Bunu da hepimiz görüyoruz. Ama bu sorun kesinlikle bir ya da bir kaç kişinin üzerine yıkılmaya çalışılmamalıdır. Böyle bir davranış gerçeklerden sonuna kadar bir kaçış olacaktır. Tabiri yerinde ise kafamızı deve kuşu misali kuma gömmek olur. O halde gelin hep birlikte bu sorunlarımızı bir masa etrafında ele alıp değerlendirelim. Belki o zaman sorunların nedenlerini daha da netleştirip çözümü de ona göre arayabiliriz. Eğitim; yaşadığımız toplumda her kesim üzerine sorumluluklar yüklemektedir. 1- İşadamlarımızın ve halkımızın üzerine düşen sorumluluklar. 2-Ailelerimizin üzerine düşen görev ve sorumluluklar. 3-Sivil toplum kuruluşlarına düşen görev ve sorumlulukları. 4- İdarecilerimizin üzerine düşen görev ve sorumluluklarımız. 5-öğretmenlerimizin üzerine düşen görev ve sorumluluklar. 6-Öğrencilerimizin üzerine düşen görev ve sorumluluklar. Bu şıklara daha fazla alternatifleri de ekleyebiliriz ama kesinlikle bunlardan çıkarım yapamayız. Bu konuda sorumluluk sahibi olan okuyucularımızdan farklı alternatifleri de beklediğimizi beyan ediyoruz. Ve inanıyoruz ki bu toplumun içinde yaşayan her birey bu sorun için mutlaka kaygı duymaktadır. Eğitimi, özellikle muhatabı insan olan eğitimi bir ya da birkaç şıkka indirgeyerek çözüm yolu bulanacağını iddia etmek, gerçekten çok gülünç kalmaktadır. 1- İşadamlarımızın ve halkımızın üzerine düşen sorumluluklar. Komşu illerimizdeki işadamlarının okullardaki isimlerini görüyoruz. İşadamları eğitimin yükünü üstlenmişler ve okullar yaptırmışlar. Çünkü bir toplumun geleceği topyekûn hepimizindir. Bizim ilimizde işadamlarının yaptırdığı okullar maalesef çok sınırlı sayıda kalmıştır. Bu konuda işadamlarına eğitimle ilgili sorumlulukları yeniden hatırlatılmalıdır. Tabi burada ilimizde okul yaptırarak eğitim ordusuna desteğini esirgemeyen işadamlarını anmadan geçmemiz kesinlikle hoş bir tutum olmayacaktır. İsimlerini hayırla yad etmek istiyorum bu ailelerin. Çalık ailesi, Gümüşer ailesi, Şekkeli ailesi bunlardan bir kısmı. İşadamları şunu gayet iyi bilmelidir ki gelecekte, işletmesinin yükünü omuzlarında taşıyacak olan bireylerin eğitimli olmaları kendi hesaplarına her türlü kar olarak geçecektir. Eğitimsiz bir çalışanın, kimseye bir fayda sağlamayacağını anlamak için ekstra bilgi ve donanıma sahip olmak ta gerekmiyor. İlimizde genel olarak eğitimimizin gelişmesi için valiliğimiz tarafından hayata geçirilen eylem planı özü itibarı ile çok güzel bir çalışma. Eğer uygulama alanında gerekli fedakârlıklar yapılırsa daha da güzel sonuçlar elde edileceği görülecektir. Özellikle işadamlarına yönelik eğitimin önemi ile ilgili ikna birimlerinin de oluşturulması hepimizin faydasına olacaktır. Gaziantepli işadamı Sayın Konukoğlu ilimizin sınırları içerisine kendi adına bir okul yaptırabiliyorsa, bizim kendi işadamlarımız için belki de biraz mahzunlaşacağımız bir duygu oluşturacağı hissi hepimizi yaralayacaktır. Birileri şunu iddia edebilir; konukoğlunun okul yaptırdığı yerde kendine ait işyerleri var. Herhalde bu soruya verilecek cevap; orada başkalarına ait işyerleri de var. Bizler inanıyoruz ki halkımıza gerekli bilgiler verilip yeterli alt yapı oluşturulursa işadamlarımız eğitim ile ilgili gerekli fedakârlığı göstermede tereddüt etmeyeceklerdir. Farklı yerlerde vermiş olduğum motivasyon ve iletişim seminerlerinde sürekli adını ve çalışmalarını saygı duyarak andığım ve anlattığım yaşar pastanelerinin sahipleri olan “YAŞAR AİLESİ” nin adının, ilimizin farklı yerlerde yaptıracakları okullara verilmesi inanıyorum ki hem kendilerini hem de açılan bu kurumlarda eğitim görerek hayata tutunan ilimiz insanları için çok büyük mutluluk kaynağı olacaktır. Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki ortaya koymuş oldukları performans ve gayretle kendi isimlerini ve ilimizin adını ülke içinde ve tüm dünyada ağızlara layık dondurmaları ile tanıtan bu üç kardeşin ilimiz için böylesine önemli bir konuda fedakârlıklarını esirgemeyecekleri yönündedir. Aynı şekilde adı; ülkemizde ve dünyada tanınmış bir marka olan “PİSERRO” yu bu noktaya getirebilen Sayın Ali Rıza KISAKÜREK'İ önce kutlamak gereğini vurgulamak gerekir. Bu ailenin adının en yüksek bir noktaya gelişi ilk olarak üstat Necip Fazıl KISAKÜREK ile düşünce ve edebiyatla gerçekleşmişti. Daha sonra ticari alandaki üstün gayreti ile Piserro tarafından ortaya konduğuna da hepimiz şahitleriz ve bizler inanıyoruz ki; Piserro adının, KISAKÜREK ailesince yaptırılacak bir okula verilmesi, elbette halkımızın ve KISAKÜREK ailesinin mutlu olmasını sağlayacaktır. İsmini burada saymakla bitiremeyeceğim ama bir okul yaptırmaya güç yetirebilecek onlarca aile sayabiliriz. Ve birilerinin ön ayakla oluşturabileceği olumlu bir örnek bu çalışmanın gidişatına ivme kazandıracak, tarihi ve sosyal bir vebali de omuzlarımızdan yük olarak kaldıracaktır. Saygı değer işadamlarımız bir okul yaptırmaya muktedir iseler bu sorumluğu bir an önce yerine getirmeleri, eğer bir okul yaptırmaya imkânları kabil gelmiyorsa; daha önceki dönemlerde şube müdürlüğü yapmış olan Sayın Ali Orhan PEHLİVAN beyin dediği gibi “BİR SINIF” yaptırabilirsiniz. Eğer ilimizin eğitim sorunu ise sorun; vebal hepimizindir. Bu taşın altına hepimiz elimizi sokmak zorundayız. Selam ve dua ile.