Kahramanmaraş Cumhuriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Biyoloji öğretmeni Nilüfer DEMİR 1-5 şubat tarihleri arasında  İsviçre’nin Cenevre şehrinde Cern (Conseil Europeen pour la Recherche Nucleaire) ‘ de gerçekleşen Türk Öğretmen Çalıştayına katılarak yurda döndü.
           
Cern’ de bulunan Türk bilim insanları tarafından seçilen 36 öğretmen arasına giren öğretmenimiz; Parçacık fiziği, Parçacık Hızlandırıcılar, Algıç fiziği, Astrofizik, Nötrinolar, Higgs alanı gibi başlıklarda eğitim alarak, CMS, SC, ADLHCb ve CAST deneyleri ile ilgili uygulamalar yaptı.Öğretmenlere Cern tarafından verilen eğitimlerini başarıyla tamamlamalarına karşılık sertifika verildi.

Cern eğitimi, Milli eğitim bakanlığını temsilen Ortaöğretim kurumları Genel Müdürü Ercan TÜRK’ün başkanlığını yaptığı 4 kişilik bir ekip tarafından da takip edildi.

İSVİÇRE CENEVRE CERN TÜRK ÖĞRETMEN ÇALIŞTAYI
         
Türk Öğretmen Çalıştayı’nın 5. si İsviçre/ Fransa sınırında bulunan ve Cenevre şehrine yakın olan CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi)’de 1-6 Şubat 2016 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Çalıştaya ülkemizin farklı şehirlerinden bilimsel çalışmalarda öncülük etmiş, bilim alanında ulusal- uluslararası başarılara imza atmış 36 öğretmen katıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve CERN’de çalışan Türk akademik personelin işbirliğiyle yapılan çalışma oldukça başarılı bir şekilde geçti. Özellikle CERN’in kuruluşu, CERN hakkında, parçacık fiziği, algıç fiziği, astroparçacık fiziği, Nötrino fiziği, madde- karşı madde çalışmaları, bilimsel geziler ve Higgs hakkında yoğun bir ders programıyla geçen çalışma öğretmenlerimizin çeşitli deneyleri yapmasıyla yaparak yaşayarak öğrenmelerine katkı sağladı.

 Biyoloji öğretmeni Nilüfer Demir

Kahramanmaraş Cumhuriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Biyoloji öğretmeni Nilüfer Demir'in Türk Öğretmen Çalıştayı ile İlgili Görüşleri
         
1949 yılında savaş sonrası parçalanmış bir Avrupa vardır. 9 Aralık 1949’da Lozan’da “Avrupa Kültür Konferansı” toplanır ve burada Louis de Broglie Avrupa’yı birleştirecek bir fikir ortaya atar. Buna göre Avrupa ülkeleri bilim alanında ortaklaşa bir çalışma yapacaktır. Böylece ülkeler bilimi yapıştırıcı olarak kullanacaktır. Bunun için de 1953’de 12 ülke Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN)’ nin kuruluş antlaşmasını imzaladı.1954’de ilk kazma vuruldu. CERN isminde nükleer kelimesinin geçmesinin günümüz nükleer araştırmalarıyla herhangi bir ilgisi yoktur. 1950’li yıllarda maddeyi anlamaya çalışan fizikçiler atom ve çekirdeğe genel anlam itibariyle nükleer dedikleri için bu isim kullanılmaktadır.

CERN’ ün günlük hayatımıza katkıları nelerdir? CERN’ de neler yapılmaktadır?
               
