Alman Federal İdare Mahkemesi, Almanya’ya aile birleşimi ve işçi ailesi olarak gelen Türk vatandaşlarından Almanca şartı aranmaması gerektiğine hükmetti. Bu kararlar Türklerin oturum haklarının ulusal hukukun üstünde olduğunu teyit etti.

Almanya’da yasal oturum izni olan Türk vatandaşları iki türlü süresiz oturum hakkı elde edebiliyor. Bunlardan birisi ulusal hukuka yani 2005’te yürürlüğe giren Yabancılar Yasası’na göre Almanya’ya yerleşme hakkı (Niederlassungserlaubnis) ve Avrupa Birliği süresiz oturum hakkı (Daueraufenthalt EU).

Alman Federal İdare Mahkemesi, 10 yıldır Almanya’da yaşayan Selma Y. isimli bir Türk vatandaşının süresiz Almanya’ya yerleşim hakkını Almanca bildiğini gösteren B1 seviyesinde belge sunamadığı için reddedilen başvurusunu değerlendirdi.

Federal İdare Mahkemesi, yabancılar dairesini haklı bularak Almancanın ve uyum kursunun içinde yaşadığı Alman toplumu hakkında bilgi sahibi olunması için önemli olduğunu belirtti. Selma Y.’nin iki çocuğa baktığı için Almanca kursuna devam edemediğini ileri sürmesini mahkeme, “Çocuğa bakmanın Almanca öğrenmemeye sebep olamayacağını“ ileri sürerek reddetti.

TÜRK VATANDAŞLARININ SÜRESİZ OTURUMDA AYRICALIKLI OLDUKLARINI TEYİT ETTİ

Fakat mahkeme kararında Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan 1980 Ortaklık Konseyi Kararı’na atıfta bulunarak eğer bir Türk vatandaşı işçi ailesi olarak üç yıl Almanya’da yaşaydıysa Almanca şartı aranmadan 1980 Ortaklık Konseyi Kararının 7. maddesine göre Avrupa Birliği süresiz oturumu (Daueraufenthalt EU) hakkı elde edebileceğine hükmetti. (BVerwG 1 C 21.14). Mahkeme AB süresiz oturumu elde etmek için beş yıl olan Almanya’da yaşama zorunluluğunu aldığı kararlar üç yıla indirmiş oldu.

AVRUPA BİRLİĞİ SÜRESİZ OTURUMU ÇOK BİLİNMİYOR

Avrupa Birliği üyesi olmayan ülke vatandaşlarının Almanya’da ve AB’de süresiz oturum hakkı veren süresiz oturum Daueraufenthalt EU, yabancılar daireleri ve vatandaşlar tarafından pek bilinmiyor. Yabancılar daha çok Almanya’ya yerleşme hakkı olan Niederlassungserlaubnis hakkını biliyor. Fakat yasal olarak iki oturumda bir fark bulunmuyor. İkisi de süresiz oturum ve çalışma hakkı veriyor. Kişi şartları yerine getiriyorsa iki süresiz oturumu da aynı anda talep etme hakkına sahip oluyor.

MAHKEME, TÜRKLER İÇİN SÜRESİZ OTURUMU ALMANCAYA BAĞLAMADI

Federal İdare Mahkemesi, eğer Türk vatandaşı 1980 Ortaklık Konseyi’nin 7. maddesine göre şartları yerine getirdiyse Avrupa Birliği süresiz oturumu hakkını ettiğine ve burada Almanca ile uyum kursuna katılma şartı aranmayacağına hükmetti. Selma Y.’nin davasını Federal İdare Mahkemesine taşıyan Avukat Dr. Temel Nal, “Bu sevindirici bir karar. Türklerin Ortaklık Konseyi Kararı’na göre süresiz oturum hakkını teyit etti. Mahkeme Türk vatandaşlarının Ortaklık Konseyi Kararı’ndan doğan süresiz oturum hakkını da Almanca şartına bağlayarak zorlaştırabilirdi, fakat bunu yapmadı.” dedi.