Yunanistan'ın ekonomik kriz döneminde işsiz kalan gazeteciler tarafından 3 yıl önce kurulan sol eğilimli Efimerida ton Sintakton Gazetesi Dış Haberler Müdürü Nikolaos Zirganos, "Dünyadaki bütün demokratik güçler, Zaman gazetesi, Samanyolu grubu, eleştiri yapan bütün kesim ve kuruluşların yanında yer alıyor. İfade özgürlüğü ve medya mensuplarının serbest bırakılmalarını istiyor." dedi.

14 Aralık özgür basını susturma operasyonu ile ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara sert tepki gösteren Yunan gazete ve düşünce kuruluşları, baskılara maruz kalan medya kuruluşu ve gazetecilere olan desteğini sürdürüyor. Cihan Haber Ajansı'na () konuşan Yunanistan'ın çok satan gazetelerinden Efimerida ton Sintakton Dış Haberler Müdürü Nikolaos Zirganos ve köklü düşünce kuruluşlarından Uluslararası Ekonomik İlişkiler Enstitüsü (İDOS) Genel Müdürü Doç. Dr. Haralambos Çardanidis, ifade ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasına eleştiriler yöneltti; Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın serbest bırakılmasını istedi.

Yunanistan'nın ekonomik kriz döneminde işsiz kalan gazetecileri tarafından 3 yıl önce kurulan sol eğilimli gazetesi Efimerida ton Sintakton Dış Haberler Müdürü Zirganos şöyle konuştu: "Dünyadaki bütün demokratik güçler, Zaman gazetesi, Samanyolu grubu, eleştiri yapan bütün kesim ve kuruluşların yanında yer alıyor. Medya mensuplarının serbest bırakılmalarını istiyor. Destek çıkıyor. Bu kim oldukları ve ne söyledikleri için değil, bunu söyleme hakları olduğu için arkalarında duruyoruz." dedi.

"YUNANİSTAN'DA GAZETECİLERİ CUNTA HAPSE ATIYORDU"

"Parlamentosu ve kurumları olan demokratik bir ülkede görüşlerini özgürce ifade ettikleri için hapiste gazetecilerin olması kabul edilemez." diyen tecrübeli gazeteci Zirganos, şöyle konuştu: "Gazeteciler sıklıkla başka nedenlerle suçlanarak hapse atılıyorlar. Ancak cezaevine konulmalarının tek sebebi fikirleridir. Hükümete karşı görüşünü ifade ettikleri için gazetecilerin bir terör kanunu sebebiyle hapse atılmaları kabul edilemez. Bu, Yunanistan'da 1967-1974 yılları döneminde iktidarı devralan Albaylar Cuntası'nın fikirleri sebebiyle gazetecileri hapse atmasına benziyor. Günümüzde bu mesele anlaşılamaz."

"TÜRK HALKINA GÜVENİYORUM"

"Tük halkının dinamiklerine ve demokratik karar alma iradesine güveniyorum. Halk özgürce düşüncelerini ifade ederse, kendisi için en iyi olanı tercih edecektir." diyen Zirganos, şu değerlendirmede bulundu: "Erdoğan iktidardaki partisinin yükselişini başarabilmek ve kendisini ifade edebilmek için medyayı, basın ve ifade özgürlüğünü, liberal aktivistleri, demokratik gazeteleri, blog, twitter ve yeni sosyal mecraları ve ifade özgürlüğünü kullandı. Ne zaman ki çoğunluğunu sağladı ve kendi rejimini kurdu, ondan sonra kontrolüne almaya ve muhalif sesleri bastırmaya çalıştı. Bu olanlar demokrasi karşıtıdır. Avrupa demokratik anlayışından fersah fersah uzaktır." dedi.

