Malum alanımız öğretmenlik olunca da bir-iki söz de bize düştü. Aslında bu konuda bir iki söz yetmez. Çünkü “Her Şeyin Başı Eğitim-Öğretimdir.” sloganını söylüyor ve benimsiyor isek; bu başta bulunan odak nokta:..yani “öğretmeni” de öze ve söze almak gerekir. 1,5 milyon kişi içinden ÖSS sınavında %9'luk dilime gir! 4 yıl boyunca vize+final sınavlarını geç, mezun olup kpss den % 4'lük dilim yap ve akabinde öğretmen ol. E bundan daha kariyer mi olur?! Bırakın Allah aşkına! Zaten bizlerin en büyük sorunlarından biri de “kavramlara takılmak” değil mi? Öğretmende kariyer teorik sınavla aranacaksa; peki ya pratikteki formasyonu nasıl değerlendireceğiz. Eğitim-öğretim camiasının içinde öyle çelişkiler var ki; öğretmende kariyeri değerlendirmek için çok geniş çaplı çalışmak gerekir. Öğretmen-Eğitim-Öğretim adı ve asaleti altında yaşamını sürdürmek için yaşayan nice kişiler var! İşte başta bunu irdelemeliyiz. Tanım: Öğretmenlik, sadece ÖSYM'nin yaptığı belirli teorik soruların cevaplandırılarak alındığı bir meslek! İşte bu kadar kısa bir cümle. Çelişki : Öğretmenlik, kişinin doğuştan gelen, isteyerek ve severek ve çaba sarf ederek geliştirdiği bir sanattır. Bu ne perhiz; bu ne lahana turşusu. Bir resim, beden eğitimi ve müzik öğretmeliğinde sınavın haricinde özel ilgi ve beceri mülakatına tabi tutulduktan sonra alınıyorsa (torpil hariç); neden sınıf ve branş öğretmenliğine alınmasın. İlgi ve beceri demek, kalite ve başarı demektir. Düşünüyorum da benim çocuğum okul çağına geldiğinde, okul değil öğretmen aramam gerekir. Hiç düşündünüz mü: Neden özel okullarda başarı oranı yüksek? diye. Çünkü özel okullar okulun lüks yapısı ile değil; okula aldığı öğretmenin başarısı ile başarıya ulaşıyor. Peki ya özel okula göndermeye durumu olmayanlar ne yapsın. Vatandaşa doktorunu ve öğretmenini seçme hakkını verme yerine; devletin, doktoru ve öğretmeni başta seçerek alması gerekmez mi? Dedik ya: Öğretmenlik, kişinin doğuştan gelen, isteyerek, severek ve çaba sarf ederek geliştirdiği bir sanattır. Maalesef burada çok eksiğimiz var. Öğretmenliği sanat olarak değil de, para olarak düşünen eğitimcilerimiz yok mu? Öğretmenin cinsiyeti, boyu, kilosu ve rengini tartışmıyoruz; öğretmenliğin başarısında ki farkı tartışıyoruz. Sözün özü olarak, dünyanın en ince emek isteyen bu sanatta kendini sanatçı zanneden ve gerçek sanatçı arasındaki farkı öğrenmek isteyenlere: Öğretmenlerin anlayışı ve davranış şekilleri üzerinde yapılan çeşitli araştırmalarda, değişik öğretmen tipleri tespit edilmiştir. Bu bilimsel araştırmayı okuduktan sonra okullar açılmadan öğretmeninizi seçin. A- İLGİSİZ (UMURSAMAZ) ÖĞRETMENLER ”¢ Öğretmenlik mesleğini sevemeyen ve gerekli özeni gösteremeyen kimselerdir. ”¢ Ya bu mesleği isteyerek seçmemişlerdir, ya da ikinci bir iş olarak görmektedirler. ”¢ Bu yüzden öğrencilerle ilgilenmezler ve gerekli rehberliği de yapmazlar. ”¢ Ne çok katı, ne de öğrencileri destekleyicidir. O öğrencilere fazla önem vermez . ”¢ Amacı çok açık ve belirgin olmadığı için, önerileri de eleştirileri de pek görülmez.. Öğrenciler istedikleri yolda ilerlemede özgürdür. ”¢ Öğrencilerinden fazla sorumluluk beklemediği gibi sorumluluk kazandırmaya da pek çalışmaz. ”¢ Öğrencileri istedikleri herhangi bir çalışmayı yapmak üzere serbest bırakan baby-sitter (çocuk bekleyicisi) pozisyonundadır. ”¢ Çalışmalarında plansızlık, kararsızlık, isteksizlik ve amaçsızlık egemendir. Ve bunu öğrenciye de yansıtır. ”¢ Bu yüzden öğrenci dersten kopar veya başı boşluk içine düşer. İlgisiz öğretmenlerin bulunduğu sınıflarda; ”¢ Grup çalışması;gelişi güzel ve düşük düzeyde olduğu için, öğrencilerin morali de çok düşüktür. ”¢ Öğrenciler arasında dikkat çeken bir biçimde kızgınlık ve sorumluluğu diğerine