Rusya Bilimler Akademisi Felsefe Enstitüsü Doğu Felsefesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mariatta Stepanyants, dünyanın en önemli barış ödülleri arasında gösterilen "Gandi-King-Ikeda Barış Ödülü"nü Fethullah Gülen’in almasını çok anlamlı bulduğunu söyledi. Gülen'i kutlayan UNESCO Dünya Felsefeciler Kurultayı Eski Başkanı Stepanyants, Hocaefendi'ye karşı yürütülen baskı politikalarının da 'anlaşılabilir' olduğunu ifade etti. Sufizm ve İslam felsefesi konusunda uzman olan ünlü Rus felsefeci, "İyiliğin temsilcisi olanların her zaman zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldığını" söyleyerek, "Hz. Muhammed'i taşladıkları zaman, memleketinden çıkmak zorunda kaldı" dedi.

Ünlü felsefeci Stepanyants, “İyiliği yok etmek isteyenler zaman olmuştur. Asıl mesele; bu nasıl sonuçlanacaktır? İyilik yaşadığı dönemde kazanmayabilir; ama tarihte hep kazanır. Hindistan’ın efsanevi lideri Mahatma Gandi olayında olduğu gibi. Gandi’yi öldürdüler; ama onu kimse unutmadı. İyilik fiziki olarak dünyadan gidebilir, ama sonuçta yine de kazanır. Eğer bir gün kötülük kazanırsa o zaman hepimiz hayata veda ederiz. Hayat devam ediyorsa bu demektir ki, iyilik zor da olsa galip geliyor.” dedi.

"HZ. MUHAMMED, MEMLEKETİNDEN ÇIKMAK ZORUNDA KALDI"

Uluslararası arenada, farklı din, mezhep ve etnik topluluklar arasında çatışmaların sürdüğünü belirten Stepanyants, “İyiliğin silahı yok, ekonomik anlamda zenginliği yok, belki ideolojik olarak geniş imkanlara sahip değil. Hindistan’da milyonlar ayaklandığında Gandi, mücadele yöntemini “ruhun gücü” olarak adlandırıyordu. Hakkı savunanların kendinden emin olmaları gerekiyor. Onlar yol arkadaşları ile birlikte bunu insanlara anlatması lazım. Bütün dinlerde bu böyleydi. Hz. Muhammed’i taşladıkları zaman memleketinden çıkmak zorunda kaldı. Medine’de destek gördü; başkaları da ona katıldı. Bu, ruhun gücüne olan inancın örneği. Putlara tapılmayacağını Allah’a inanılması gerektiği söyledi. Ruhun ve inancın gücü çok büyük güçtür. Biz sıradan insanlar ne yapabiliriz? Bence bizim görevimiz çocuklarımıza, torunlarımıza inancın gücünü anlatmak olmalı.” dedi.

GANDİ ŞİDDETE BAŞVURMADAN KENDİSİNİ SAVUNDU

Bir insan olarak dünyada olup bitenlerden, bu kadar insanın ölmesinden, açlık çekmesinden endişe duyduğunu ifade eden Stepanyants şöyle konuştu: “Gandi’nin tüm sorunları şiddete başvurmadan çözmeyi teklif etmesi açısından ideal bir insan olduğunu anlıyorum. Şiddete karşı çıkmak, kendinizi savunmayacaksınız anlamına gelmiyor. Gandi kendini savundu, karşı koydu ve milyonlarca Hintliyi haklarını savunmak için ayaklandırdı. Ama bu kansız bir savunmaydı. Bundan dolayı da takdirleri topladı. Gandi böyle bir ideale ulaşmanın zor olduğunu biliyordu. Hindistan’da çok şey yapma imkanına sahip olsa da, halkının kanının dökülmesini engellediyseler de, 1947'de bağımsızlığa kavuşsalar da kan yine de onlara sıçradı. Yağmalamalar oldu. Müslümanlarla Hintliler arasında korkunç çatışmalar oldu. Gandi Hintliydi; ama her iki tarafın fanatik davranmasına karşı çıkıyordu. Bir yıl aradan sonra 30 Ocak’ta dua ve sohbet etmek için halkın karşısına çıktı. Bir Hintli onu öldürdü. Savaşla, şiddetle, silahla değil böyle ideal yöntemlerle ve sözlerle mücadele yürütmek büyük başarıdır.”

KÖTÜLÜKLE MÜCADELE ETMEK GEREKİR

Sufilerin sözlerinin, özellikle de Mevlana’nın yaklaşımının çok hoşuna gittiğini belirten Rus akademisyen, “Mevlana der ki; Kuşun uçabilmesi için kuşun kanatlarına karşılık olmalıdır. Eğer kötülük olmazsa iyiliği nasıl bileceğiz. İyiliğin olması için kötülüğe karşı durmalıyız. Yine bu zor bir karşı koymadır; galiba hiçbir zaman tamamen bitmeyecektir.” dedi.

Ortadoğu’da yaşananların petrol ve güç mücadelesi olduğunu söyleyerek ABD’nin bölgedeki politikalarını eleştiren Rus akademisyen, “Demokratik olmayan rejimleri vahşetle yok etmenin anlamı neydi? Şimdi teröristlerin, fanatiklerin rejimi olması daha mı iyi oldu? Bence bu ilk olarak ortamı kızıştıran ABD’nin dış politikasındaki büyük hata. Avrupa buna neden dahil oldu? Onlar için daha sonra kötü sonuçlar doğuracak. O bölgeyi rahat bırakmak lazım. İslam medeniyeti yıkılıyor gibi oluyor. Her şey dağılıyor, bu çok kötü.” eleştirisini getirdi.

PROF. MARIETTA STEPANYANTS KİMDİR?

Rusya Bilimler Akademisi Felsefe Enstitüsü Doğu Felsefesi Bölümü Başkanı olan Prof. Dr. Marietta Stepanyants, UNESCO Dünya Felsefeciler Kurultayı Başkanlığı görevinde bulundu. İslam Felsefesinde Sufizm ve Gazali Öğretileri üzerine uzmanlığı bulunan Rus akademisyen, 2010 yılında felsefe bilimine katkılarından dolayı “Devlet Nişanı” ile ödüllendirildi. 2006 yılında Plihanov Başarılı Akademisyenler ödülünü doğu ve İslam felsefesi üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı aldı. 2001 yılında Tacikistan Cumhurbaşkanı’ndan Tacikistan eğitimine yaptığı üstün desteklerden dolayı Devlet Nişanı aldı. Sosyal Hayatta ve Felsefe'de İslam, Sufizmden Felsefe'ye Bakış ve Hint Felsefesi (Ansiklopedi) Rus akademisyenin eserleri arasında yer alıyor. Doğu Felsefesi adlı eseri ise üniversitelerde ders kitabı olarak okutuluyor.