Aktif Eğitimciler Sendikası Düzce İl Temsilcisi Arif Önemli, 2014-2015 eğitim – öğretim yılının değerlendirilmesi ile ilgili basın açıklaması yaptı. Bu yılın son 15 yılda en köklü değişikliklerin yapıldığı ve uygulandığı bir eğitim-öğretim yılı olduğunu belirten Önemli, “Bakanlık son yaptığı düzenlemelerle eğitim sisteminin temel taşlarını yerinden oynatmış ve eğitim sistemini üst üste yaptığı değişikliklerle delik deşik etmiştir. Teşkilat yapısında yapılan değişiklikle eğitimin sinir uçlarıyla oynanarak okul müdürleri ve müdür yardımcıları görevden alındı; il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları, şube müdürleri ve MEB’de üst düzey yöneticilerin görevlerine son verildi. Ve yandaş kadrolar oluşturularak okulların siyasallaşmasının önü açıldı.” dedi.

Öğretmenlere yönelik baskı ve yıldırma politikalarına değinen Önemli, “Kim hangi gözle bakarsa baksın eğitim sistemimizin temel taşları paha biçilmez cevherleri öğretmenlerdir. Hangi teknolojik gelişme olursa olsun, hangi yeni eğitim sistemi uygulanırsa uygulansın öğretmenin yerini tutacak ikinci bir kişi, sistem ya da nesne yoktur. Geçmişten günümüze, toplumlarda öğretmenler yeri başka kişi ve kavramlarla doldurulmayacak insanlardır. Öğretmenler bin yıllardır yaptığı gibi geçen yılda da dünyanın imarı, insanlığın ihyası ve yarınların inşası için ilgililerin ilgisizliğine, yetkililerin gamsızlığına, dostların vefasızlığına rağmen hak ettiği ve beklediği sosyal, kültürel, mesleki, ekonomik ve inanca dair haklarını sağlamayarak görevini ihmal edenlere inat görevlerini hakkıyla yapmışlardır.” ifadelerini kullandı.

Milli eğitimin onlarca hata yaptığını ve bu yüzden karnesinin kırık notlarla dolu olduğunu ifade eden Önemli, sözlerinin sonunda şunları söyledi: “Bakanlığın yazılı emirlerini değil de sözlü emirlerini uygulamayı tercih eden seçilmiş idareciler bu süreçte sayısız hukuksuzluğa imza attılar. Asıl odaklanmaları gereken eğitim ve öğretimin iyileştirilmesi, okulların ihtiyaçlarının giderilmesi, atama bekleyen öğretmenlerin atanması, eğitimcilerin özlük haklarının iyileştirilmesi gibi asli görevlerini yapmak yerine; hiç tanışma fırsatı bile bulamadıkları idarecilere düşük puanlar vererek ve puanlama kriterlerine bile bakmadan kitabı olmayan idarecilere 100 tam puanlar vererek, liyakatı değil yandaşlığı ön planda tutarak; insan onurunu ayaklar altına alan, hukuku hiçe sayan, mahkeme kararlarını dinlemeyen uygulamalarıyla çok büyük suçlara bulaştılar, çok ağır bir vebalin altına girdiler. ilk aklımıza gelen yönetim acziyeti veya değilse art niyet göstergeleridir. Bu vaziyetteki karneye kim olsa zayıf verir, sınıfta bırakır."