Son günlerde özellikle Suriyeli mültecilerin sayısının hızla artması ile göç yönetiminin önemi bir kez daha gündeme geldi. Bu kapsamda hazırlanan ‘’Ulusal ve Uluslararası Boyutlarıyla Göç Hukuku’’ eğitim programı ise göç yönetiminin hukuksal ayağını masaya yatırmayı hedefliyor.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Sürekli Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan ‘’Ulusal ve Uluslararası Boyutlarıyla Göç Hukuku’’ başlıklı 48 saatlik eğitim programı, serbest dolaşım, göç ve iltica konularını, alanında uzman akademisyen ve uygulamacılarla ayrıntılı bir şekilde inceleyecek. Program, bu alanda yaşanan kavram kargaşasına açıklık getirmeyi, beklenmeyen göç dalgası karşısında hukukçulara, kamu görevlilerine ve sivil toplum kuruluşu çalışanlarına rehberlik etmeyi ve Türk hukukunu uluslararası hukukla besleyerek desteklemeyi amaçlıyor.
‘’VİZE SERBESTİSİ KONUSU GÖÇ YÖNETİMİ UYGULAMALARINA BAŞKA BİR BOYUT KAZANDIRDI’’
Şu anda Türkiye’de 3 milyonu aşkın göçmenin yaşadığını ve göçmenlerle yaşamsal bir takım sıkıntıların söz konusu olduğunu ifade eden İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Serçin Kutucu, ‘’Bu mesele Avrupa Birliği vize serbestisi yol haritasıyla gelen yükümlülüklerle başka bir boyut kazandı. Türkiye pek çok yasal düzenlemeyi, etkin bir göç yönetimi için ulusal mevzuata geçirme yükümlülüğünü aldı. Medeni hukuk, ceza hukuku, ticaret hukuku, idare hukuku, iş hukuku, yabancılar hukuku gibi çok geniş bir yelpazede yasal değişikler var’’ diye konuştu.
Bu yeni yasal düzenlemelerin pek çok teknik detay barındırdığını ve hazırlık gerektirdiğini söyleyen Dr. Kutucu, ‘’Gerek avukatlar, gerek hakimler, gerek kamu personeli bu kadar kısa bir sürede çıkarılmış yoğun düzenleme değişikliklerine hazırlıklı değil. Biz de konuyla ilgili kişilere ihtiyaç duydukları teorik ve pratik eğitimi vermek üzere bir göç hukuku eğitim programı hazırladık’’ diyerek eğitim programının düzenlenme amacını aktardı.
3 AYAKLI EĞİTİM PROGRAMI EYLÜL’DE BAŞLIYOR
Ulusal ve Uluslararası Boyutlarıyla Göç Hukuku eğitim programının Eylül ayının 20’sinden sonra başlayacak şekilde kurgulandığını dile getiren Dr. Serçin Kutucu, ‘’3 ayaktan oluşacak olan bu eğitim programının ilk ayağı uluslararası hukuku, ikinci ayağı Avrupa Birliği hukukunu, üçüncü ayağı ise Türk hukukunu kapsayacak’’ dedi. İzlenen yol haritası çerçevesinde ortaya çıkan değişikliklerde örnek olarak Avrupa Birliği hukukunun alındığını belirten Dr. Kutucu, ‘’Uluslararası hukuk bu alanda tüm ülkeler için önemli bir kaynaktır. AB düzenlemeleri de uluslararası hukuka gönderme yapar. Ayrıca yol haritası kapsamında Türk mevzuatı, AB mevzuatına göre yeniden düzenlendi. Bu şekilde göç konusunda artık AB düzenlemeleri mehaz kanun niteliğindedir. Ülkemizde göç, iltica ve dolaşım konularında gelişmiş bir içtihat yok. Yeni düzenlemelerin ardındaki düşünsel ve kavramsal boşluğu, oluşturduğumuz program kapsamında uluslararası hukuk ve AB hukuku ile beslemeyi ve uygulamacıları desteklemeyi amaç edindik’’ diyerek sözlerini noktaladı.
‘’AMACIMIZ YENİ YÖNETMELİKLERİN BİLİNİLİRLİĞİNİ ARTTIRMAK’’
Türkiye’de 2014 yılında yabancılar ve uluslararası koruma kanunu ile henüz 1 buçuk ay önce kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin yürürlüğe girdiğini söyleyen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serhat Eskiyörük, konunun uygulama noktasının henüz çok yeni olduğuna dikkat çekti. Ocak ayında da Suriyelilerin durumuna ilişkin, geçici koruma sağlanan yabancıların çalışma haklarının düzenlenmesine ve genişletilmesine yönelik bir yönetmelik çıkarıldığını dile getiren Eskiyörük, ‘’Bu yönetmelikler çok yeni olması nedeniyle gerek akademisyenler gerek hukukçular, gerek kamu personeli tarafından dahi bilinmemekte. Biz bunların bilinirliğini, tanınırlığını kamuoyu ile paylaşmak, hukukçulara ve uygulamacılara anlatmak adına bir eğitim düzenlemeyi hedefledik’’ diye konuştu.
Uluslararası koruma başvurularını değerlendirecek personelin daha fazla eğitim alması gerektiğinin altını çizen Eskiyörük sözlerini şu şekilde sürdürdü: ‘’Bu personelin gerek insan hakları hukuku, gerek mülakat teknikleri, gerek menşei ülkenin bilgileri anlamında çok donanımlı ve ileri eğitim almış olması çok önemli. Aksi takdirde usul eksiklikleri veya sıkıntılar yaşanabilir. Ayrıca, mülakata başvuru sahibinin aile üyeleri, avukatı, imkan dahilinde psikolog, pedagog ve uzman katılabilmekte. Bu eğitim programının amaçlarından biri de bu konuda ilgili kişilerin bilgi sahibi olmasına yardımcı olmaktır.’’