Günümüzde kullanılan World Wide Web (www) ’in CERN içerisinde iletişimi sağlamak amaçlı keşfi, kanserin ilk teşhisi, evreleri ve yayılımının tespiti ile doğru bir tedavi için yöntem belirlenmesi amaçlı kullanılan PET (pozitron emisyon tomografisi) cihazı, tıpta sayısal görüntüleme amaçlı, bilgisayarlı tomografi (BT) alanında özellikle görüntülenmesi zor olan yumuşak dokuların kontrastını iyileştirerek daha net ve iyi görüntü alarak teşhis koyma gibi birçok buluş burada yapılmıştır. CERN’ de bulunan fizikçiler ve nörobiyologlar birlikte gözden beyne giden bilgi üzerinde de çalışmışlardır. Böylece canlıların sinir sistemleri üzerinde yapılan bu çalışmalarla gelecekte gözleri görmeyenlere yapay görüş sağlama alanında emin adımlarla ilerlenmektedir. Baca gazı temizleme teknolojisi de CERN’ de yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Tıp alanında anestezi malzemelerinin daha hassas olmasının sağlanması, petrol arıtım işlemlerinde CERN’ de bulunan yöntemler kullanılarak birçok yeniliğe imza atılmıştır. Bütün bu çalışmalar sayesinde gündelik hayatımız çok daha kolaylaşmaktadır. Acil durumlarda da insanları bulmak için bir düzenek tasarlanmıştır. Bu düzeneğe göre bir yerdeki kişi uzun süre hareketsiz ya da baygın kalırsa hemen gerekli yere haber gidiyor. Bu düzeneğin kurulumu ise çok düşük maliyetle sağlanabiliyor. Maden ocaklarında göçük altında kalan kişilerin kurtarılması, sis ve duman dahi olsa tehlikedeki insanların yerinin tespit edilmesi ve kurtarılması da çok önemli çalışmalardan biridir. Tarihi ses kayıtlarının ayıklanması ve düzenlenmesinde de CERN’ de yapılan çalışmalarla etkili bir yöntem geliştirilmiştir. Sterilizasyon, ısıya daha dayanıklı kablolar, suyun temizlenmesi, elektronik, meteoroloji, süper iletkenler, iletişim, inşaat mühendisliği, tümör yok edici teknolojiler, bakterileri etkisiz hale getirme gibi alanlarda da CERN’ de çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Müon Tomografisi denen bir sistem ile kozmik müonlar kullanılarak, kapalı alanların -örneğin konteynır gibi- içi görülebilmektedir. Günümüzde çokça kullandığımız Vikipedi, YouTube, e-devlet, Twitter gibi ürünler CERN’ in uzun dönemde ürettiği ürünlerdir. Vakum teknolojisi, detektör teknolojisi, veri işleme- depolama, uzay teknolojisi alanların da da CERN’ ün çok büyük katkısı vardır.
      
CERN’ de birçok bilimsel çalışma ve deney yapılmaktadır. Özellikle ATLAS ve BHÇ (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı) deneyleri bilim dünyasının merakla takip ettiği deneylerdir. ATLAS algıcının uzunluğu 46 m ve yüksekliği 25 m’dir. İşte bu algıcın içerisinde protonlar kafa kafaya çarpıştırılarak birçok veri elde edilir. Sadece ATLAS deneyinde 38 ülkeden 174 civarında üniversite ve yaklaşık 1000 öğrenci ile 3000 bilim insanı çalışmaktadır. Ayrıca yine bazı ülkelerden çıraklık eğitimi için gelenler de bu alanda eğitim ve staj imkânı bularak çok özel iş gücü alanı oluşturmaktadır. Bilgisayar, finans, kimya, elektronik ve daha birçok alanda yetişen nitelikli elemanlar daha sonra ülkelerine dönerek verimli çalışmalar yapmaktadırlar.
         
Maddenin ana yapısı ve evreni daha iyi anlamak amacıyla yüksek enerjili parçacıklar da burada incelenmektedir. Yerin yaklaşık 100 m altında 27 km çevreli ve 9300 mıknatıstan oluşan çapı 9 km olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısında (BHÇ) atomun çekirdeğinde bulunan protonlar çarpıştırılmaktadır. Bu çarpışmaların sonucunda ortaya çıkan parçacıklar incelenmektedir. Bunlar çok yüksek enerjili çarpışmalardır. BHÇ’ nin yer altına kurulma nedenleri ise tarım arazilerinin çok olması, ve arazi fiyatlarının pahalı olması, yeraltı su seviyesinin altına inilmesi ve büyük yatırım yapılan bu sistemin sağlam bir kaya zeminine oturtulmasıdır. Bu deneylerde o kadar çok veri elde edilir ki 1 yıllık çalışma sonucundaki verileri CD’ye kaydedip, üst üste bu CD ‘leri koysak 20 km yüksekliğinde bir veri tepesi elde edilir. Everest’in yüksekliği yaklaşık 8,9 km olduğunu düşünürsek oldukça fazla bir veri elde edildiğini görmekteyiz.
       
