Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ın üniversite içerisinde paralel yapı elemanlarını temizlemediğini, kişisel hesap görerek süreci zehirlediğini ileri sürdü.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ın 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ/PDY terör örgütüne bağlantılı kişilere yönelik başlatılan soruşturma kapsamında bazı Eğitim Bir-Sen’e üye üniversite personelini açığa almasına tepki gösterdi.
Kastamonu’ya gelerek Cumhuriyet Meydanında Rektörlük binası önünde basın açıklamasında bulunan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’nin 15 Temmuz Cuma gecesi kanlı bir darbe girişimine maruz kaldığını hatırlatarak, “Millet iradesi, milletimizin can siperane direnişi, şehitlerimizin aziz mücadelesi sayesinde bertaraf edilmiştir. Günlerdir tüm şehirlerde meydanları dolduran millet; birlik, beraberlik içerisinde ve topyekun vatan savunmasının en güzel örneklerini vererek cuntaya bir daha fırsat tanımayacağını meydanlardan ilan etmiştir. Milletin özgürlüğünün bir daha türbülansa girmemesi, devletin kurumlarına bir daha cuntanın musallat olamaması için FETÖ terör örgütünün tüm hücrelerinin tüm kurumlardan temizlenmesi, millete namlu doğrultan kana susamış bu hainlerin silinip atılması için hukuk çerçevesinde hızlı adımların atılması gerekmektedir” dedi.
Türkiye’nin bu darbe ve işgal kalkışmasında hukuk devleti niteliğini askıya almamış, temizlik sürecini hızlandırma anlamında adımlar attığını hatırlatan Yalçın, “Elbette devlet ve onu temsilen yetkili makamlar uygulanacak kararları, yapılacak her tür iş ve işlemleri anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinde, çizilen sınırlar içerisinde sonuna kadar kullanmalıdır” diye konuştu.
Kastamonu Üniversitesinde de bu yönde adımlar beklenirken Rektör Seyit Aydın’ın, rektörlük seçimlerinden kalma, gelecek dönem seçimlerdeki muhtemel adayları budama gibi süfli arzulara kapıldığını ileri süren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “FETÖ terör örgütüyle mücadele etmek yerine hesap görmek istediği kişileri görevden uzaklaştırmıştır. Masum insanları tabelaya yansıtmış, kamuoyuna paralelle mücadele numarası yapmıştır. Paralel olmadığı Kastamonu’da ve bilimsel çevrelerde açıkça bilinen dahası kendisine şifahi olarak sorulduğunda “evet, paralel değil” diye cevap verdiği masum insanları “idari tasarruf” adı altında bu nazik dönemde görevden uzaklaştırarak “itibar suikastı” düzenlemiş kendi kişisel hesabını, milletin hesabının üstünde tutmuştur. Paralel ihanet çetesinin tüm uzuvlarının koparılması, tüm uzantılarının sökülüp atılması hakkın teslim edilmesi, adaletin tesis edilmesi gereken bu netameli dönemde şahsi hesaplarını görmek için bulanık suda ava kalkışmış, süreci zehirlemiş, verilen mücadelenin mukaddesatına zarar vermiştir. Vatan söz konusu olunca siyasi görüşünü, partisini, yaşam tarzını, farklılıklarını bir kenara koyarak millet omuz omuza vermiş, bir araya gelmiş, koca bir yumruk olup, FETÖ terör örgütü ve işbirlikçilerin boğazına dayanmışken üniversitesinde paraleli gizleyip, yapılması gereken temizliği dizginleyip, kişisel hesaplarını görmeye kalkan bir rektör, millet değil makam adamıdır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğini ve bu süreçte kimseye haksızlık yapılmaması gerektiğini söyleyen Yalçın, insanların masumiyet karinesinden hareketle yapmadığı bir şeyle yaftalanmaması ve senaryolara tevessül edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Sübjektif değerlendirmelerden uzak durulmasını isteyen Yalçın, şöyle konuştu: “Duyumlarla hareket edilmemeli, farklı hesaplar gündemin sıcaklığında eritilerek mücadele sulandırılmamalıdır. Bunun dışında delile dayalı, ispatı yapılmış, kayıtlara düşülmüş, örgütle organik bağa sahip, darbeye alkış tutmuş, payandalık yapmış, millete doğrulan namludaki mermiyi himmet etmiş, tabandan tavana zincirde halka olmuş, demokrasiyi değil cuntayı seçmiş kim varsa hukuk çerçevesinde derhal layığını bulmalıdır. Ülkemiz bu zehirli sarmaşığın dallarını koparmakla kalmamalı, köklerini kurulmalıdır. Tüm kurum amirleri bugünün en büyük hizmetinin bu olduğunu asla unutmamalıdır”
