2014 LYS sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrencilerde tercih heyecanı başladı. Geleceklerini şekillendirecek olan mesleklerine dair alacakları temel eğitimlerin seçiminde, öğrenciler kadar velilerde heyecan içerisinde. Ancak seçeceği fakülte ya da bölümü netleştiremeyen öğrenci ve onları yönlendiren velilere Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Çağatay'dan bir uyarı geldi.
 
Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Çağatay şunları kaydetti;

“2014 LYS sonuçları açıklandı. Şimdi öğrenciler tercihlerini belirleyecekler. Ancak, hala çoğu öğrenci hangi mesleği seçeceği konusunda kararsız durumda. Oysaki öğrencinin hangi mesleği seçeceği konusunda şimdiye kadar kesinlikle bir kararının olması ve bu kararında da ısrarcı olması gerekmektedir. Öğrencinin meslek seçimi konusunda kararsız olmasının nedeni genel olarak liseyi bitirmiş bir öğrencinin kendisini yeterince tanıyamaması, hangi özelliklerinin daha ön planda olduğunu kavrayamaması, meslekleri yeterince anlayamaması ve belki de en önemlisi de ailelerin kendilerinin önerecekleri meslek konusunda genellikle yönlendirici olmalarıdır. Bu ise çocuğun kendi fiziksel, duygusal özelliklerine en uygun mesleği seçmeleri konusunda yanlış bir yönlendirme olmaktadır. Bunun sonucunda mesleğini sevemeyen ve bu nedenle de başarılı olamayan birçok insan bulunmaktadır. Bu ise hem çocuğun ileride hayatı boyunca mutsuz olmasına, işinde gerekli çalışma azmini yakalayamamasına ve verimsiz çalışmasına neden olmaktadır ki bundan gerek birey gerekse de toplum olumsuz etkilenmektedir.”
 
“Mesleğini Doğru Seçen Öğrenciler Başarılı Olur!”

Tıp Fakültesi 5. veya son sınıftan ayrılıp tiyatroya başlayan, bir mühendislik dalından başka bir meslek dalına geçen öğrencilerin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çağatay, mesleğini doğru seçen öğrencilerin başarılı olduğuna dikkat çekti.

Meslek seçimi konusunda ailelere de seslenen Prof. Dr. İsmail Hakkı Çağatay; “Seçtiği mesleği yapan bir insanın mutlu olması, severek yaptığı işinde başarılı olması, gerek üretken gerekse de verimli çalışması ile hem kendisi hem de genel olarak toplum kazançlı olacaktır.” dedi ve açıklamasını şöyle sürdürdü;
 
“Aileler Yönlendirici Değil, Yol Gösterici Olmalı.”

“Aileler çocuklarının geleceğini planlama konusunda yönlendirici olmamalı, ancak yol gösterici olmalıdır. Aslında sorunun kaynağı, öğrencilerimizi kendi kişisel özelliklerine göre yeterince değerlendirememektir. Bunda da asıl sorun, eğitim sistemimizin öğrencilerimize bu konuda yeterince yol göstermemesidir. Henüz ilkokuldan itibaren çocuklar kişisel özellikleri, fiziksel ve duygusal özelliklerine göre değerlendirilmelidir. Bu konuda özellikle rehber öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Ayrıca, özellikle öğrencilere meslekler tanıtılmalı, öğrenci mesleğin çalışma koşullarını özelliklerini öğrenmelidir.”