Irak 9 Nisan 2003’ten bu yana İngiltere ve ABD koalisyon güçlerinin esareti altında. Bu kanlı işgal Irak’ı 15 yıl boyunca devam eden ve sonu bir türlü gelmeyen; maddi, manevi olarak kontrolün kaybedildiği bir kaosa sürükledi.

15 yıl sonra, yaşanan süreci artık Ensonhaber'in "Dünya kategorisi"nden değil, "Tarih kategorisi"nden okuyorsunuz.

15 YILLIK ESARET

ABD’nin Irak üzerindeki yıkıcı tesir planları 1990 yıllarında başladı. Amerika, Baas rejimi lideri Saddam Hüseyin'i görevinden alarak ülkeye hakim olma hazırlığı içine girdi. Washington yönetimi ülkeye yavaş yavaş sızıyor; hem ekonomik zarar veriyor, hem de yaşam standartlarını zedeleyecek ambargolar uyguluyordu.

İşgalden önceki 13 yıl, ülkeyi kaosa götürecek gelecek 15 yılın sadece bir ön hazırlığıydı.

AMERİKA’NIN KİMYASAL SİLAH YALANI

İşgal için ambargolarla zayıf ve güçsüz bir hale getirilen ülke, Saddam Hüseyin’in "biyolojik silahlar ürettiği" (bulunamayan kimyasallar) bahanesiyle,  21 Mart 2003 gecesi Bağdat’a düzenlenen bombalı saldırılarla sarsıldı.ABD savaş uçakları Bağdat semalarında şehri bombalıyor, adeta 15 yıllık esaretin çanlarını çalıyordu.

ORTA DOĞU’NUN EN KARIŞIK ÜLKESİ HALİNE GELDİ

Irak’ın ABD tarafından işgalinin 15’inci yılında gelinen noktada hiçbir şey tahmin edildiği gibi olmadı. Verilen demokrasi sözü sadece köprüyü geçene kadardı. Halkın temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bütün kaynakları ABD güçlerinin elindeydi. Daha acısı, Irak’ta bu işgale maruz kalan sivillerin sayısını hiçbir zaman bilememiş olmamız: 150 bin mi, 500 bin mi, milyonlar mı?...

ÜLKE İÇ KARIŞIKLIĞA SÜRÜKLENDİ

Bazı tarikat grupları ve çeşitli silahlı örgütlerden oluşan direnişçilerin karşı savaş başlatması, ülkede çıkan kaosun cabası oldu. Şii- Sünni çatışmaları alevlenmiş, IŞİD belası kendini göstermeye başlamıştı.

Başkan Bush iş çıkılmaz bir hal alınca suçu İran’a atmaya başlarken, bugün yaşanan İranABD çatışmalarına sebep olacak sert adımlar atıldı. Binlerce Iraklının ülkesini terk etmesi ve kontrolün kaybedilmesi hükümetin bölgeden çekilmesini gündeme getirdi.

DENEYSEL İŞKENCENİN ADRESİ: EBU GARİP

Irak'ta yaşanan dram yalızca Bağdat'ın bombalanması ve sivillerin evsiz kalması ile de sınırlı kalmadı. İşgalin tamamlanmasıyla Washington yönetiminin kontrolüne geçen hapishaneler de ABD'nin psikopat askerlerinin zevk için yaptığı işkenceler ile doldu taştı.Binlerce masum sivil, terörist damgasıyla atıldığı Ebu Garip hapishanesinde akıllara durgunluk verecek işkencelere tanık oldu. ABD ile özdeşleşen ve insana boğulma hissi uyandıran "waterboarding", köpeklere yem etme, çırılçıplak soyulup buz gibi su ile şoklama işkenceleri bunlardan yalnızca birkaçı.

KORKUNÇ FOTOĞRAFLAR

Ebu Garip ABD'nin kırmızı çizgisi oldu Obama dönemine kadar. Burada uygulanan işkenceler her ne kadar ABD tarafından inkar edilse de, hapishanelerde ABD'li askerlerin paylaştığı fotoğraflar gerçekleri ayan beyan dünyaya servis etti.Anlatılan tüm işkence yöntemlerinin fotoğraflandığı işkence kareleri, ABD'nin gerçek yüzünü ortaya çıkarttı.

