Öğrencilere doğrudan [B]“çok çalışın”[/B] demek yerine [B]“azimle çalışanların”[/B] başarı hikayelerini anlatmak daha etkileyici oluyor. İlk girdiğim sınıfta [B]“yüzme bilen kaç kişi var içinizde?” [/B]diye sordum. Birkaç kişi parmak kaldırdı sadece. [B]“Peki”[/B] dedim. [B]“Yüzme öğrenemem diyen var mı aranızda”[/B] Sınıfın yarısına yakını parmak kaldırdı bu defa. [B]“Peki”[/B] diye devam ettim. [B]“Sağlam kol ve bacaklarla yüzme öğrenmekten korkuyorsunuz. Ülkemizde ve dünyada bir kolu olmayan, iki kolu olmayan, iki bacağı olmayan çok sayıda insanın yüzmeyi öğrendiğini biliyor musunuz?”[/B] Herkes sustu. [B]“Siz sağlam kol ve bacaklarınızla hemen pes ediyorsunuz. Acaba onların yerinde olsaydınız sizi nasıl bir hayat bekliyor olurdu çok merak ediyorum.”[/B] [B]“Engelli diye tabir ettiğimiz kişilere gerçek engelleri bile engel olamazken siz hayali engellere çarparak geri dönüyorsunuz. Bunu kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz?”[/B] dedim son olarak. Tüm sınıf sustu. Ben de sustum. Engelli yüzücülerle ilgili anlattıklarım elbette hayali bir hikaye değil. Hikayemiz tamamen gerçek ve çok yakından. Binlerce başarı öyküsünün biri Kahramanmaraş'tan. Öncelikle gazetelerde yer alan ilgili haberden pasajlar okuyalım. [I]“Doğuştan iki kolu olmayan 14 yaşındaki milli yüzücü Beytullah Eroğlu, yüzme sporuna başlayalı kısa bir süre olmasına rağmen ulusal ve uluslararası yarışmalarda büyük başarılara imza attı. 7 yıldır yüzme sporuyla ilgilenen ve 1 yıldır Türkiye Engelliler Yüzme Milli Takımı'nda olan Kahramanmaraşlı Beytullah Eroğlu'nun, 7 Türkiye birinciliği ve uluslararası bir yarışmada ikincilik derecesi ile 14 tane madalyası bulunuyor. İlköğretim 7. sınıfa giden Eroğlu, başarılı bir öğrenci olarak da azmiyle herkese örnek gösteriliyor.”[/I] Kendimizi bir an bu çocuğun yerine koyalım. Bırakın yüzmeyi yemeğimizi yememiz için bile başkasının yardımına ihtiyacımız var. Yemeğimizi yiyemiyor, suyumuzu içemiyor, kapıyı açamıyor, elbisemizi giyemiyor, ayakkabımızın bağcıklarını bağlayamıyoruz. Kalem de tutmuyor ellerimiz, yazı yazamıyoruz. Çevremizde [B]vücut azaları tam olduğu halde başarısız olan[/B] bir sürü de örnek var. Ne yapardık? Korkunç bir şey gibi görünüyor değil mi? Ama böyle insanlar var dünyada ve onlar önlerindeki gerçek engelleri ellerinin (!) tersiyle itiveriyorlar bir kenara ve zirveye koşar adım gidiyorlar. Hem de olmayan ayaklarıyla”¦ Okulların açıldığı şu günlerde öğrencilerimizin bir defa daha düşünmesi lazım. Başarılı olmak gerçekten uzak bir hedef mi? [B]Önlerindeki engeller Beytullah'ın engeli kadar büyük mü?[/B] Bir daha düşünmeli herkes ve başarılı olmak için çok güçlü bir inanç ve iradeyle çalışmaya başlamalı. Yoksa”¦ Yoksa gerçek engelli biz miyiz? Ne dersiniz? Ali ÇAM İMKB Doğukent İlköğretim Okulu KAHRAMANMARAŞ