Öğretmen ise anne ve babadır, ilk olarak. Çocuğun yakın akrabalarıdır. Amcadır, dayıdır, teyzedir. Apartman, sokak, mahalle, yaşanan tüm dünyadır. Eğitim, temel bir disiplin olarak, çocuğun okula başladığı dönem olan yaş süreci ile değil, hamilelik dönemi, hatta daha da gerilere gidilerek anne adayının seçimi ile başlaması gerekir. Çocuğun duygusal gelişimi için, tüm toplumun duyarlılığı esas alınmalıdır ki; gelecekte toplumu oluşturan birey, toplum dinamiklerine sahip olabilsin. Toplum da kendi dinamiklerini geleceğe aktarmak arzusunu hissediyorsa bu konuda kendi üzerine düşenleri yapmak zorundadır. Bizim ele almak istediğimiz eğitim kişisi okul sürecinde, eğitimin sorumluluğunu üstlenen, eğitimin temel unsuru olan öğretmenlerdir. Okul eğitiminin ilk basmağında, öğretmene teslim edilen öğrenci, özenle hazırlanmış bir çiçek saksısı içindeki tomurcuk güldür. Bu tomurcuğun büyümesi ve gelişmesi için o ana kadar verilen suyun içinde bulunan mineraller olumsuz bakteriler taşıyabilir. Yine bu tomurcuğun büyümesi ve gelişmesi için hazırlanmış diğer ürünlerde problemler olabilir. Kendi emanetine öğrenci verildiği andan itibaren öğretmenin sorumluluklarının başladığı muhakkaktır. Çocuğun ruh dünyasının ve kişiliğinin mimarı gayri öğretmendir. Öğretmenin şikâyet mercii yoktur gayri. Ailesinin olumsuzluğu, imkânsızlığı, kısıtlılığı, sınırlılığı, çevrenin olumsuz etmenleri gibi olumsuzluluğun arksına saklanmanın hiçbir geçerli mazereti olamaz. Vicdanının sesini dinleme zamanıdır, artık. Geçmişini hatırlama ve sorgulama zamanıdır, gayri. Öğrenciye nasıl davranması gerektiğini geçmiş çocukluğu ve vicdanı ona anlatacak ve öğretecektir. Çocukluğunda kendisi öğretmenlerinden duygu olarak ne istiyorsa, yeni öğrencileri de onu isteyecektir. Başta sevilmeyi ve ilgi gösterilmeyi isteyecektir. Güveneceği ve her konuda dayanabileceği birisini isteyecektir. Üzüldüğünde, üzüntüsünü hissedebilecek öğretmeni olsun isteyecektir. Gururunun kırılmamasını ve onurlandırılmasını isteyecektir. Azarlanmamayı ve aşağılanmamayı isteyecektir. Sınıf içinde adaletli bir uygulamanın olmasını isteyecektir. Yapmış olduğu hataların karşılığının şiddet olmamasını arzulayacaktır. Ailesinden kaynaklanan ve kendisinin çözüm için yetersiz kaldığı durumlarından dolayı sorumlu ve sorunlu tutulmamasını isteyecektir. Kendisinin bir çocuk olduğunu, yaptığı çocuksu davranışların çocukluğundan kaynaklandığını ama büyük biriymiş düşünülmesini isteyecektir. Yaptığı ve yaşadığı olumsuzlukların suç olmadığını, çocukluğa özgü hata ya da davranışlar olduğunun bilinmesini isteyecektir. Fiziksel olarak kendinden daha iri olan öğrencilerin, kendi üzerine yapacağı olumsuz söz ve cebire maruz kaldığında, öğretmeni tarafından korunma ve kollanma isteyecektir. Yetenekleri açısından, sınıfında ve ortamında bulunan diğer öğrencilere göre farklılıklara sahip olduğunu, bunlardan dolayı bir başkasıyla kıyaslanmamayı isteyecektir. Suçlandığı zaman, kendisine yapılan suçlamanın mahiyetini öğrenmek isteyecektir. Kendisine verilecek bir ceza varsa, yaptığı hatanın karşılığından ziyade olmamasını isteyecektir. Bu isteklere karşılık verebilen ve empati yapabilen öğretmen sağlıklı bir geleceğe imzasını da atacaktır.