yükleme vardır. ”¢ Yakın ilişkiler gelişmemiş, iş birliği de gelişme özelliği göstermemiştir. ”¢ Kimse tam olarak ne yapacağını bilmediğinden, öğrenciler zamanı başa harcama eğilimindedirler. ”¢ En düşük başarı burada görülür. ( Otoriter sınıf ortamında değil.) ”¢ Motive kaybolduğu için, disiplin problemi yaşanır. ”¢ Öğrenci derste başarısız olabilir. ”¢ Sınıfta çalışma atmosferi zayıfladığı için, amaçlara ulaşmada güçlük çekilebilir. ”¢ Öğrenci belli bir amaca yönlendirilmediğinden hayatı anlamsız görebilir. B- OTORİTER ÖĞRETMENLER ”¢ Sınıfın tek hakimi ve dersin tek yöneticisi durumundadır. Katı bir disiplin sürdürür. ”¢ Ders sırasında izinsiz hiçbir şey yaptırmaz ve Sınıftaki öğrencilerin davranışlarını sürekli olarak kontrol altında tutar. ”¢ Kayıtsız şartsız itaat ister. ”¢ Ceza sistemine sık-sık baş vurur. ”¢ Övgüye çok az yer verir. ”¢ Notu bir silah olarak kullanır. ”¢ Öğrencilerle ilişkilerde mesafeli, bazen de serttir. ”¢ Dersi kendisi hazırlar ve kendisi yürütür. ”¢ Öğrenci davranışlarında, belli kuralların mutlaka uygulanmasını ister ve bunlardan kesinlikle taviz vermez. Başarının böyle geleceğine inanır. ”¢ Öğrencinin görüş ve düşüncelerine çok fazla önem vermez. Otoriter öğretmen tipinin, - Eğitim-öğretimin düzenli yürümesi, - İyi bir disiplin oluşması bakımından faydalarını savunanlar olabilir. Ancak, otoriter öğretmenin davranışları, öğrenciyi olumsuz etkilediği de bir gerçektir. Otoriter öğretmenin bulunduğu sınıflarda; - Öğrenci derse zoraki katılabilir. - Suni ve geçici bir disiplin oluşabilir. - Öğrenciler itaatli, fakat öğretmenlerinden nefret etme temayülü içindedirler. - Ortak savunma davranışı olarak “Suçlama” görülür. - Öğrenci, genellikle korkak ve çekingendir. - Öğrenci derste aktif değildir. - Grup ruhu yerine bireysellik ön plana çıkabilir. Kişisel arkadaşlık ilişkileri zayıf olur. - Öğrencide bağımsız düşünce ve karar verme davranışları geç oluşabilir. - Öğrenci öğrenmeye ve okula karşı bir soğukluk hissedebilir. - Öğretmen başlarındayken başarı ve disiplin iyi, ancak uzaklaştığı zaman durum değişmektedir. - Öğrencilerde sorumluluk alma, başlatıcı olma ve konuyla ilgili çok parlak buluşlar ortaya koyma özelliklerinden genellikle yoksun olurlar. C- HOŞGÖRÜLÜ ÖĞRETMENLER ”¢ Öğrencileri çok iyi tanır. ”¢ Öğrencilere bireysel olarak memnuniyetle yardım ve rehberlik eder. ”¢ Onların başarılı davranışlarını övgüyle karşılar. ”¢ Gerekli olan yerlerde de onları kırmadan eleştirir. ”¢ Öğrenci davranışlarının nedenlerini bilir.(Öğrenci psikolojisinden anlar) ”¢ Planlı, amaçlı ve geniş ufuklu bir yapıya sahiptir. ”¢ Aynı zamanda iyi bir rehberdir. ”¢ Öğrencilerinin duygu ve düşüncelerine önem verir ”¢ Eleştirilere açıktır. ”¢ Dersi öğrencilerle birlikte hazırlar ve yürütür. ”¢ Grup ruhunu ve araştırma anlayışını teşvik eder. ”¢ Ödüllendirmeyi ön plana çıkarır ve dengeli kullanır. ”¢ Cezalandırmayı ise çok zor durumda kalmadan gündeme getirmez. ”¢ Öğrencilerine her zaman güven verir ve güven duyar. ”¢ İlişkileri samimi sıcak ve içtendir. ”¢ Değerlendirmede ise objektif ve tarafsızdır. Hoşgörülü öğretmenin bulunduğu sınıflarda; ”¢ Öğretmenini sever. ”¢ Öğrencide güven oluşur. ”¢ Öğrenmeye ve araştırmaya karşı ilgi duyar. ”¢ Öğrencide planlama, çalışma ve karar verme yeteneği gelişir. ”¢ Sorumluluk almaya daha isteklidirler. Aldıkları işlerde de sorumluluk duyarlar. ”¢ Öğrencide gerçek anlamda bir disiplin oluşur.(İç disiplin) Öğretmen sınıfta olmasa bile yapılan iş, görev; miktar ve kalitesinde önemli bir düşme görülmez. ”¢ Grupla çalışma, yardımlaşma ve kişiler arası ilişkiler beklenen bir düzeydedir. ”¢ Anlayarak öğrenme, tartışma ve yapıcı eleştiri anlayışı gelişir. BUYRUN! ÇOCUKLARINIZIN EĞİTİMİ İÇİN SEÇİN BİRİNİ!