Çerkesce dili öğretecek olan anaokulunun ilki İstanbul Levent'te açılıyor. Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti Derneği'nin (Çer-Kad) kurduğu okulda, okul öncesi tüm çocuklara yönelik kaliteli bir eğitimin yanı sıra çerkes çocuklarına da çerkesce dili eğitimi veriliyor.

Anaokullarını yaygınlaştırmak amacıyla Çer-Kad tarafından düzenlenen Gençlik Balosu 12 Nisan 2014 Cumartesi akşamı Caddebostan'daki Büyük Kulüp'te gerçekleşti.

Gençlerin ve çocukların eğitimi için, sanat, Moda, medya ve iş dünyasından Çerkes asıllı birçok ünlüyü bir araya getiren görkemli geceye, katılım büyüktü. Yüksek öğrenimini tamamlayıp hayata atılmış Çerkes gençlerini buluşturan gecede, Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti Dernek Başkanı Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı konuşma yaptı. Kültürün yaygınlaşması için dil eğitiminin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Avcı, Derneğin kuruluşundan bu yana sürdürdükleri "Çerkesçe dil eğitimi de verecek Anaokulu" açma çalışmalarının sonunda meyvesini verdiğini ve ilk anaokulunun, İstanbul Levent'te açılacağını söyledi.

Eğitimde kalite standartlarına önem verildiğini ve eğitim programları üzerinde titizlikle çalışıldığını vurguladı. Velilerin istekleri doğrultusunda Türkçe, İngilizce, Fransızca, Adigece, Abazaca ve başka dillerin eğitiminin de verilebileceği anaokulunda, eğitimin yakında başlayacağını açıkladı.

Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı; gençlere ve sanatçılara verdikleri değere değinerek "Özgün Çerkes kültürünü yaşatma ve geleceğe taşıma noktasında gençlerimize çok güveniyoruz. Onların enerjisinden, zekasından, güncel teknolojik olanakları kullanma ve bilgiye ulaşma becerilerinden yararlanmanın yanı sıra, çoğunluğu eğitimini tamamlamış ve iş hayatına atılmış gençlerimizin birbirlerini tanıyarak sosyal, kültürel ve iş yaşantılarında birlikte olabilecekleri köklü dostluklar kurmalarına vesile olmak amacındayız. Geleneklerimiz, göreneklerimiz, el işlerimiz, müziğimiz, danslarımızla özgün bir kültürümüz var. Tarih boyu, Kafkasya'yı ziyaret eden çeşitli ülkelerden seyyahlar, yazarlar, komutanlar, gelenek ve göreneklerimize duydukları hayranlığı eserlerinde dile getirmişler. Ama ne yazık ki, günümüzde yaşadığımız toplumlarda Çerkeslerin güzel gelenekleri çok az biliyor. Bir kültürün tanıtılmasında ve nesiller boyu yaşatılmasında sanatın ve sanatçının rolü büyük. Çerkes kültüründe, kadına ve yaşlıya verilen değer, genç kız ve erkek ilişkilerinde karşılıklı saygı ve incelik, polis-hapishane korkusu olmaksızın, yalnızca, ayıplanmamak üzerine kurulmuş toplumsal düzen ve daha birçok güzel geleneğimizi konu alan sinema filmleri ya da TV dizi filmleri, özgün Çerkes kültürünü tanınır kılmak ve yaşatmak olanağı sağlayacaktır. Ayrıca, şehir yaşantısı içinde bu gelenekleri öğrenemeden yetişen genç nesil Çerkeslerde de farkındalık yaratacak, bu saygın kültürün mirasçısı oldukları gerçeğini anlayarak, kültürüne ve kimliğine sahip çıkma bilincini uyandıracaktır. Ciddi bir boşluğun olduğu bu alanı ancak siz değerli sanatçılarımız doldurabilir. Bu konudaki projelerde bir kültür derneği olarak bize de bir görev düşerse sevinerek üstleniriz"dedi. 

Kokteyl ve yemek ile başlayan balo, İshak Akbay'ın sunumuyla renklenerek, Çerkesçe ve birçok dilde şarkıları, güzel sesi, zarif dansları ile, ustaca yorumlayan solist Gupse Seda ile Emre Kuyumcu ve arkadaşlarının oluşturduğu Etnikafkas Sanat Topluluğu Orkestrası'nin canlı konseri ile devam etti; bir saat kadar süren Geleneksel Çerkes Düğünü ile sonlandı.