarında işbirliği ve yeni fırsatların koşullarını inşa etmişler. Son yıllarda ekonomi alanında ileri adımlar atıldı. Çok sayıda değerli Yunan iş adamı Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Türk girişimciler de Yunanistan'da çalışma imkanlarını geliştiriyor. Bu bile tek başına çok şey ifade ediyor. Komşu ülkeye yönelik kaliteli Yunan ürünleri ihracatında çok önemli gelişme perspektifi mevcut. Biz bunu kurulan kültürel ilişkiler vasıtasıyla daha da geliştireceğiz. Daha önce İstanköy adasında benzer etkinliklerde bulunma fırsatı yakalamıştım.