Okullar tatil oldu, sınavlar bitti ama çocuklarımızın eğitim ve öğrenimi bitmedi. Bana ve birçok anne babaya göre esas eğitim olan Kur-an'ı Kerim eğitimi başladı. Allah'ın ilk emri ”oku” o yüzden çocuklarımıza Kur-an'ı okuyup anlama, dininin gereklerini öğrenme ve uygulama süreci başladı. İşte tam burada Kur-an öğretmenlerine din eğitmenlerine çok önemli bir görev düşüyor. Üstlendiği görevi en güzel şekilde uygulayıp, yaş ağaçlara şekil verip en güzel eserler ortaya koyma zamanı. Ali hocamın kaleme aldığı gibi din eğitimi değil de; daha sabırlı, daha nezaketli, yumuşak bir şekilde onlara Allah'ı ve peygamberi, Kur-an ve sünneti öğretip sevdirme zamanı. Bizler Müslüman bir ülkede yaşayan Müslümanlar olarak din eğitiminin başka hiçbir eğitime benzemeyen son derece gerekli bir eğitim olduğunu düşünüyorum. Zaten uzun bir eğitim sürecinden sonra tatile girip dinlenmek oyunlar oynamak isteyen çocuklarımıza sabah kalkıp kurs'a gidip ders görmek zor gelecektir. Evde aileler, kursta hocalar nefret ettirip kurstan kaçırarak değil sevdirerek iyilikle hoşlukla, çözüm yolları aramalılar ve gerekli olan din eğitimini şu kısa zamanda nasıl en verimli şekilde sunarız diye çözümler bulmalılar. Bu işler kızarak bağırarak, hele dayak atarak, küçük düşürerek hiç yürümez. Siz Allahın size verdiği çok mübarek bir görevin elçileri olarak bunları dikkate alırsanız çocuklarımızda ihtiyacı olan eğitimi severek ve isteyerek alacaktır. Ve sizler emeğinizin karşılığını kat kat alacaksınız. O çocuklar sizi her zaman sevgi ve hürmetle anacaktır. Ben yazımı fazla uzatmayacağım. Dinimi öğrenmem konusunda ki hassasiyetlerinden dolayı anne ve babamı rahmet ve saygıyla anıyorum. Bana Kur-an'ı Kerim'i öğretip, dinimi sevdiren hocama (Dursune Demir) saygılarımla”¦