””Konuşmalarını yapmak üzere sayın büyüğümüzü kürsüye davet ediyoruz. Alkışlar eşliğinde, sayın büyük kürsüye geldi ve başladı konuşmaya: ””Çocuklarımız, bizim geleceğimizdir. Çocuklar, bizim gözbebeğimizdir. Çocuklarımızın başarılı olması için her şeyi yapmaya hazırız. Geleceğe güvenle bakmak isteyen uluslar, her zaman çocuklara, gençlere ve eğitime yatırım yaparlar. Çocuklarımıza ve onların hiçbir konuda özverilerini esirgemeyen öğretmenlerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Yeni öğretim yılımız hayırlı olsun. Konuşmasını yapan büyük, alkışlar eşliğinde yerine oturdu. Törenden sonra makamına geçen sayın büyüğün yardımcısı, merakla sordu: ””Sayın büyüğüm, biz bu törenleri yıllardır yaparız ve sürekli aynı şeyleri söyleriz. Hatta geçen senelerdeki konuşma metinlerini inceleyecek olsak, birçok yeri noktası virgülüne kadar aynıdır. Neden sürekli aynı şeyleri söylüyoruz? ””Bak evladım, eğitim yılı başında yapılan konuşmada başka ne söylenir ki? ””Ama sayın büyüğüm, okulların birçok sorunu var. Kalabalık sınıf mevcutları, eğitimde kaliteyi düşürüyor. Temizlik işleri ciddi problem”¦ ””Onlar da halledilir evladım. Merak etme! ””Öğretmenlerin her türlü fedakârlığı yaptığını söylüyorsunuz fakat öğretmenler için fedakârlık yapmıyorsunuz. ””Bana bak evladım! Öğretmenler ne iş görüyorlar ki, onlar için fedakârlık yapalım? ””Ama sayın büyüğüm, bizim evde iki çocuk var. Biz onlarla baş edemiyoruz. Okullar açılsa da başımızdan göndersek diye okulların açılmasını iple çekiyoruz. Öğretmenler, onlarca çocukla uğraşıyor. Onlara karşı sabır gösteriyorlar. ””Sen benim yardımcım mısın yoksa öğretmenlerin avukatı mısın? Öğretmenler, senede kaç gün çalışır Allah aşkına! Yaz tatili, kış tatili, hafta sonu tatili, bayram tatili, kar tatili, durmadan tatil. ””Aman sayın büyüğüm! Ben tabi ki, sizin yardımcınızım. Ama o tatiller, öğretmenlerden ziyade öğrencilere göre ayarlanmıştır. ””Aman be evladım! Yok, okul, yok öğretmen, yok öğrenci”¦ Yeter ama evladım. Okullar açık işte. Giden gider, kalan kalır. Biz işimize bakalım. Değerli dostlar, Bu yukarıdaki diyalogu, ben zihnimde kurguladım. Sakın ha! Asla yaşanmış bir olay değildir. Sayın büyük ve yardımcısı, tamamen hayal ürünüdür. Hele bizim ülkemizde yaşanmış bir olay, hiç değildir. Dolayısı ile bu yazı; hiçbir kurumu ve kişiyi hedef almamaktadır. Sadece şunu belirtmek isterim ki, programlarda nutuk atmak çok kolaydır. Şayet çocuklarımıza ve gençlerimize, onların eğitimine gereken önem verilmediği takdirde nutuk atmakla kalınmaz; yıllar sonra insanın nutku tutulur. Bir insanın neden nutku tutulur bilirsiniz. Beklemediği bir durumla karşılaşan insanın, etki ve tepki oluşturamama halidir nutku tutulmak. Heyecandan, öfkeden, üzüntüden, korkudan konuşamaz. Kelimenin tam anlamıyla apışmaktır, nutku tutulmak. Eğitim ”“ öğretim etkinlikleri ve bu etkinliklerin aktörleri; öğrenciler, öğretmenler, veliler ihmal edildiği sürece apışmak sürpriz değildir, nutuk attıkça nutku tutulmak sürpriz değildir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde ülkemizin geleceği gençlerimiz, çocuklarımız bize hayal kırıklığı yaşatırlar. Yazara mesaj: [email protected] www.yusufyesilkaya.com Not:Bu yazı www.yusufyesilkaya.com , www.dinahlak.com , www.haber46.com.tr , www.bizbolulular.com ve www.gencgelisim.com web sitelerinde eş zamanlı olarak yayınlanmaktadır.