İstanbul'da 20-21 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek "4. Uluslararası Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı" öncesi AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Kuruöz, kaynakların daha verimli kullanılması için süreçlerin ölçülebilmesinin gerekli olduğunu ve bu ölçümlerin akıllı şebekelerle yapılabileceğini söyledi.
Türkiye'de, elektrikte yüzde 14 seviyesinde bir kayıp-kaçak olduğunu hatırlatan Kuruöz, bu oranın gelişmiş ekonomilerde yüzde 6 ila 8 arasında seviyelerinde bulunduğunu ve kayıpların elektriğin üretiminden başlayarak iletim ve son kullanılan noktaya kadarki süreçte gerçekleştiğini anlattı.
Kuruöz, sistemin birbiriyle etkileşim ve iletişim içinde yönetilmesi ile kaybı önlemenin ve verimliliği arttırmanın önemine dikkati çekerek, "İşte akıllı şebekeler, bu noktada devreye giriyor. Şebeke, üretim tesisinden kullanıcıya kadar akıllı ve bağlantılı cihazlarla donatıldığında elektrik üretimi de etkin kılınıyor. Örneğin evlerdeki akıllı sayaçlar, her evin ne kadar enerjiye, hangi saatler arasında ihtiyacı olduğunu ölçümleyerek merkezi bir veri tabanına gönderiyor. Bu veri tabanı elektriğe talebin zirve yaptığı ve düşük olduğu zamanları belirleyerek üretim tesisine bildiriyor. Tesis, elektrik talebinin zirvede olduğu noktaya gelmeden sistemi devreye sokarak bu talebin rahatlıkla çıkarılmasını sağlıyor. Talebin düşük olduğu dönemde jeneratörlerin biri durdurularak ciddi bir tasarruf elde edilebiliyor. İletim hatlarındaki kayıp ve kaçak kullanımlar sistemin gerçek zamanlı izlenmesiyle belirleniyor. Sonrasında bunların önüne geçilecek tedbirler alınıyor. Bu şekilde yüzde 10’a yakın tasarruf sağlamak mümkün" ifadelerini kullandı.