2. Abdulhamit cuma namazı sonrasında şeyhulislam Cemalettin Efendinin neye hayranlıkla baktığını görüp onun hakkında sohbet ettikleri için bombalı saldırıdan kurtulmuştur

Cevap: Avize

Tarihimizde Yaşadığımız İlk Hain Bombalı Terör Saldırısı: Yıldız Suikastı

Meydanlarda düzenlenen ve sınıf ayrımı yapmaksızın toplumumuzu hedef alan bombalı terör saldırılarının üzüntüsünü daima yaşamaktayız. İşte geçmişten ders çıkarabilmek amacıyla herkesin bilmesi gereken bu hain saldırıların başlangıcı olan Yıldız Suikastı olayı!

Günlerden cuma idi. Padişahlar cuma günleri selamlığa çıkar, namazdan evvel veya namaz çıkışında halk padişahı uzaktan da olsa görebilmek için camide toplanırdı. İşte yine böyle kalabalık bir gündü, Sultan II. Abdülhamid cuma namazını kılmak üzere Yıldız Camiine geldi. Padişah camiye sorunsuz bir şekilde girdi, ortalıkta bir tehlike görünmese de dışarıda başka planlar yapılmıştı bile.

Payitahtın altını üstüne getirecek planlar hazırlanmıştı!

Ermeni Devrimci Federasyonu adlı örgüt padişaha suikast yapmayı tasarlamıştı. Evvelden padişahı çok kez takip etmişler ve cuma namazına giriş çıkışlarını detaylıca incelemişlerdi. Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni devleti kurmayı amaçlıyorlardı. Buna göre önce padişahı öldürecekler, daha sonra Galata Köprüsü, Osmanlı Bankası, Bâb-ı Âli [Başbakanlık] ve bazı ülke elçiliklerine de bombalı saldırılar düzenleyeceklerdi.

Bombayı hazırlayan Belçikalı Charles-Edouard Joris 

Patlatılacak bombayı Charles- Edouard Joris isimli bir Belçikalı hazırlamıştı. Patlayıcılar caminin yakınında bir arabanın içerisine koyuldu. Etkiyi arttırmak için arabanın içerisi çiviler ve birtakım metal parçalarla doldurulmuştu. Saatli bomba, eylemcilerin önceden padişahın arabasına gelme süresini tespit ettikleri üzere tam 1 dakika 42 saniyeye ayarlanmıştı.

Bomba gürültüyle patladı

Onca insanın arasında 120 kg patlayıcı yüklü araç saatli bomba vasıtasıyla gümbürtüyle infilak etti. Dumanlar çekilip facia açığa çıktığında ise bilanço çok ağırdı. 26 kişi hayatını kaybetmiş, 58 kişi yaralanmıştı.

Padişah şans eseri kurtulmuştu

Padişah II. Abdülhamid namaz sonrası arabasına doğru ilerlerken Şeyhülislam Cemaleddin Efendi, Sultanın önünü keserek bir sual sormuş ve padişah duraklayarak Şeyhülislam Efendi ile konuşmaya başlamıştı. Bu sebeple padişah, eylemcilerin hesap ettikleri süre içerisinde arabasına gitmemişti. Nihayetinde bu tesadüf sonucu padişah ölümden dönmüş, saldırı sonucu bir hasar almamıştı.

Bombalı eylemde kullanılmak üzere hazırlanmış birtakım fitiller.

Bu olayın hemen ardından sıkı bir tahkikat başlatıldı. Kısa süre içerisinde birçok şüpheli tutuklandı. Tutuklular arasında eylemin lideri olduğu zannedilen Charles-Edouars Joris de vardı. Fakat hemen dış ülke elçiliklerinin baskısıyla karşılaşıldı. Bâb-ı Âli ve saray üzerine yapılan baskılarda Joris'in sivil bir mahkemede yargılanması talep ediliyordu.

Yargılama süreci birkaç ay sürdü ve en sonunda suçlular idama mahkum edildi. Fakat Belçika elçiliği hemen bastırarak Joris'in iadesini talep etti. Belçika'nın yanında başka Avrupalı devletler de bu görüşü savunuyordu. Kendilerine dayanak olarak ise kapitülasyon antlaşmasını gösteriyorlardı. Bâb-ı Âli bu siyasi baskılara daha fazla mukavemet edemedi ve Joris en sonunda Avrupa'ya iade edildi.