"Avrupa her anlamda masum değil. Ancak basın özgürlüğü konusunda standart yerini koruyor. Türk halkının özgürce düşüncesini dile getirme hakkı var. Düşmanlarının bile buna hakkı var. İfade ve görüş serbestisi olmalı." diyen Nikolaos Zirganos, şunları söyledi: "Gezi Parkı'ndan bu güne kadar olanlar sebebiyle bir şok yaşanıyor. Özgürlükler sözkonusu olduğunda Türkiye, Avrupa, Yunanistan ve dünyaya çok negatif bir izlenim verdi. Nasıl ki Yunanistan'da ekonomik kriz döneminde partiler, bu süreci halkın haketmediği bir şekilde yönetmişlerse aynı şeyi medya, özgürlükler ve yargı bağımsızlığı konusundaki baskıları da Türk halkı haketmiyor. Hükümetin müdahil olduğu yargı sistemi, Türk halkının özgürlükleri, bilgilenme ve skandalların örtülmesiyle doğrudan ilişkilidir."

ÇARDANİDİS: "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ CAN ÇEKİŞİYOR"

Yunanistan’ın köklü düşünce kuruluşlarından Uluslararası Ekonomik İlişkiler Enstitüsü (İDOS) Genel Müdürü Doç. Dr. Haralambos Çardanidis, "Son döndemde Avrupa ve uluslararası camia gündemini meşgul Türkiye'deki ifade ve basın özgürlüğü can çekişiyor." dedi.

Kendisinin Türkiye’nin Avrupalı bir ülke olduğunu düşünmesine rağmen uzun zamandır yaşananların çok endişe verici olduğunu belirten Çardanidis, şunları söyledi: "Türkiye'de son bir kaç yıldır siyasi ve toplumsal bir kriz yaşanıyor. Antidemokratik bir sürece girildiği yorumlarını haklı çıkaracak demokratik kazanımlar heba ediliyor. Son döndemde Türkiye'deki Avrupa ve uluslararası camia gündemini meşgul eden ifade ve basın özgürlüğü can çekişiyor."

"GAZETECİLERİ HAPSE ATMAK ÇARESİZLİK"

"Sosyal medyaya getirilen yasaklar ve medyayı kontrolü altına alan otoriter yaklaşımlar kabul edilemez. Muhalif ve eleştiri yapan medya önüne engel konulamaz." diyen Çardanidis, Zaman gazetesi ve Samanyolu grubuna yapılan baskınlara dair şunları söyledi: "Medyaya ve gazetecilere baskınlar yapmak, gözaltına almak ve suçu olmadığı halde hapse göndermek çaresizlik alameti. Gazeteciler zorla alıkonulamaz. Bu, sadece AB'deki Türkiye karşıtlarına koz vermekle kalmadı, Türkiye dostlarına da şok yaşattı. AB'nin kurumları ile dünya genelinden yükselen tepkiler bunu ortaya koydu. Türkiye'nin gittiği yöne dair bir korku var. Zaman kaybetmeden normalleşme sürecine girilmelidir. Türkiye halkı, bunu hak etmiyor."

"HİZMER HAREKETİ EĞİTİM KONUSUNDA ETKİLİ"

Demokratik bir Türkiye vaadi ile yola çıkan AKP’ye AB'den verilen kredinin tükendiğini öne süren Çardanidis, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son gelinen noktada Avrupalılar hayal kırıklığı yaşıyor. Reform perspektifine yaptıkları yatırımın hızla kaybedilmesinden ötürü kandırıldıklarını düşünüyor. Gezi'den bu yana dile getirilen ülkenin siyasi, ekonomik ve toplumsal anlamda bir krizler dönemine girdiği yorumları ne yazık ki doğrulanıyor. Yolsuzluklara karşı hükümetin tepki gösterme biçimi hiçbir yerde hoş karşılanmıyor. Bu, ne Türkiye, ne Türkler ne bizim (Yunanistan) ne de komşu ülkeler için de iyi bir şey değil." şeklinde konuştu.

"Hizmet Hareketi’ni halkın oldukça sevdiğini biliyorum." diyen İDOS Müdürü Haralambos Çardanidis, "Gülen Hareketi, eğitim ve okul inşa etme alanında oldukça etkili." diye konuştu.