Dünya Sağlık Örgütü, son üç haftada Yemen’de meydana gelen iç karışıklık ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin İran destekli Husi milislerine karşı başlattığı operasyonlarda şimdiye kadar 540 kişinin öldüğünü, 1700 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Yemen'de Şii Husi milislerine yönelik Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin hava saldırıları devam ederken, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü Christian Lindmeier, iç çatışmanın arttığı 19 Mart’tan itibaren çıkan olaylarda şimdiye kadar 540 kişinin öldüğünü, bin 700 kişinin de yaralandığını duyurdu. Lindmeier, ölü sayısının 26 Mart’ta koalisyon güçlerinin silahlı Husi milislerine yönelik başlattığı hava operasyonundan sonra arttığını belirtti.

Ayrıca basın toplantısında konuşan Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Christophe Boulierac, ülkedeki savaşın sağlık sistemini ve içme suyuna erişimi olumsuz etkilediğini vurguladı. Boulierac 100 binden fazla Yemenlinin de evlerini terk ettiğini belirtti.

UNICEF, dünkü açıklamasında ise Suudi Arabistan önderliğindeki 'Kararlılık Fırtınası' operasyonunun başladığı tarihten bugüne kadar 74 çocuğun hayatını kaybettiğini, 44 çocuğun sakat kaldığını aktarmıştı. Geçtiğimiz hafta ise yardım kuruluşu Uluslararası Kızılhaç Komitesi (UKK), insani yardım taşıyan iki uçaklarının başkent Sana'ya inmesinin koalisyon güçleri tarafından engellendiğini duyurarak taraflara 24 saatlik ateşkes çağrısı yapmış; ancak Yemen hava sahasını ve limanlarını kontrol eden Suudi Arabistan'ın uçaklar için güvenlik garantisi vermediğini bildirmişti. Uluslararası kuruluşlar, durumu giderek kötüleşen Yemen halkına yardımları ulaştırmak için koalisyon güçleri ve Husilere çağrıda bulundu. Yardımların ulaşmaması halinde, ülkede salgın hastalıklar ve açlığın başlayacağı uyarısı yapıldı.

Yemen’de Şii Husilerin başkent Sana’yı ele geçirdikten sonra güneydeki Aden şehrine ilerleyişlerinin ardından Yemen yönetimi Riyad’a geçmişti. Yemen Dışişleri Bakanı Riyad Yasin, bu olayların sebebinin İran olduğunu ve Husi’leri ‘Truva atı’ gibi kullandığını iddia etmişti. İranı’n bu sayede Babü’l-Mendeb Boğazı üzerinden Süveyş Kanalı’nı gözeterek Türkiye ve Mısır dahil tüm Ortadoğu ülkelerinin ticaretini kontrol altına almak arzusunda olduğunu açıklamıştı.

Öte yandan, savaşın sona ermesinin şartı, Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde toplanan Arap Birliği zirvesinde, Husilerin silah bırakmasına ve Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'yi tanımalarına bağlanmıştı.