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak her milletin iradesinin idamesi için mücadele edeceklerini vurgulayan Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, şunları söyledi: “Karanlık dönemlerde bedel ödeyerek gelmiş bir teşkilat olarak; özgür millet, bağımsız devlet idealiyle geçmişte darbeye karşı durduk, cuntaya lanet okuduk bugünde çizgimizden bir milim sapmayacağız. Özgün ve özgür duruşumuzla, hakkın ikamesi, adaletin tesisi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Adalete hıyanet eden hainlerin temizlenmesi masumların korunup mağdur olmaması için tüm üyelerimiz ve milletimiz adına talep ediyoruz”
“Hukuki bir durum doğarsa hukuki hakkımızı kullanırız”
Hukuki bir durumun doğması durumunda hukuki haklarını kullanacaklarını ifade eden Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın “FETÖ ile mücadele etmek yerine hesap görmek istediği kişileri görevden uzaklaştırmıştır” yönündeki iddialarına yanıt verdi.
15 Temmuz akşamı Türkiye’nin büyük bir ihanetle karşılaştığını belirten Rektör Aydın, bu durumun vatandaşlar tarafından bertaraf edildiğini hatırlattı.
YÖK’ün Türkiye’deki bütün dekanların istifasını istediğini aktaran Rektör Aydın, şunları kaydetti: “Arkadaşlarımız hiçbir şekilde itiraz etmediler. 10 dekanımız istifasını verdi. Biz de YÖK’e gönderdik, kabul edildi. Bütün arkadaşlarımız anlayış gösterdi. Ama bir tane itiraz varmış. Bu da tabii sendika kanalıyla bize karşı hareket başlama ihtiyacı doğurmuş. Bu nedir tam bilmiyoruz. Çok da ilgilenmiyoruz. Biz arkadaşlarımızı idareci yaparken hatırlatıyoruz. Üniversite idarecilerimiz sendikaya üye olamıyorlar. Üyeliği varsa son veriyorlar. Şu açıklamalardan anlıyoruz ki bizim idareci yaptığımız arkadaşlarımızdan biri kanuna da aykırı davranmış. Bizim yaptığımız tasarruflar böyledir, bunun ötesinde başka bir husus yoktur”.
Dekanları rektörlerin atadığını belirten Rektör Aydın, “Onları müdür yapan da biziz, müdür tayin eden de biziz. Böyle hassas dönemde zaruret olduğuna inandık. Arkadaşlarımız da razı geldiler. Eğer hukuki bir durum doğarsa hukuki hakkımızı kullanırız” diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişiminin dış kaynaklı ve uzun bir hazırlık süreci olduğuna inandığını vurgulayan Rektör Aydın, şöyle devam etti: “FETÖ’nün üniversiteler de dahil bütün kurumlarda en ufak kalıntısının bile kalmaması lazımdır diye düşünüyoruz. Çok ciddi incelemeler yapıyoruz. İnşallah bu badireyi bir daha görmeyiz”.
Rektör Aydın, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın “kişisel hesaplarını görmeye kalkan bir rektör, millet değil makam adamıdır” şeklindeki eleştirisine de kendisinin devletin rektörü olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Biz, milletin bütünlüğünü düşünürüz. Biz, milletin bütünlüğü ile hareket ederiz. Biz, hiçbir şekilde grup, cemaat veya herhangi bir müessese ile ilgili söylenenleri çok fazla dikkate almayız. Biz, devlet üniversitesinin rektörüyüz. Herhangi bir grubun ya da cemaatin rektörü değiliz. Bunun dışında başka bir şey düşünüp yapamam. Tasarrufumuz bu şekilde olmuştur, kesinlikle şahsi bir mesele falan değildir”.