Sadece BHÇ’ de elde edilen yıllık veri birkaç milyon gigabayt boyutundadır. Peki, ATLAS ve BHÇ’ de elde edilen veriler nasıl incelenip, analiz ediliyor? Hesaplama Örgüsü (GRID) aracılığıyla dünyanın her tarafındaki 10000 bilim insanına bu veriler dağıtılmakta, incelenmekte ve analiz edilmektedir.
         
CERN’ de yapılan diğer çalışmalardan bazıları ise dünyaya uzaydan ve güneşten gelen parçacıkları ve bazı dalgaları incelemek, bu parçacıkların hava tahminine etkisi olup olmadığını araştırmak gibi çok geniş alanda da çalışmalar yapılmaktadır.
         
CERN’ de lisans, lisansüstü ve doktora öğrencileri de eğitim almaktadır. Ayrıca belirli zamanlarda yapılan öğretmen eğitimleri ile bilgi paylaşımı gerçekleştirilmektedir. Bu eğitimlerle bilim, teknoloji ve sanayi alanlarında nitelikli ve donanımlı insan yetiştirmek hedeflenmektedir.
         
CERN’ de şu an için sayılar değişiklik gösterse de yaklaşık olarak 2300 kadrolu personel, 1600 diğer personel ve 10500 kullanıcı vardır.
Peki, ülkemizin CERN ile işbirliği nasıl?
         
2008 yılında Türkiye CERN ile işbirliği antlaşması yapmıştır. 12 Mayıs 2014’te ise asosiye üye olarak kabul edildik. Ayrıca CERN’ de kullanılan bazı makineleri ve aletleri Türkiye’den firmaların yapması sonucu bu firmalara da başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ödülü verilmiştir.
         
Türkiye CERN’ de yapılan OPERA, ISOLDE, CAST gibi bazı deneylerde de aktif olarak yer almaktadır. Ayrıca TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) CERN ile ilgili yazışmaları, gelişmeleri takip etmekte ve iletişimi sağlamaktadır. TAEK’ te CERN masası adı altında bir birim vardır.
         
Özellikle CERN’ de görevli Türk akademik personelin yoğun özverisiyle gerçekleştirilen öğretmen çalıştayları ülkemizde bilimin ve bilimsel bilginin gelişmesi açısından çok önemlidir. CERN’ de gurur kaynağımız olan mütevazi, donanımlı, fizik alanında müthiş çalışmalar yapan hocalarımızdan yaklaşık bir hafta eğitim alan öğretmenler ülkemize döndüklerinde de aldıkları eğitimi öğrencilerine ve çevresine aktarmaktadır. Böylece toplumumuzda bilimin gelişmesi ve bilimsel bakış açısının oluşması için son derece faydalı bir çalışma yapılmış olmaktadır. Ayrıca orada karşılaştığımız ve gelecekte gurur kaynağımız olacak yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerimizi görünce çok mutlu olduk. Büyük bir heyecan oluşturan bu tip çalışmalar ve CERN’ü tanıma fırsatı sağladıkları için Milli Eğitim Bakanlığı’na ve CERN’ de büyük bir özveriyle çalışarak bizlerin ufkuna açan kıymetli hocalarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz. Dünyanın bilim merkezi olan CERN’ de gurur kaynağımız olan ve bilim dünyasında bizlerinde damgası var dedirten ve bizleri yüreklendiren saygıdeğer hocalarımıza sonsuz teşekkürler.
         
Bu yazı kıymetli hocalarımız; Sayın Gökhan ÜNEL, Sayın Sezen SEKMEN, Sayın Samim ERHAN, Sayın Umut KÖSE, Sayın Bora AKGÜN, Sayın Cenk YILDIZ, Sayın Veli YILDIZ (Veliko DİMOV), Sayın Candan DÖZEN’ in katkılarıyla hazırlanmıştır. Sayın Ayşenur ÖZDEMİR’ e açtığı yol için, Jeff Wiener’e sempatik, güleryüz ve yardımseverliği için, MEB’ e öğretmen çalıştaylarını desteklerinden dolayı, TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu)’e ve CERN’ de kuruluşundan itibaren bilim duvarına bir tuğla koyarak katkıda bulunan bilim insanlarına ve tabi ki CERN’ e çok teşekkür ediyoruz.