AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmede, Suriye içinde bir 'tampon bölge' kurulması konusunun da gündeme geldiğini söyledi. Bu konuda bir tutum açıklamayan Tusk, "Fakat Türkiye’nin de harekete geçmeye hazır olması gerekiyor. Yüz binlerce kişinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya gelişleri durdurulmak zorunda." dedi.

Mülteci krizi dolayısıyla Türkiye ile daha yoğun temasların gerekli olduğu kanaatine vardığını ifade eden Donald Tusk, "Ortak bir güçlük karşısındayız. Mülteci ve göçmenler Türkiye üzerinden Avrupa’ya gelmeye çalışmaktalar. Kuşkusuz Avrupa’nın sınırları daha iyi denetlemesi gerekiyor. Aynı şeyi tabii ki Türkiye’den de bekleriz. Görüşmede bu konuya çözüm sağlamak üzere maddi yardım, sınırların yönetimi, kaçakçılıkla mücadele, vize serbestisi konularını da ele aldık. AB Türkiye ile işbirliğine hazır." dedi.

Türkiye'nin Suriye içerisinde bir tampon bölge (güvenli bölge) kurulması talebini de ele aldıklarını dile getiren Tusk, "Fakat Türkiye’nin de harekete geçmeye hazır olması gerekiyor. Yüz binlerce kişinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya gelişleri durdurulmak zorunda. Bunu tek başımıza yapamayız. Türk tarafına ihtiyacımız var. İşbirliğinin güçlendirilmesi tüm tarafların faydasına olacaktır. Avrupa bu gerçek krize gerçek bir çözüm istemektedir." dedi. Tusk, Türkiye ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın kurallarına uyulmasını da beklediklerini sözlerine ekledi.

"SURİYE'Yİ BOMBALAYAN RUSYA'YA TEPKİ"

Suriye’deki krizin bir an önce çözülmesi gerektiği üzerinde de durduklarını ifade eden Tusk, "Çözümün Rusya’nın Esed’i destekleyerek muhalif grupları bombalamasıyla gelmeyeceği konusunda mutabık kaldık. IŞİD’le mücadele etmenin gerekliliği konusunda hemfikiriz." dedi. Tusk, Rus savaş uçaklarının Türk hava sahasını ihlaliyle ilgili endişe verici gelişmeler konusunda Erdoğan'ın kendisine bilgi verdiğini belirtti.

AB Konseyi Başkanı Tusk, Kıbrıs meselesi ile ilgili olarak, "Kıbrıs’ta çözüm müzakerelerine mümkün olan her şekilde desteğe hazır olduğumuzu teyit ettik." dedi.