ÜLKEDEN ÇEKİLME KARARI

2009 yılında Barack Obama’nın ülke işgalini bitireceğini kesin olarak açıklamasıyla, ABD 18 Aralık 2011’de ülkeden resmen çekildi. Obama Hükümeti Dışişleri Bakanı John Kerry, savaşın vahim bir hata olduğu açıklamasını yaparken, ABD’nin yıllarca körüklediği problemler yine son bulmayacaktı.

SADDAM HEYKELİNİN DEVRİLDİĞİ SAHNE HALA HAFIZALARDA

Irak Savaşı başladıktan üç hafta sonra Saddam Hüseyin'in heykelinin devrildiği sahne dünya tarihinin önemli anlarından biri olarak hafızalarımıza kazındı. Aradan geçen 15 yıl ülkeye kaos getirdiği gibi, ardında soru işaretleri de bıraktı.

En önemli soru ise "Saddam'ın gidişi daha mı iyi oldu?"

‘’ELİMDE OLSA HEYKELİ YENİDEN DİKERDİM’’

Saddam'ın gidişi daha mı iyi oldu sorusuna verilen en güzel cevap, bizzat onun heykelini yıkan ve işgalin sembol isimlerinden olan Hasan El Jaburi'den geldi.

Jaburi’nin işgal sonrası yaşanan insanlık dramının ardından "Elimde olsa heykeli yeniden dikerdim ama öldürülmekten korkuyorum" demesi, ülkenin nasıl bir esaret altında olduğunu göstermişti.Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'i ilk sorgulayan eski CIA ajanı John Nixon "Saddam haklı çıktı" dedi. Saddam ajan Nixon’a ‘kendisinin devrildiğini, yeni bir hükümetin kurulacağını ifade ettiğini, onun ise kendisine ABD'nin Irak'ta başarısız olacağını’ söylemişti.

‘’BEN GİDERSEM ÜLKE SAVAŞ ALANINA DÖNER’’

Saddam Hüseyin "Siz bu ülkeyi tanımıyorsunuz. Ben gidersem benden sonra bu ülke terör yuvasına döner ve birçok grup adeta ülkeyi savaş alanına çevirir" demişti.

Keza öyle de oldu. Ülke Saddam Hüseyin’i arar oldu. ABD’nin esiri altında yüz binlerce masum insan hayatını kaybederken, Irak, işgalin ardından Orta Doğu'da en karmaşık sorunlara sahip ülkelerden biri haline geldi.

AMERİKA’NIN KARA LEKESİ

"Saddam Hüseyin, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarına sahip; rejimi uluslararası terörizmi destekliyor ve nükleer silah üretmeye çalışıyor."

ABD kimyasal silah bahanesiyle Irak’ı kaosa sürüklerken, bu iddialarının tamamen fiyasko olması, üzerinde bir kara leke bıraktı. Çünkü ülkede ne bir kimyasal, ne de Saddam’ın böyle bir düşüncesi vardı.

KONTROL KAYBEDİLDİ

Irak’a işgal öncesi demokrasi ve özgürlük vaadi veren egemen güçler, ülkeye ölüm ve savaştan başka bir şey getirmedi. İşgal Irak’a uzun yıllar maddi ve manevi çöküntüye uğratacak hasarlar verdi. Bu durumdan fırsat kollayanlar peşmergeler oldu ve özerk bir yönetim ile Kuzey Irak Kürt Devleti’ni kurdular.

Irak, işgalden çekilinmesinin ardından da ABD gözetimine bırakılmış fakat, egemen güçler yıllarca alevlenen problemlerin önünü hiçbir zaman alamamıştır.

SAVAŞ BÜTÇESİ SINIRLARI AŞTI

ABD'nin eski Başkanı George W. Bush’un işgale karar verdiğinde 50-60 milyar dolarlık bir savaş bütçesi, 3 trilyon dolara yaklaştı. Keskin mezhep görüş ayrılıkları kendi iç savaşını da artırınca Amerika kontrolü kaybetti. Irak uçuruma doğru gitti ve ülke içinden çıkılmaz bir hal aldı.

IRAK 15 YILDIR ESARET ALTINDA

Rejim lideri Saddam Hüseyin idam edildi, heykeli Irak'tan çekildi.  Tüm bu sahneler ne unutuldu, ne de tartışmaların ardı arkası kesildi. Meydan tamamen demokrasi vaatleri veren ABD işgalcilerinin eline kaldı. Irak tam 15 yıldır bu kanlı işgalin bedelini ödüyor.