Sözü fazla uzatmadan, memleketin kanayan yarası meslek lisesi meselesine getirmek istiyorum. Sağdan, soldan, üstten, aşağıdan bakıyorum, aklım almıyor. Memleket meselesi denilen meslek liselerinin gelişimine engel olmak memlekete ihanet olmaz mı? Şöyle ki; efendim, gelişmiş ülkelerin okullaşma yapısı incelendiğinde, meslek liselerinin, genel liselere oranlarının ortalaması % 70 e %30 olduğunu görürsünüz. Hatta eğitim sistemleri dünyada en iyi sayılan Japonya ve Finlandiya'da bu oranlar % 80' i geçer. Yani, her yüz öğrencinin sekseni meslek liseli. Üstelik o ülkelerin en zeki öğrencileri meslek liselerine gidiyorlar. Peki, neden gidiyorlar? Çünkü o ülkelerde mesleki eğitime bakış bizden çok farklı. Bizde meslek liseleri, çıraklık eğitim ile karıştırılıyor. Üniversiteyi kazanamayacak kapasitede olanlar, bari bir iş sahibi olsun, mantığı ile meslek liselerine gönderiliyor. Aslında o tür öğrencilerin gitmesi gereken okullar çıraklık eğitim merkezleridir. Bizde, öğrencilerin eğitim hayatındaki eşik sınırı üniversite sınavı. Hal böyle olunca ilk ve ortaöğrenimde eğitim yapılanması ve müfredat, bu sınava göre şekillenmiş. Ayrıca üniversite sınavlarında çıkan sorular genel liselerin işlediği müfredata dayalı olduğu için, mesleki eğime zaten az olan ilgi daha da azalıyor. Bu arada genel liselere gidenler ne oluyor? Sınavla alınan liseler hariç(genel liselerin üniversite kazanma oranları geçen yıl öncesinde %1-2 civarında idi), asıl aldatılan ise onlar. Üniversite umutları üzerinden, dershanecilik sektörüne potansiyel eleman yetiştiriliyor. Hangi ülkede bizdeki gibi bir dershanecilik sektörü var acaba? Gelişmiş ülkelerin, eğitim sisteminde eşik sınırı, yani mesleğe yönlendirme sınırı, her ülkede farklı olmakla beraber, çok daha erken dönemlerde başlıyor. Meslek liselerine, bizdeki üniversite gibi bakılıyor, -yani artık mesleğinin ilk eğitimini aldığı kısım olarak- o yüzden ilgi çok yüksek. Bu eğitimden birey vazgeçtiğinde bir engelleme yok, devam ettiğinde ise asıl mesleğine bir taban teşkil ediyor. O ülkelerin gelişmişlik seviyeleri malûm. Peki, bu oran Türkiye'de nasıl dersiniz? %34 meslek liseliye karşı, %76 genel liseli. Bu taksimi İngiliz yapmaz! Gelip, ülkeme şah olsa. Sanki gizli bir el, sanki ülkenin gelişmesini istemeyen, üçüncü dünya ülkeleri kategorisinde yer almasını, kendilerinin emperyalist sömürge pazarında kalmasını, teknolojik üretimini gerçekleştirmemesini isteyen bir el, engelliyor meslek liselerinin gelişimini. Acaba diyorum, hani, zamanında borçlanmışız ya IMF'ye gırtlağımıza kadar. Yoksa bilmediğimiz antlaşmalar mı var? Yoksa şart mı koşmuş IMF? Üretimin katalizatörleri kalifiye elemanları yetiştirmeyin diye. IMF'nin verdiği borçları sadece tüketimde harcama koşuluyla verdiğini biliyoruz. Elbette, onların vazifesi, bu ülkenin güçlenmesini engellemek. Dünyanın en kritik bölgesindeki, jeopolitik ve jeostratejik öneme sahip ülkemizin kendilerine bağımlı kalmasını sağlamak. Ülkemizi, milli güç unsurlarını zaafa uğratarak, dirençsiz, geri kalmış bir ülke konumunda tutmak. Bu, bir teori değil, yüzyılları sömürgecilikle geçmiş, hâlâ çağdaş sömürge imparatorlukları kurmak isteyen batının ortak niyeti. Bu niyeti anlamamak için kelimenin en hafifiyle saf olmak gerekiyor. Ancak, bu ülke vatandaşı olup, ülkenin gelişmesinin en önemli unsuru olan bilim ve teknoloji elemanı yetiştiren ve yetişmesi için en uygun ortam olan meslek lisesini, bir kör siyasetin kurbanı etmeye kalkışanları anlamakta zorlanıyorum. Hangi gerekçelerle karşı çıktıklarını da doğrusu anlamış değilim. Hele meslek liselerindeki oranı, sadece % 8 olan İmam Hatip Liselerini bahane etmek, kurdun kuzu yeme bahanesinden pek de farkı yok doğrusu. En salt haliyle, mesela bir çocuğu devlet kesesinden dört yıl meslek lisesinin elektrik bölümünde okutarak, ona diğer liselere göre daha maliyetli bir eğitim verip, elektrik branşının temel bilgi ve becerisini kazandırdıktan sonra, elektrik mühendisliğine gitmesine engel olmayı; hangi akıl, vicdan, insaf, hukuk ve adalet anlayışına sığdırıyorlar, gelin de izah edin. Maymuna baktırılıp, gözlerden kaçırılan ideolojik tarafgirliğe kurban edilen, memleketin mesleki eğitimi”¦ Bu, kaynak, nesil, umut, kısacası sahip olduğumuz tüm değerler; milli güç israfı değimlidir?