Hemen tüm arkadaşlarım kariyerin insan hayatındaki öneminden bahsettiler ve müdür yardımcılığını bırakmama karşı çıktılar. Bir ara verdiğim kararın benim için en iyi karar olup olmadığı konusunda şüphe etmedim değil. Ama çabuk geçti. Belki kıskanç bir yapıya sahip olduğum için olsa gerek, idareciliğim döneminde öğrencileriyle ilgilenen öğretmenleri gördükçe bir garip olurdum. Hüzünlenirdim. Odamın penceresinden, öğrencileriyle birlikte dolaşan öğretmen arkadaşlarımı izler ve “benim burada ne işim var” diye düşünürdüm zaman zaman. Nihayet dileğim gerçekleşti. Şehit Mıllış Nuri İlköğretim Okulu'nda 4 yıl süren Müdür Yardımcılığı görevinden ayrılarak İMKB Doğukent İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olarak göreve başladım. Şimdi oturup düşündüğümde idarecilikten öğretmenliğe döndüğüm için pişmanlık var mı diye sorarsanız çok samimi bir cevap vermek istiyorum. “Zerre pişman değilim.” İyi ki böyle bir karar verdim ve iyi ki öğretmenlik mesleğine tekrar başladım. Dünyanın en kutsal mesleğiyle tekrar buluşmuş olmak ne büyük bir saadet. Aslında bu yazıyı “sen öğretmenliğe dön, memnun olursan ben de dönerim” diyen bir sevgili idareci meslektaşım için yazıyorum. Ona söyleyeceklerimi buradan tüm okuyucularımla paylaşmak istedim. Peki zor olmadı mı? Benim için olmadı. Zira ben müdür yardımcısı olurken öğretmenliği tamamen geride bırakmamıştım. Bir gün mutlaka öğretmenliğe döneceğimi düşünüyordum hep. Sadece zamanı bilmiyordum. Bence en uygun bir zamanda bıraktım idareciliği. Belki birkaç sene sonra öğretmenliğe dönmek daha zor olabilirdi. Şimdi öğrencilerim var. Onlarla beraber çalışmak, öğrencilerimle bir şeyler paylaşmak, onların bir şeyler öğrendiğini görmek çok güzel. Bir kere mutluyum, bu çok önemli. 5. sınıfı okutuyorum. Doğukent sürekli göç alan bir yer olduğu için çoğu nakil gelen öğrenciler. Onları kaynaştırmak, tanıştırmak biraz zaman alıyor. Öğrencilerim gereğinden biraz daha fazla zaman istiyor. Ama kesinlikle şikayetçi değilim. Sınıfımda bulunan tüm öğrencilerimi çok seviyorum. Öğretmenlikte başarılı olmanın en temel noktası “sevgi”dir. Öğrencilerimizi sevdiğimiz zaman mutlu oluruz, mutlu olduğumuzda da başarı kendiliğinden gelir. Tabi, çalışmak kaydıyla. Mutlu muyum derseniz; evet, hem de çok”¦ Öğretmenliğe ilk başladığım günkü gibi heyecanlı ve mutluyum. Öğretmenliğe başlamakla gerçek yerimi bulduğumu düşünüyorum. Bir öğretmenin sınıfını terk etmesi, bir balığın suyu terk etmesi gibi bir şey. Bunu öğretmenliğe yeniden başladıktan sonra daha iyi anladım. Kendimi hayata yeniden merhaba demiş gibi hissediyorum. Bu çok güzel. Şuna inanıyorum. Bulunduğumuz görev ne olursa olsun, en iyisini yapmakla mükellefiz. İdareci, öğretmen, memur ya da hizmetli”¦ Eğitim camiasında herkes bir şeyler yapma çabasında. Herkes kendi işini severek yapıyorsa ve yaparken de mutlu oluyorsa hiç mesele yok. Bu camiada hangi görevde olduğun değil, görevini nasıl yaptığın önemli”¦ Bu yazıyı öğretmenliğe dönmüş olmanın verdiği heyecanla yazdım. Kusurumuz olduysa affola”¦ Tekrar merhaba”¦ 17/11/2009